futbol söz konusu olunca ortaya çıkan estetize edilmiş eziklik duygusu ve emek hırsızlığı argumanınının komik boyutlara vardığı elle oynama olayını yaşatmış topçu.
hakkındaki yorumları okuyunca gözlerimi yaşartan futbolcu. ne sevimli miniklermişsiniz siz, ne fair-play yanlısı insanlarmışsınız, ne sevgi kelebekleriymişsiniz öyle.. lugano'ya tapan, pascal nouma'nın arkasından hala ağlayan, bülent korkmaz'ı ilah yapan insanlar nereye kayboldular? anelka'nın elle attığı golden sonra deliler gibi sevinip anelka'yı savunanlar nerdeler? geçen sene servet trabzonspor'a elle gol attığında olur öyle şeyler diyenler nerdeler? dışarda yapınca ah fair-play vah fair-play, içerde yapılınca mübah.
uuw henry. turnusol kağıdı gibi futbolcuymuşsun sen dostum. zaten uefa kupası finalinde golü yapamadığın o kafa şutuyla gözüme girmiştin, 60 yaşına kadar oynasan peşindeyim artık. hele ki o 18 kişiyle defans yapan trapattoni'ye böyle bir kapak taktın ya, gidip formanı alıcam yeminle.
süper lig'deki herhangi bir maçta vuku bulmuş olayla, dünya kupası eleme maçlarının playoff maçının son saniyesinde olan olayı karıştırırsak, yavşakça davranmış oluruz, hoş olmaz. gelip burda ''arif'e, nobre'ye tepki vermiyodun, kalkıp da henry'i niye astın kestin şimdi ey bre gafil'' dersen kırılırım hacı, vallahi kırılırım.
dünya kupası lan bu, hani şu 4 yılda bi olan, hani bizim 8 senede bir katıldığımız. düşünsene mına koyim, irlanda'nın yerine türkiye'yi düşün, son saniyede yapıyo kuntizliğini, olan bizim emeğimize oluyo misal. (ha bu el hareketine refleks diyenler var, oraya hiç girmiyorum bile) bu henry'i korumaya çalışan insanlar, yine aynı şekilde korurlarmıydı, bi de böyle bakalım?
peki aynı şekilde bi empati daha kurup, türkiye-fransa playoff maçında aynı hareketi semih yapmış olsun bizden veya arda, farketmez. sevinirmiydim? eşşek gibi sevinirdim evet, ama pozisyonun tekrarını göresiye kadar sevinirdim, daha sonra ''sikerim lan böle golü, bu golle gitceksek dünya kupasına gitmeyelim mına koyim'' derdim, vallahi de derdim. içimizde bunu diyemeyecek bi dolu insan olurdu evet ama ben derdim kardeşim..
tanım: düpedüz kuntiz, artiz topçudur, başka bişi değildir.
bahsi geçen pozisyonda, kendisi gol atmamıştır. refleksle topu önüne almış ve futbol sahalarında her gün yüzlerce kez görülen bir hareketle takım arkadaşına pas atmıştır. şahsım tarafından bugüne kadar bir çirkefliği görülmemiştir, bu videodan sonra da çirkef olmadığı konusundaki görüşüm değişmemiştir. irlanda'yı çok severim. maçı izlemedim ama 1-0 kazanıp maçı uzatmaya götürmeleri, böyle bir pozisyonda elenmeleri ne kadar acı, ne kadar kötü tahmin edebiliyorum. fakat pozisyonda henry'ye saldıranları anlamıyorum.
ulan videoda kaç kez gösterildiği halde ben 5. kez izlediğimde gördüm "aa ibneye bak la eliyle vuruyo bka hele!" diyerek. hakem zaten görmez, göremez. yaptığı hareket refleksten ibaret. hakemin gözünden kaçmış, top henry'nin önünde kalmış, gol olmuş.
