birçok markayı yazıp bu kavramla ilgili yanına eşiitir diyebilceğim ,
kafaları sadece eğlenceye çalışan ancak marka ve trendler hakkında yüksek ihtisastan dolayı kendini bu konuda bir otorite zannedip çeşitli triplere giren topluluk
arada bir (bkz: manyaklık) veya (bkz: çılgınlık) yapmalarının sebebinide şımarık yetişrilmeye bağlayıp bununla övünen amaçsız insan topluluğu.
ah bide bu şarkıyı yapanı kutlamak istiyorum :
anne motoorrr
baba öküüzzz
kızımız tiki oldu
üzgünüz üüzgüünüüz...
herkesi küçümsüyorlar, kendilerini bir dışkı sanıyorlar, baba parası harcıyorlar, hayattan bi haberler, aptallar, filan filan. ama allah için söyleyin bi tane çirkin tiki gördünüz mü efenim? tiki olmayıp da köylü kızı olsa daha mı iyi? gözünüze daha mı çok hitap edecek? veya emo olsa? cevap veriniz.
o kadar sevmememe rağmen, onlar da bu hayatın, hayat denen resmin bir parçası. ama iq'ları negatiflerde gezer, o ayrı.
Her özel okulda optimum sayıda bulunan. Sanıldığının aksine anlaşılması çok güç liseli genç tipidir. Çeşitli türleri buluna bilir. (bkz: Kıro tiki) (bkz: cix tiki) (bkz: entel tiki) (bkz: cool tiki) gibi... Biraz kasılırsa üstüne sosyoloji tezi falan yapılabilecek insanlardır.(Ayrıca aralarında en çekilmez tür kıro tiki'dir. Bu insanlar demet akalın dinleyip gucci kundura meraklısı tiplerdir.)
garip bir kelime,
para yüklü bir görgüsüzü anlatabilir, süslü, paralı ve sonradan görme hafif aptalca ve kelimeleri uzatarak telafuz eden bir kızı anlatabilir. Yok değil bu insanlar, dünyanın her yanında var. Fakat tiki, tiky ve ticky'nin tanımı herkesce farklı ve sevilmeyen bir şahsiyet, klon filan.
Geçelim bunu tiki, tiky ve ticky' yi lise hazırlık dönemlerinde kullanıyordum ki, fena yıllar önceymiş düşündükçe ne kadar yaşlandığımı fark ediyorum, şimdi bir çoğunuz üniversitede yada mezun olmuş hala ' aman o tiky konuşmayalım, ay bu böyle tiky, ay o cadde de bunun ayakkabısı bu' muhabbetleri yapıyorsunuz. Kocaman herif hala kelime dağarcığı ve mantelitesi liseden kalma, çok komik.
'Görgüsüz bir insanla muhattab olamam' dersin anlarım ama adam pahalı da düşman, yani görgülü ama marka giyinen bir insanda tiky olabilir.
Yok fakirin işte çenesini yoruyor.
Yeri vardır insan 5 liralık t-shirt ile dolaşır terkos pasajından alıp, yeri gelir 1 milyarlık elbise giyer. bir gece geri zekalı tikydim de bir gece 5 liralık t shirtümle sokağa çıkıp adam mı oldum?
insan üzerindekinden farklı birşey. insan göz ucunla bakıp yorumladığından da farklı birşey. Kimsenin diğerlerinin iki paralık akıllarıyla taktığı sıfatlara ihtiyacı yok. Ben kendimi biliyorum zekamla, dilimle üzerimde 5 ytl lik t shirtle de bir masa insanı harabeye çeviririm, 1 milyarlık elbiseyle de.
