--spoiler--
aga şimdi ben anlamıyorum. bu thor denilen lavuk dünyaya düşüyor hastane odasınnın afedersiniz amına koyuyor ama adam 2 gün sonra gayet adapte olmuş şekilde bara gidiyor, yemek yapıyor amına koyim yemek koskoca thor lan. bi de bi sahne vardı ki durdurup güldüm cidden. o robotumsu dalga dünyaya düştüğü zaman insanları kaçırmaya çalışan kahramanlarımız bir restoranta giriyor ve kaçın diyor. 3 sn önce yemeklerini yemekte olan, kahvelerini yudumlayan, keyif cıgaralarını içen insanlar birden hüseyin bolt gibi depara kalkıyorlar.
--spoiler--
ekşicilik yapmak istemiyorum ama izlemeyin lütfen.
ışık hızı ile gezegenler arası astral seyahetler yapıp köprüye kadar at ile gitmek zorunda olmaları filmde mantık hatası var ulan dedirtir. sana puanım 2 kanka denilecek türden bir filmdir.
natalie portman'ın figüran rolüyle bile taşlığından hiçbir şey kaybetmediği gözlemlediğimiz film. ayrıca beklenenin aksine ya da benim beklentimin aksine komikli şakalı da bir film olmuş, güzel de olmuş.
yalnız artık adonis görmekten kusucam lan. kuzey'in adonisi, thor'un adonisi yeter amk adonis görmek istesem aynada kendimi izlerim.
ek olarak; spoiler verip filmi izlediğimi kanıtlamaya çalışarak, hiç izlememiş insanların film seyrini sikmektense kısa ve öz yorumları tercih ederim efenim...
türün fanı değilseniz çok şey ifade etmeyecek film. fanıysanız bile hikayenin oldukça yavan geleceğine eminim.
ancak öyle yada böyle farklı dünyalar, büyü ve masalsı atmosfer filmi rahat izlenebilir hale getiriyor.
filme biraz daha yakından bakmaya karar verdim.
uyarı:burdan sonrası yoğun şekilde spoiler içeriyor.
film; odin in oğlu thor'un hikayesi mi? hayır değil. thor geçmişinden ve geleceğinden hatta çevresinden yalıtılmış halde bir olgunluk sınavı geçiriyor diyebiliriz. geçmişini bilmiyoruz damdan düşer gibi sahneye sırıtan alaycı, dediğim dedik bi thor giriyor ilk sahnede. geçmişteki bahsedilen savaşın bir amacı yada bunun geleğe ait bir yansımasından hiç bahsedilmiyor. ve son olarak thor'un çevresinde babası annesi dahil 6 7 kişiden başka kimse yok. bir topluluğun topluluktan yalıtılmış liderleri ve tabi ölümlülülerin geçmiş tanrıları yada çizgi roman karakterlerinin gerçek çıkması olarak görüyoruz. zira hristiyan bi dünyaya iniyor ve thor ile ilgili bilgiler bu dünyada çizgi romanlardan öğrenilebiliyor.
tüm bu sebeplerden dolayı filmde adı geçen 9 diyardan isimleri hariç hiç bi bilgi, görüntü alamadan filmi bitiriyoruz.
thor en zayıfların yurduna * babası tarafından aklı başına gelsin diye ve güçleri elinden alınmış olarak sürgüne gönderiliyor. bu durum aynı okumaya niyeti olmayan çocuğu yazın kaportacıda çalıştırmak gibi bişey. ee tabi orda bi kızla tanışıyor, ee tabi hoşlanmalar falan oluyor, ee tabi aklı başına geliyor ve ee tabi önce dünyayı sonra kendi memleketini kurtarıyor.
filmden ayrıca tanrı olmanın çok sıkıcı olduğunu anlayabiliyoruz. *
yalnız filmin alt metninde sırıtan başka şeyler de var.
filmin başında dünyayı istila edecek olan kötü ırka* karşı thor'un babası* ve ordusu dünya için savaşıyor ve kurtardıktan sonra ordusuyla geri kendi yurduna* dönüyor. kimse ondan yardım falan istemiyor. kimse onun kim olduğunu bilmiyor. daha önce bu zayıf dünyalılara hiç yardım etmemiş. ama o bu zayıf dünyalılar için savaşıyor. kendinde evreni şekillendirmek için bir yetki görüyor.
tam da amerika gibi. bi amerikalıya sorsanız bütün ülkelere onları zorbalardan kurtarmak için girdiklerini söyleyecektir, masumlar için. çünkü onlar saf iyiliğin yenilmez gücüdür. ve yine benzerlik şu ki yardım etme şekli savaşmak ve yok etmek üzerine kuruludur. zor durumda olan bir yere gelirler düşmanı öldürürler ve giderler. savaştan başka bi şekilde yardımcı olunabileceği daha önceden hiç akıllarına gelmemiştir. tabi bu durum bu filmde de yüceltiliyor.
bir diğer önemli altı çizilen nokta ise daha da önemli. thor'un kardeşi olarak tanıdığımız loki meğer düşmanın yani buz devlerinin kralının oğluymuş. o küçükken odin onu alıp kendi oğlu yapmış. peki sonra noluyor? herkes aslına dönüyor. filmin sonunda bu durum kurtarılmaya çalışılsada kısaca şöyle diyor film; besle kargayı oysun gözünü! herkes aslına er yada geç döner, sizinle aynı ırktan olmayanlara, sizden olmayanlara asla güvenilmez.