ne yapsın adam? "yav elle oynadım ben ne yapcaz?" diye hakemin yanına mı gitsin? ya da sevinmeyip "olmaz olm elle attık ya" diye stadın ortasına otursun mu? o zaman ne diyecektiniz? "gol atıyon bari sevin de çaktırma salak" mı? bi' gidin stres topu falan alın.
türk spor gazetelerinin, hanry işe ''el'' attı şeklinde bir başlıkla çıkması konusunda büyük umutlar beslememe sebep olmuş dombili. artık o bir dombili. aşkımız bitmiştir netekim.
kendisinin ahlaksız olduğunu düşünenler arif erdem ve nobre hayranı ilan edilmiştir. düşünmekten başka işlevleri olan loblardan yorum kasıp adını ironi koymak ironinin kralı oluyor tabi... anlayana!
ahlaksız emek hırsızı. adamlar zaten güçsüz ve sen onları ancak böyle eleyebiliyorsun. tarihe geçebilir gönüllerde taht kurabilirdin ama sen kolayı seçtin.
pes'te barcelona'dan göndericem, seni artık takımımda istemiyorum dostum.
ne spor ahlakından ne de iş ahlakından zerre nasiplenmemiş, son kullanma tarihi geçen emekli golcü. insan gözden düşünce böyle boka sarıyor işte, yazık!
bu sanırım tamamen futbolcunun sevilip sevilmemesiyle alakalı bir durum.
şimdi maradona yıllar yıllar önce aynı şekilde bir gol atmıştı malumunuz, asist de değil gol. ancak buradan durup baktığımızda maradona sevgimiz yaptığı karaktersizliği örtmekte. ancak hem uludağ sözlükte hem de diğer sözlüklerde bakıyorum thierry henry'e nefret kusuluyor: "emek hırsızı", "hırsız", "ümit terminatörü", "şerefsiz", "ahlaksız", "etik yoksunu cibiliyetsiz" falan daha gider.
aga bence siz henry'i sevmiyorsunuz, yoksa aynı hareketi maradona ya da arda falan yaptığında gülüyorsunuz/gülersiniz. yalnız söyliyim buna ikiyüzlülük deniyor camiların bir çoğunda.
eğer golden sonra hakemi golü elle attığı yönünde uyarmış olsaydı, bugün kendisini tüm zamanların futbol efsaneleri arasında anıyor olacaktık. oysa henry sıradan bir zaferi tercih etti.
ulan saygınlığını yitiren forvetmiş. golü yeni gördüm, ben de bir olay var sandım.
henry'nin el hareketlerine, bacak hareketlerine bakarsanız %100 olarak refleksif bir şekilde topa el koyduğu görülebilir. %100 hem de.
emin olun sizi arjantin çocukları, maradona ve messi'nin elle attığı gollerden çok daha masumunu attırmıştır arkadaşına. doğru ya, onlar messi ve maradona olduğu için asla eleştirilmezler. şerefsiz ve ahlaksız futbolcu ilan edilmezler. ancak konu bir fransızsa, hele ki henry gibi -haklı olarak- götü kalkık bir oyuncuysa etmediğiniz lafı bırakmazsınız.
bana hikaye anlatmayın arjantin sevdalıları. arjantinli yıldızlarınız henry ve ronaldo'nun yanında azılı birer suçlu olurlar. o yüzden susun ve hakem hatasından yakının. hiç kimse takımını bir üst tura taşıyan gol elden geldi diye "abi elle elledim." diye hakeme koşmaz, koşamaz. sahada linç ederler adamı. isterse allahın oğlu olsun farketmez.
hala 10 sene öncesi kadrosuyla, 10 sene öncesinin futbolunu oynayarak finallerde bi sikim yiyemeyecek olan takımın doymuş, artık çirkefliğe, yüzsüzlüğe sarmış forvetidir. ribery de kurtaramaz artık o takımı, ellerine çocuğu alıp geri dönerler.