ikinci dünya savaşı sonrasında çin işgaline uğramış,hala da yeniden bağımsızlığını kazanmaya çalışan bölge.çin hükümeti ağzıyla kuş tutsa yaranamamaktadır bu eski ülkenin insanlarına.dalai lama da hindistan da sarayına döneceği günleri beklerken bir yandan da kulis yapmaktadır tibet in bağımsızlığı için.
sol frame de rastladığım eve gelen misafire eşini ikram etme durumu, tibette kızını ikram etme olarak gerçekleşmektedir. hatta bu anlayışa göre misafir, adamın kızından çok memnun kalırsa altın, kısmen daha az memnun kalırsa gümüş daha da az memnun kalırsa bronz yüzük takar. ya da anlayacağınız memnuniyetlik katsayısı azaldıkça maliyeti az olan yüzük takılır. altın mı bronz mu tam bilemiyorum yani. daha sonra kızlar evlenme çağına geldiğinde müstakbel koca adayları kızların elindeki yüzüklere bakarak eş seçme eyleminde bulunurlar. elbette ki daha çok yüzüğü olan, erkeğini memnun edeceğinden, o kız seçilecektir. bu uygulamanın ülkemizde olduğunu düşünelim şimdi:
-kızınız da pek bi güzelmiş efendim. yüzüğü var mı acaba?
-var efendim. 15 tane hem de. 9 u altın 6 sı pırlanta. tek taş.
-vay roroospu!
hadi onlar ölülerini akbabalara yediriyorlar. diğer insanlar, acımasızlar, emperyalist güçler ne yapıyorlar peki?
çin, bu ülkeye yıllardır etmediğini bırakmadı. tibet'in istediği sadece özgürlük! ortada kültürel, siyasal, dinsel bir soykırım var. insanlar nasıl istiyorlarsa öyle yaşarlar, öyle yaşamak zorundalar. tibet'in insanlığa bir zararı yok. kendi inançları doğrultusunda, kendi istekleriyle yaşamak istiyorlar. kendi topraklarını, karanlık güçlerden korumak istiyorlar. bunu istemekten daha doğal ne var? ve 60-70 yıldır özgürlük mücadelelerini sürdürüyorlar.
Yaşadığımız sosyal çevre gibi yükselen insanları örnek almak yerine, bencilliği terk eden insanlara hayranlık duymayı seçen, bağımsızlık savaşındaki gizemli ülke.
türkçe teppet sözcüğünden köken alır. teppe* bildiğimiz tepe. teppet ise eski türkçe çoğul eklerinden biri olan t yi kullanmış hali. dağlar anlamına geliyor. bir erkek adı aynı zamanda.