yıllardır her inglizce cumlede pas geçtiğim sözcükdür kendileri, 27 senedir çözemedim manalarını. anlatırlar anlatırlar anlamam nedense. ha ama anlamadım da noldu bi tarafımmı eksildi, kesinlikle hayır. gün gelirde ingilterede avam kamarasına falan girersem kaldıracam bu sözcüğü ingilizceden, girmişim hazır avam kamarasına yetkimiz var hafiften madem fransaya da savaş ilan ettim gitti.
(bkz: dallama fransızlar)
edat 1. -den, içinden, bir yanından öbür yanına: She walked through the building. Binanın içinden yürüdü. He came in through the chimney. Bacadan içeriye girdi. 2. arasından: I peered out through the leaves but could see nothing. Yaprakların arasından dışarıya baktım fakat hiçbir şey göremedim. 3. aracılığıyla, vasıtasıyla: I purchased it through a real estate agent. Bir emlakçı vasıtasıyla aldım onu. He spoke through an interpreter. Tercüman aracılığıyla konuştu. 4. yüzünden; sayesinde: It was through no fault of yours. Sizin yüzünüzden değildi. They got this place through hard work. Çok çalışarak buraya sahip oldular. 5. boyunca: He studied German all through the summer. Bütün yaz boyunca Almanca çalıştı. 6. (bir öğenin) içinden: He could fly through the air. Havada uçabilirdi. 7. arasında: I found this while I was looking through some old letters. Bazı eski mektuplara göz atarken bunu buldum. 8.-den -in sonuna kadar: We're open from nine to six Monday through Saturday. Pazartesi ile Pazar günleri arasında saat dokuzdan altıya kadar açığız. 9. (bir gürültünün) arasında, (bir gürültüye) rağmen: He could hear her voice through the roar of the waterfall. Çağlayanın gürültüsü arasında onun sesini duyabiliyordu.
kaynak: ingilizcesözlük.gen
gibi manalara gelen/gelebilen bir şey bu. benim de kabusumdur.
ingilizceden soğutan bir kelimedir. vallahide billahi de adamı soğutuyor bu naçizane kelime. naçizane dediğime bakmasın kimse, aşağılıkça bir kelimedir through nasıl okunduğununda artık bir önemi yok. zaten anlamını bilmiyoruz. bir de troughout var ki evlere şenlik.