sözlükte bulunduğu süre içerisinde sözlük için büyük emek harcamış yazar. veda yazısı yazmak dokunuyor, böyle güzel bir insanın sözlüğü bıraktığını düşünmek bile sinir bozucu.
aklıma gelen şu ki;
--spoiler--
dizilerde vardır ya, değerlerin anlamını kaybettiği bir şehre bir yabancı gelir ve bir şeylere müdahale edilmesi gerektiğini düşünür. insanlara şehirdeki aksaklıklarla ilgili sorular yöneltse de ya baştan savma cevaplar duyar ya da cevap alamaz. bunun üzerine kolları sıvayıp elinden geleni yapar, vicdanı onu rahat bırakmaz aksi takdirde.
--spoiler--
time off, benim için her şeyin başında insandır. insanlığıyla kendine hayran bırakandır. sözlükten gitmesi porsuk kıyısında içeceğimiz gerçeğini de değiştirmemektedir.
ozletecek olan yazar. fakat yaptigini kesinlikle onayliyorum. beni bu sozluk moderasyonu caylak yaptigi an benim bu sozlukle asla isim kalmaz. kaldi ki karsisindakini tanimadan, kisiligi hakkinda en ufak bilgi sahibi olmayan moderator kalkip " caylaklik kapisini aralamak uzeresiniz" dediginde bile guardimi alirim arkadas.
o nedenle, dogru yapmakta, ici rahat olsun. o degil, bu sozluk kaybetmistir. time off derdini baska platformlarda buradayken oldugundan cok daha iyi anlatabilir.
radyo uludag da tanistigim, esprili kisilik. kac gündür nickaltı yapacaktım kendisine, unutuyordum. kısmet bugüneymis, bir baktim caylak olmus, yazmayacakmis fazla buraya. sebebinden, ne olup bittiginden haberim yok, ama burada bu kadar sevilen kimsenin gitmesi taraftari degilim sahsen. kim yüzünden gidiyorsa bosvermesini, bu üstte geri dönmesini isteyen ve uzun zamandir kendisini takip edenler icin caylakligi bittikten sonra geri dönmesini diledigim yazar kisi. radyoda güzel caliyordu bir de.
bak yaslandim zaten cakralarim kapaniyor, gitme be.
sözlükte çaylak olduğunu görünce şaşırdığım aynı zamanda bu konu ile ilgili olarak beni çok güleren ve eğlendiren yazar.
onun arkasından konuşulacak bir şey yoktur. yine de ben herşeyi yüzüne söylesem de şunları bir de burdan söylemek isterim;
vizeleri öyle ya da böyle biten yazar. soluğu sözlükte almak istedi lakin afedersiniz ama aldığı şey hava oldu. yani çok enteresandır 10 günlük çaylaklık süresi verildiği halde sebebini bilmediği bir nedenden dolayı ikinci bir 10 gün çaylaklık onun sözlükten kopmasına neden oldu.
yazılarının her biri sersemletici etkiye sahip. bir ayar veriyor polemik yapıyorsun diye 10 günlüğüne çaylak oluyor. kendisiyle konuşurken pek bir eğleniyorum bu konu hakkında ama yazarken zorlanıyorum. ikinci 10 günlük çaylaklığı diğer çaylaklığı ile birleştirilmiş. suratındaki ilk ifadeyi görmelisiniz. içimden geldi bir 10 günlük çaylaklıkta benden lan..*
doğru söyleyeni dokuz köyden kovuyorlarmış bana bunu gösterdin güzel dostum. yalnız sen çaylakken benim entry girmem pek bir hoşuma gidiyor. **
arada bir düşünüyorum da nickinin anlamını şimdi vermeye başladı ama çok anlamsızca. ara verdi belki de bıraktı artık ama time off olduğu kesin.
evine radyoda çalması için mp3 yollayacağıma dair söz verdiğim yalnız adresini kaybettiğimden utandığım ve yüzüne bakamadığım, değerli sözlük yazarı arkadaşım.
ille tanım lazım gelecekse yazayım: sözlüğümüzün en babacan yazarıdır. abim gibi sevdiğim bir yazardır.
bana yazdığı entrysiyle beni fena bir şekilde duygulandırdı, utanmasam oturup ağlayacaktım vay anasını, ben neymişim bre, diye. salya sümük yapacaktı beni gece gece. ne kadar severmiş beni, görmüş oldum.
vallahi çok değer veriyorum kendisine. kırk yılda bir ricası oldu bana, onu da kırmayarak, işimi gücümü bıraktım ve bu entryi yazma kararı aldım.
o gideceğim dedi, ben gitme dedim. gideceğim dedi, kal dedim. beni kırmadı. sözlüğe bir time off bile azken, time off'suz ne yapardık? ben ne yapardım? burada yaratıcılık timsali yazar pek azdır, allahın sözlüğümüze lütfudur. olanı da korkutup kaçırmayın namıssızlar *.
"ben" kısmında "yazar" yazan her adam yazar değil ne yazık ki. yazar olmak apayrı bir mevzudur. time off ise bu olayı aşmış bir abimdir. aynı zamanda çok iyi bir insandır. bana evinin kapılarını bile açmıştır. yalnız benim gibi pisboğaz bir herifin evde ne var ne yok tüketebildiğini, çok pis yemek seçtiğini, her b.ku yemediğini, sabaha kadar ps2-pc oynayabildiğini, bangır bangır metal dinlediğini, sesini de kısmadığını bilse acep beni evden tekme tokat kovar mıydı? kovmazdı herhalde, o derece iyi bir insan. ama ben şansımı zorlamasam fena olmaz diyorum *.
zirvelerde, sağda solda değil, gönüllerde abi-kardeş olduktan sonra varsın biralar olmasın, bardaklar tokuşmasın. herkes gibi senin de yerin ayrıdır gönlümde.
(#2731676) nolu entrysi ile uludağ sözlük'ü öylesine güzel tanımlamıştır ki bir kez daha takdirimi kazanmıştır kardeşim. 5 dakikasını ayırıp okuyanlar uludağ sözlük nerdedir, neden böyledir, eksikliği nerededir ve nerede kaybediyordur bütün bunların nedenlerini açık açık görebilir. bütün bunların ötesinde sevdiğim ve entrylerini dikkatle takip ettiğim kardeşimdir, inşallah bir gün evinde, olmadı bi cafede uzun uzun sohbet etmek istediğim kişidir ayrıca. tabi ogzi eses'e geldiğinde vakit bulabilirse, ki bulacaktır da. *
gitmesine çok üzüldüğüm, arkasından "ölen ata ağıt" tarzında, "giden time off'un ardından ağıt" şeklinde bir yazı yazmayı düşündüğüm yazar. tabi gittiğinden emin olmak lazım önce. oyuncak değil bu meret, oynayınca akıyor.
sözlüğü bırakmasına üzüldüğüm ve kendim adına geç tanıştığım yazarlardandır kendisi. umarım kendisi için doğru olan budur, ki yazdıklarını takip ettiğim kadarıyla kalemi kuvvetli bir kişiydi sözlük içerisinde. ben bu tarz ayrılık konuşmalarını pek beceremediğimden kusura bakmasın diyorum, seviyoruz kendisini bunu bilsin kafidir. şimdiden özlenendir...***
doğum günü çocuğu. umarım yeni yaşın hakettiğin bütün güzellikleri sana getirir. nice mutlu ve hep beraber yıllara taymım. pastanı da artık zirvede birlikte keseriz. büyüdün, kocaman adam oldun artık sen de. hep böyle kal... *
