aşıkpaşazade tarihinde yer alış şekline göre, timur yıldırımı kafese yerleştirmiştir ancak hanlarda, konaklarda vs. yerlerde yanında bulundurmuş ve kendi yanında oturtmuş ve bir hana ne şekilde muamele edilmesi gerekiyorsa o şekilde muamele etmiştir.
aşıkpaşazade tarihinde ilgili babda aynen şu ifade geçer :"Timur Han, Sultan Bayezid'i tahtırevan gibi bir kafese yerleştirdi. Yolculukta kendi önünce yürütür, konaklarda yanında bulundururdu."
bununla beraber kafes tabiri ile alakalı fuad köprülü'nün şöyle bir yorumu da bulunmakta : padişahların kendilerine has bazı kapalı alanlar için "kafes" adı verilmektedir. örneğin 1.ahmet dönemine kadar şehzadeler padişah olmadan önce sancaklarda yöneticilik yaparken, 1.ahmet döneminden sonra sarayda eğitim almaya başlamışlardır ve bu yöntemin ismi de kafes usulüdür. bu açıdan bakıldığı zaman "kafes" kelimesinin o devirdeki kullanımı ile günümüzdeki kullanım amaçlarının farklı olduğu aşikardır; yani timur, yıldırım bayezid'i başlıkta talihsiz bir şekilde yer aldığı gibi şekilde yanında götürmemiş olabilir.
timur yenilmez bir liderdir, tarihte hiç bir savaşında timur'u yenecek kudrette bir kumandan çıkmamıştır. fakat timur'a olan yenilgisi sebebi ile yıldırım bayezid gibi bir padişahın kumandanlığını kötülemek oldukça bilgisizce yapılacak bir harekettir. zira "yıldırım" lakabını boş yere almamıştır. fatih dönemine kadar daima anadoluda arıza çıkaran karamanoğulları beyliğini ele geçirmiştir. katıldığı savaşlarla ilgili tüm notlarda bayezid'in başarıları ve cihangirliği övülmektedir.
timur-yıldırım kavgası, türk tarihinde iki yiğit kardeşin savaşı olarak değerlendirilmelidir.
