Think (düşünmek) ve thank (teşekkür) aynı kökten (tong: düşünmek, hissetmek) geliyormuş. Teşekkür, minnet "düşüncesini" ifade ediyor. Tam karşılığı, "Benim için ne yaptığını hatırlayacağım."
Benim biricik dostumdur bu sözlükte ilk tanıştığım yazardır yaklaşık 5.5-6 seneye yakın bir dostluğumuz var derdimi dinler çare olmaya çalışır hep ,varolsun.
ilk buluşmamızda istanbul moderne gittiğimiz, her salı da aydınlanma düşüncesi üzerine kritik yaptığımız yazar. * şu platformda tanışıp hayrını gördüğüm tek insandır bu yüzden kıymetini bilmeyene kara büyü yapıyorum evde.
sevdiğim bir yazar, bir dostumdur kendisi. sohbeti de pek güzeldir, dert ortağıdır. bana da bir kahve sözü var bu sıcakkanlı kibar insanın. sınavlarında başarılar dilerim kendisine bu arada.
Sevgili yazarimizin, kaliteli hos sohbet oldugunu oncelikle bildirmek istiyorum umarim istedigi guzel yerlerde gorurum kendisini ve yillar sonra bir kahvesini icmeye makamina tesrif ederim. Candir canandir.
Sol framede görünce üşenmeden yazma gereği duyduğum yazar. Çok tatlı, çok seviyorum efendim. Her zaman bir mesaj uzağımda. Ama bazen sigara içmek istememe neden oluyor. O kötü.
böyle mini mini pıtırcık bir şey.
dünyalar tatlısı, büyümüş de küçülmüş.
vefalı.
saygılı.
ama bir gönlü var... işte onu ifade edecek güzellikte kelime yok henüz.
işte o güzel gönlünü gördüğüm için, istiyorum ki hep güzel şeyler olsun hayatında.
ilkokulda illa dili böyle çatal yapıp telafuz etmemiz istenen "şey". ay tfiknk, ay fink ay ftinkh. böyle garip, yazarak anlatılamıyor. ingilizceden soğutan şeylerdir.
bu gün yepisyeni yaşına basmış,
bir yıldan fazla süredir tanıdığım,
sevimliliğinden,
kibarlığından,
hanımefendiliğinden,
kardeşliğinden,
yeri geldiğinde güzin ablalığından,
naif ses tonundan,
güzelliğinden,
enerjisinden,
sıcakkanlılığından,
zeki konuşmalarından,
tatlılığından
ve daha sayamayadığım sayamayacağım nice huylardan zerre ödün vermemiş yazar.