1995'te Washington DC'de kurulmuş bir müzik grubudur. Grubun iki temel elemanı Rob Garza ve Eric Hilton'dur. Genel müzik stilleri elektronik olmakla birlikte acid jazz, reggae, Indian classical, Middle Eastern, bossa nova tarzlarının harmanını kullanmaktadırlar.
ya bayıldığım her şeyin altından sen çıkmak zorunda mısın 614? şşş alooo geçmiş doğum günün kutlu olsun bu arada.s saudade ne demek peki biliyor musun? araştır. seveceksin.
saudade isimli albümü hafif esintili bir yaz akşamında deniz kenarında kırmızı şarap eşliğinde dinlenmemiz için yaptıklarını düşündüğüm müzik grubu. biraz hüzünlü gibi sanki ve aynı zamanda huzurlu. karmaşık hisler yaşamak isteyenlerin dinlemesi gereken bir albüme imza atmış grup.
benim için bir the forgotten peopleları bir de until the morningleri bulunandır. bu ikisinin adını verdiysem mutlaka bir nefisliği vardır, açın dinleyin gözünün yağını öptükten sonra yediklerim.
rock n coke 2011'in travis
ile en iyi performansını sergilemiş grup. zira travis ana sahnedeki konserini bitirdikten sonra moby sahne alana kadar şöyle bir sahayı turlayalım dediğimizde grubu o zamanlar tanımayan ben ve arkadaşım bizi çeken büyülü müziğin geldiği yöne doğru, vodofone freee zone sahnesine gittik. karşılaştığımız 20 kişilik, kadınlı erkekli, zencili kızılderili, akardiyonlu sitarlı, darbukalı dansözlü, piyanolu davullu bir kumpanya ya da corporation'du. sahnedeki en önemli iki atraksiyonlarına gelecek olursak; kullandıkları gitarın arkasını seyirciye doğru döndürdüklerinde gitarın arkasına ay-yıldızın işlenmiş oluşu ve en son şarkıda önce dansöz çıkarıp akabinde tüm izleyicileri sahneye çağırmaları sayılabilir.
rob garza ve eric hilton önderliğinde toparlanan bu proje o kadar iyi müzik yapıyor ki dinlerken dünyanın tüm güzel sesleri kulaklarınızda hoş bir sada bırakarak kalbinize doğru serin bir rüzgar gibi usulca yerleşiyor.
shadows of ourselves, facing east, The Time We Lost Our Way gibi parçalarıyla bıkmadan usanmadan dinlenebilecek grup. bayıla bayıla dinlediğim müziklerinin yanında on saniye bile tahammül edemediğim parçaları da var.
yaptıkları müziği dinlediğimde, kulağıma, ruhuma ve kalbime bir öpücük konuluyor. hastasıyım fazlasıyla.. canli performanslarinda artik bana ne olur bilemicem *
(bkz: the richest man in babylon)
insana bunlar nasil amerikali diye sorgulatan muhtesem trip hop grubudur. haliyle ilk dinledigimde hangi ingiliz sehrinden diye dusunmustum. en guzel sarkilari her zaman fransizca olanlaridir. birileri soylesin sunlara full frenkce bi album cikarsinlar. ekimde gelcek nevsehire gorecez.
canli dinledigimde kendimden gecmemi, orgazmik tatlara ulasmami saglamis grup. bassnectar ile ortak remixleri cok saglamdir. hatta genel olarak yaptiklari butun remixler cok saglamdir bile denilebilir.