çok iyi kalecidir. yalnız ne zaman trt de almanya ligi özetlerini izlesem bu adamın frikikten ya da ceza sahasının çok gerisinden gol yediği haftaya denk geliyorum. belki senede en fazla 5-6 kez ceza sahası dışından gol yiyordur ama ben senelerdir ne zaman stuttgart , hoffenheim ya da schalke maçlarında denk gelsem uzaktan gol yediğini görüyorum. o yüzden içimde galatasaray-schalke maçlarında selçuk ya da sneijder bu adama uzaktan ya da frikikten gol atacak gibi hissediyorum. hani galatasaray uefa yı alırken mallorca yı deplasmanda 4-1 yendiği maçta 3 gol aşırtma golleriydi. unutulmaz maçlar belgeselinde hakan şükür demişti ki leo franco nun çok açılan bir kaleci olduğunu bildiğimizden hep aşırtma vuruşlar denedik. eğer ben de schalke maçından önce taktik konuşması yapacak olsam drogba , sneijder ,hamit ve selçuk a kaleyi gördüğünüz yerden hiç çekinmeden şut atın talimatı verirdim.
onur kıvrak'ın rol modeli olduğundan kuşkulandığım alman kaleci. şöyle ki;
timo hildebrand kariyerinin en parlak dönemlerini vfb stuttgart'ta geçirmiştir. hatta gereğinden fazla bile kalmıştır. bir ara oliver kahn'ın yerine konacak adam gözüyle bakılıyordu. o ara transfer olsa timo büyük takım görecek ve burada kendini daha da geliştirecekti. sonra ne oldu? ertesi yıl timo hildebrand'ın motivasyonu kalmadı. performansında düşüş başladı. bir sonraki yıl valencia'ya gitti ama orada da ondan beklenen çok farklıydı. motivasyon düşüklüğü, tanımadığı bir futbol ekolüne geçiş falan derken hildebrand tümüyle dağıldı. kadroya zar zor girer oldu. sonrasında tsg 1988 hoffenheim gibi parayla bir şeyler yapmaya çalışan, saçma sapan bir takıma gitti falan...
ve günümüze geldik. zamanında "10 yıl alman milli takımı'nın kalecisi" denen timo hildebrand neredeyse milli olmadan emekliliğine yaklaşıyor. demem o ki;