11 eylülden sonra başlatılan amerika içindeki cadı avı bu bakış açısının en net göstergesidir. amerikan vatandaşı olabilirsin, seninle yıllarca güle oynaya vakit geçirmiş olabiliriz ama asla bizden olamazsın.
tabi ki bu mesajlar bilinçli verilmiyor bence ama bi amrikalının dünyaya bakışını özetliyor istemeden.
kısaca film vasat. bi lotr serisindeki gibi destansı savaşlar farklı ırklar ve bunlarla ilgili zamana yayılmış bi temel üzerine inşaa edilebilseydi ki bu 9 alem ve oradaki ırkları işin içine katarak yapılabilirdi. bir efsane yaratılacak malzemeyi almış dünyaya getirip * normalleştirmiş ve harcamışlar malesef.
iskandinav mitolojisinde yağmur, şimşek, yıldırım tanrısıdır. babası odin'dir.
ayrıca starcraft iide bir robotik iri kıyım bir terran savaş birimidir. mükemmel bir aksanla "thor is here" diyerek doğar uygun kullanımda dağıtır ortalığı.
marvel'den The Avengers'ın yolunu yapmak için bir film daha. Iron Man ile başladılar Captain America ve bu filmle birlikte iyice The Avengers'ın yolunu yaptılar. bence sadece bu film bile başlı başına iyi bir yapım olmuş. Agent Coulson yine elemanları tanımak ile meşgul.. sanırsam ekibi o bir araya getirecek. bir sahnede de Hawkeye görünmekte.. o da yavaştan beklenen filme ısındırılmaya çalışılıyor. bu filmleri izledikçe şimdiden The Avengers için heyecanlanmaya başladım; hepsinin bir arada olduğu bir film.. işte ben rüya takım diye buna derim.
ben bu filmi beğendim. yalnız marvel karakterlerinin filmlerinin birbirleriyle bağlantılı olması hoş bir ayrıntı. shield ın burada da ortaya çıkması, hatta iron man 2 deki son sahnenin aynısının filmde bulunması güzel bağlantılar.
bence zaman kaybı olarak nitelendirilmemesi gereken bir film. natalie portman ın olması da tabii filmi izlemek için ayrı bir etken.
ohh be! diyorum resmen. sonunda keyifle izlediğim bir fantastik-macera türünde bir film oldu. marvel etiketi taşıyan ve hemen hemen herkesin bildiği çizgi romanlardan biri thor. gel gelelim ben sevmezdim. arkadaşların ısrarıyla izlemekten kendimi alamadım. küçük beklentilerle izledim ama son derece memnun kaldım.
--spoiler--
evrene hüküm süren 9 ırk ve bunların arasındaki barışı ve savaşı konu alan bir film. thor, odin'in oğludur yani ırkların atasının oğlu. evrende barışı sağlayanlar da onlardır. bir de buzun evlatları vardır. onlar antlaşmayı hiçe sayıp kutsal topraklara saldırırlar. kıran kırana savaş başlamıştır.
paralel zamanlı işleyen bir film. filmde boyutlar arasında geçiş yapılabiliyor. özellikle sonlara doğru aksiyon artıyor. thor, güç tokmağını ele geçirmeye çalışarak tekrar barışı getirmek zorunda, nitekim öyle de oluyor fakat büyük bir sorun var, o da küçük kardeş.
filmin tek negatif noktası bana göre, paralel evrenlere geçişteki kurguyu tam olarak aktaramamışlar. saat kaç, hangi tarih, nasıl oldu, nasıl bitti. hiçbiri üzerinde durulmuyor. sadece bir geçiş tüpü var, ona biniyorsun sonra ışınlanıyorsun. filmin başında bir zaman tanımlaması yapılmasına rağmen, kutsal topraklardan kardeşinin entrikası ile sürgün edilen thor dünyaya gönderiliyor ama işte bir zaman sorunu var.
--spoiler--
film bittiğinde sakın ekranı kapatmayın. film kadrosu, yapımcılar...vs dizi dizi yazılarla geçtikten sonra bir sahne daha başlıyor. ben izlerken şaşırdım. ve mutlu bir haber. kötü kardeş yine yapacağını yapıyor ve 2.film için kötülük tohumlarını evrene ekiyor. bize de merakla beklemek kalıyor.
Starcraft 2'de terran massive ground birimi. Yuksek hp'si, kalin zirhi ve splash damage'i ile terran kabilesinin tartismasiz en saglam birimidir. Mass thor taktigini oyunda ezebilecek cok az kombinasyon vardir.
--spoiler--
umduğumdan iyi çıkan film. daha ilk yarısındayım ancak thor un jotunheim da yaptığı liseli atarı ve dünyadaki şu diyalogu gülmekten kırıp geçirdi.
+ you... what realm is this ? alfheim, vanaheim ?
- new mexico.
+ you dare threaten me ? thor ? with so puny ... dıdıdıdı(taser thor u yere serer)
--spoiler--
--spoiler--
eğer biraz eğlenmek neşelenmek, yer yer gerilmek isteyip 3d'nin büyüsüne kapılıp gitmek isterseniz bu film tam size göre. görsel efekt var, ekşın desen her saniyesi, bilim kurgu bir film.
bu tarz filmleri sevenlerin mümkünse en son seansa bilet almalarını öneririm. gece geç saat sinemadan çıkıp eve gelindiğinde kafanın içinde hala devam ediyor ki yattığın zaman tebessüm ettiriyor.
--spoiler--
hulk ile kapışmalarında ne kadar büyük olduğu belli olmuştur.
hulk bunu dayak manyağı yapmıştır.
biz dahi "yeter be hulk, yazıktır adama" şeklinde serzenişte bulunmuşuzdur.
lakin hulk bu dinlermi.
"seni sayıylamı verdiler üleeaann ossuruk tanrısı" diyerekten vermiştir ayarın osmanlı, sını.
