şahsım tarafından kafa karışıklığı ve endişe hissedilmiştir.
bildiriyi okuyan spikerin korkusu ve inandırıcılığını iliklerime kadar hissederken beynimin bir köşesinde yankılanan "böyle darbe mi olur lan" düşüncesidir...
erdoğandan hala ses yok, binali telefondan bağlandı yakalanmış olabilirler şimdi, oha gerçekten darbe galiba lan bu'dur...
ama yok yaa, trt dışında hiç bir kanalda bir şey yok, gayrı resmi açıklamalar dışında bilgi yok, ankara ve ist. dışında olay yok, erdoğan yine halkı sikecek'tir...
sabah iş vardı. uyuyordum o esnada. korna çalanlara ve beni sms manyağı yapanlara sağlam saydırmak için uyandım. tv'yi görünce has**** içerikli değişik uyku sersemi küfürlerden ettim.
36 yıl önceye, 12 eylül 1980'e gittim.
Bu sefer ne olursa olsun, darbeye geçit yok... deyip Zaten sokağa çıkmıştım.
bir lokantada okurken dinledim ve şehrin en büyük meydanına gittim.
1971 darbesinde 7 yaşındaydım.
öğretmenlerimin, büyüklerimin nasıl bir karanlık korku taşıdıklarını, o yaşta bile kavramıştım; üzülmüştüm.
ne acılar çekildiğini, sonraları öğrenmiştim.
1980 darbesinde, 16 yaşında liseliydim.
1.687.000 insan gözaltına alındı, tutuklandı, mahkum edildi; işkencelerden geçirildi.
binlerce öğretim üyesi, üniversitelerden atıldı; bazı öğretim üyeleri istifa veya emeklilikle üniversiteden ayrılmaya zorlandı.
ülkede, gerçek anlamda üniversite kalmadı.
on binlerce yetişmiş insanımız, toprağından kaçmak zorunda kaldı.
30.000 den çok insan, siyasi mülteci olarak dışarıda yaşamak zorunda kaldı.
bugün pkk belası varsa, en büyük müsebbibi 12 eylül 1980 darbesini yapan katil generallerdir.
hiç gereği yokken köyleri bastırıp, insanları meydana toplayıp zorla istiklal marşı okutanlar, ne mutlu türküm diye saatlerce bağırtanlar, kürt köylülere dışkı yediren akılsızlardı.
diyarbakır cezaevine yalnızca kürt diye insanları doldurup, her gün işkence edenler; ölenleri kimseye haber vermeden, gelişi güzel gömenler de, bu darbeci pislikler ve uzantısı hasta ruhlulardı.
Darbeler çok ağır ve kötü sonuçlar veriyor. 53 yaşındayım ve hayatım darbeler arasında geçti.
''senin o laik, sosyal, hukuk devleti diyen dillerini yesinler'' dedim. Darbeciler spikeri kullanarak beni etkisi altında bırakmışlardır. Doğruya doğru şimdi...
yok lan öyle değil ama değişik bir durumdu. dalga geçiyordum darbe diyenlerle. kardeşim ile dışarıda pokemon topluyordum öncesinde. babam aradı girin eve darbe oluyor diye. çok iplemedim çünkü büyükçekmece sahili çok kalabalıktı. sonra bildiri okunurken kendimden geçti. orada okuyan kadının 20 yıl yaşlanmasını izledim. kendi hissettiklerim:
- başı kapalı kız kardeşimin okuma imkanı kalmayacağı için korktum.
- ekonomik olarak ülkece zorluk çekeceğimiz için üzüldüm.
- bir yandan tayyip'in gitmesine sevinmedim desem yalan olur fakat ne olursa olsun bu şekilde gitmesini yanlış buldum.
- teröristlerin kafasının ezileceğini düşünüp bir an umutlandım.
birbirinden farklı çeşitli hisler içindeydim. ak-boyların nasıl korktuğunu sosyal medya üzerinde ağlaştıklarını ve sonra içindeki teröristleri serbest bırakıp asker şehit etmeye başladıklarına dehşetle tanıklık ettim o gece. bunca yıldır akp'den nefret etsem de seçmenine bir saygım vardı muhafazakar insan olarak ama o geceden sonra o da bitti.
Endişe, kaygı ve hatta gözyaşlarıyla dinledim. Evet korktuğum doğrudur. Demokrasinin yok edilmesi, yaşanacak olan kargaşa, kaos süreci, onlarca yıl daha geriye gitmek demekti. Her ne kadar, rte ve kabinesini desteklemeyip, birçok sorunun mimarı olduklarını düşünsem de, darbe marifetiyle gitmelerini, ülkenin ve demokrasinin derin yaralar almasını doğru bulmadığım için tırnaklarımı yiyerek izledim, tatsız ve ürkütücü herşeyi...
hayatımda ilk defa darbe görmüş olmanın korkusu ve bilinmezliğiyle ağlamak... yüzü donmuş bir sunucunun titreyen sesi... kesilen yayın... daha ne olsundu... bu vahşetti...
"ülkeyi yönetenlerin vatan hainliği" falan deyince hemen aklıma "bop'un eş başkanlarından biriyim" diyen şahıs geldi. Aklımda iki ihtimal vardı ya gülen cemaati yapıyordu darbeyi ya da bu oyunu bozmak isteyen bazı genaraller. Kadın bildiriyi okurken kendi kendime ulan tarihi bir anı yaşıyoruz dedim. Biraz da korku vardı içimde yalan olmasın. Tabi bunların hepsinden çok kendi kendime "ulan ne garılar var be" diye düşündüğüm de doğru olabilir.
Hayatımda iktidarı özetleyen en güzel, abartısız ve realist cümleleri duydum. Tijen'de hiç meme yok, biraz meme olsaydı aşık olabilirdim diye düşündüm.