t.h. marshall'a göre 18. yüzyıl sivil hakları, 19. yüzyıl siyasi hakları, 20.yüzyıl da sosyal hakların geliştiği dönemlerdir. marshall, "eşit paylaşılan vatandaşlık" dediği şeyle aslında günümüzde epey içselleytirdiğimiz vatandaşlık kavramını müjdeliyor. toplumda eşitsizlikler sosyal haklarla yumuşatılır. citizenship and social class eserinde alfred marshall'ı bir iktisatçıdan beklenmeyecek derecede sosyolojik çıkarımlar yapmakla methederken, onun aşırı "eğitim" vurgusundan eleştirir. alfred marshall'ın centilmen dediği şeye t.h. marshall "civilized" yani "medeni" der. anlamde farklılık yoktur.
Vatandaşlık hakkı hususundaki tahminin tutmaması ile tanınır. Tabii buradaki tahmini, marshall'ın o an bulunduğu bağlamda ele almak daha doğru olacaktır, zira artacağını iddia ettiği vatandaşlık hakları hususunda düzen değişikliğinden ötürü yanıldı. Zaten sonuç itibarıyla onun vatandaşlık dediği şey, bugün vatandaşlık anlayışımızda yer ediyor.