çeşitli gruplara kendini ait gören insanlar olup dalga geçilmesinden asla hoşlanmadığım gerek giyimleri gerek duruşlaryla olsun ülkemizin özellikle meşhur caddelerinde bulunan vatandaşlarımdır.kendim hiçbir gruba ait değilim fakat bu insanların neden bu şekilde garip bir kimliğe büründüğünü derinlemesine incelemek gererekir ki gelin inceleyelim. öncelikle amerikan kültürünün yalnızca ülkemizi etkilediğini söylemek ahmakça olur.dünyanın çeşitli yerlerinden arkadaşı olan biri olarak bu emperyalizmden özellikle bizim gibi gelişmemiş ülkelerde-kore,polonya,sırbistan- bu durum bizden daha ileri düzeydedir hatta kimi zaman o ülkelerin vatandaşları amerika'yı kendi ülkelerinden çok sevdiğini şahsıma söylemişlerdir .işte bu kültür emperyalizmi kendisini önceleri sağ sol çatışmaları gibi fikir kavgalarıyla hissettirmiş günümüzde ise küresel markalara dayalı bir sömürüye dönüşmüştür. önceleri çok büyük fiyatlarla satılan bu mallar tüketici kesimin çoğalmasıyla bir nebze de olsa daha geniş kesime hitap etmeye başlamıştır.pahalı olması insanları ürünlerden ilk sıralar uzaklaştırsa da yapılan reklamlar-nba'da basketçilerin ayakkabıları,ingiltere ligi'ndeki topçuların ayakkabıları gibi- başarılı bir stratejiye oturtulup ürünü almanın gereklilğini bilinçaltına sürmüştür.bu stratejiyle insanlar pahalının en güzeli,o markanın çıkardığı yeni ürünlerin daima güzel olacağı,ünlü bir isim giyiyorsa bu ürünü kesin güzeldir gibi bir anlayışa sürüklemiştir. ilkin zengin kesim bunu kullanarak yaymış ardından fakir kesim de zenginlerden aşağı kalmamak için kendi egosunu diğer bir tabirle üstünlük kurma çabasını yine bu markalar aracılığıyla gerçekleştirmiş, eldeki avuçtaki her şeyi bu küresel canavara bırakmıştır. şimdi adidas,nike,converse giymeyen toplumda daha doğrusu arkadaş ortamında kendini yalnız hissediyorsa bu durum küresel canavarın başarılı olduğunun kanıtıdır. aslında bu sadece giyimle sınırlı değildir. yine meşhur amerikan dizisi lost da bu pazarlamaya bir örnektir ve insanlar amerikalıların daima iyi diziler yaptığını düşünmekte ve amerikaya hayran olup onun mallarını almaya yönelmektedir. şu günlerde ise pazarlanan diğer ürün cnbc-e kanalıdır. çevremde gördüğüm kadarıyla bu kanaldaki dizileri seyretmeyene cahil gözüyle bakımaktadır ve yine ezilen insanımız da kendini ingilizce öğrenmesi gerektiğine inandıracak neticede tonlarca parayı ingilizce öğrenmeye yatıracak ve sonuçta kasa yani amerika ya da ingiltere gibi kapitalizm beşiği ülkeler karlı çıkacaktır. işte bu tikky, punkçı, rockçı, rapçi denen ve amerika'da doğan çeşitli oluşumlara hayran olan gençler sağ sol çatışmaları ve darbelerle ömrü geçen eski kuşağın çocuklarıdır ve bu çatışmalardan faydalanan kapitalizm bu gençleri tuzağa düşürmüştür. zira kendi müziğimize bile küfretmekten çekinmelerinin nedeni budur;cahilliktir, aldanmışlıktır, yanılgıdır. bugün müziğimizi hiç sevmeyen bu nesil ileride bu kapitalist ürünü şarkıları, kültürleri vb. ülkemize sokacak ve zaten sıkıntıda olan yurdumuzun kültürünü daha da yozlaştıracaklardır.
sonuç mu ben insanların hepsini seviyorum ama biraz daha bilinçlenmeye davet ediyorum. ne olur bize, kültürümüze ait olan şeylere sırt çevirmeyin. bir gün kültürünüz de kaybolursa sığınacak neyiniz kalır ki?
not: amerika'ya ya da türevlerine düşman değilim;cahilliğe düşmanım.
Anti-tikist bir ırkçının iktidara gelip hepsini yakması umulan gulu gulu dansçıları. Her yerin içine eden tikistler ülke kültürümüz için büyük tehdit oluşturmaktadırlar, en pkklısından daha bölücüdür bu denyolar.* Birkaç yıla kadar azınlıkta oldukları üniversiteler artık tiki işgalleri altındır. Beş para etmez beyinleri her nasılsa en ilgisiz oldukları alanlarda başarıyla çalışır.* Neden, çünkü bu hacmen insan kütlece ot garebetler topluluğu içip sıçıp boyanıp kas yapmaktan arda kalan zamanlarında afyon çekmişcesine ders çalışır. Uzun topuklarıyla sanki onlar için döşenmiş mermeri çatlatırcasına çıkardıkları seslerle kütüphanenin bütün ahengini bozarlar. Kulaklarını kesip kolye yapıp satalım bu bilmemneleri!
emo'nun bir basamak altıdır. Bu tip adamlar genelde pembe giyinirler, kafaya bir kutu jöle sürerler, sivri burun ayakkabı giyerler, cep telefonundan sokak ortasında şarkı açıp karizma yaptığını sanarlar. Özellikle konuştukları dilde enterasandır. Birbirilerine aga diye hitap ederler. Ağızlarından küfür eksik olmaz.
marka giyinmenin eleştirilebilecek bir yanı olduğunu düşünmüyorum, sonuçta parası vardır ve o parasını harcamanın en mantıklı yolunun donuna kadar marka giyinmek olduğunu düşünüyodur, onun kaybıdır orası ayrı. bütün tikilerin beyinsiz olduğuna da tanıdıklarımdan dolayı inanamam. ama geneli ellerine bir messenger, bir cep telefonu verildi mi türkçe'yi öyle bir katlederler ki, bence de bu katlanılamaz. arkadaşım neden doğru düzgün "çok" yazamıyorsun da "chok" oluyor o, neden "canım" diyemiyorsun da "jnm" diyorsun...
sözlük yazarlarımızın bir türlü ağızlarından düşürmedikleri olgu. patlamış mısırı çatalla yiyen tiki, kazağını boynuna dolayan tiki, pantolonunu botunun içine sokan tikiler vs vs... yeter be kardeşim.
eminim bu "tiki"ler bile kendileri hakkında bu kadar çok konuşmuyorlardır.
