nick altıma yazdığı şeyleri ciddiye almadığımı bilmesi gereken yazar.. zira kendisini ciddiye almam için çok çalışması gerekmekte.. ayrıca bu işler (ara: akıl fikir) ile olmuyor bilesin.. ayrıca radyodaki sigara muhabbetinde boş beleş biri için uğraştığımı bana öğrettiği için teşekkürlerimi iletirim kendisine..
kendisinin boş beleş biri olup olmadığını anlayabilmek için önce kendisine yaşı küçük de olsa, altıncı nesil de olsa saygı gösterilmesini bekleyen yazar.
dolayısıyla, kendisine gereken saygıyı göstermeyenleri kesinlikle kaale almayacak yazar.
peşin edit: kendisini büyük gördüğü için saygı beklemeyen, altıncı nesil de olsa insan olduğu için saygı bekleyen yazar.
futbolu bilmediğimden dem vuran, arda turan'ı türk futbolunun en büyük yıldızı ilan eden; bir zamanlar burak kut'u da pop kralı ilan edenleri hatırlatan minik kardeşimiz. azıcık saygılı olmasında da fayda var; zira belki de kendisinin altı bezleniyorken roman kosecki gibilerini stadyumlarda izlemişlere denk gelmiş olabilir, düşünmek gerek. şuursuz ve kör iddialarına da gökhan gönül isimli sağ bek aşağıdak dizelerle yanıt veriyor, dinliyoruz;
arda arda dersiniz, balon yapar şişirirsiniz
karşıma çıkınca süt dökmüş kedi olur, siz yine seyredesiniz
geleceğin en parlak yıldızı derken bilgiç bilgiç;
gökhan'ı mı yoksa küçük gökhan'ı mı kastettiniz?
arda turan'ı türk futbolunun en büyük yıldızı ilan etmeyen yazar.
arda turan, türk futbolunun en büyük yıldızı olmayabilir, henüz bu statüye ulaşmak için çok gençtir, fakat kesinlikle vasat bir oyuncu değildir. tekrar söyleyebilirim, futboldan biraz anlayan bir yazar eğer azıcık objektif davranabiliyorsa, arda'nın vasat bir futbolcu olduğunu ortaya atmaz.
demek ki neymiş, roman kosecki'yi izleyecek kadar yaşlı olmak yetmiyormuş, biraz objektif olabilmek gerekiyormuş.
burdan başbakan hakkında olumlu entryler girerek belki ona iş bulacağını yada onu iyi yerlere getireceğini düşünen yazardır. yarın öbürgün başka gelenlerede aynı şeyi yapacağını düşünüyorum.
bugün sözlük adına güzel bir araştırma yaptığına inanan yazar.
entry'leri okuyanlar görmüştür, bugün sözlükteki başlıkları bir tayyip erdoğan sempatizanı gibi görüp yorumladım ve bundan müthiş keyif aldım, bir kaç da sonuç çıkardım:
- tek bir düşünceye bağlı kaldığınızda, trollük yapmak feci kolay. tüm entry'leri girmem toplamda 1 saati almadı, fakat sözlükte hiç bu kadar seri entry girmemiştim.
- çoğu sözlük yazarı yıldızlı bakınız'ları okumuyor.
- ve sözlükte rte'den nefret edenlerin sayısı, sevenlerden kat kat daha fazla. en azından bunu görmek sevindirici çünkü düşüncem şudur ki, recep tayyip erdoğan'ın başkanlığını yaptığı akp, türkiye'nin başına gelip gelebilecek en kötü şeydir.
çok keyif aldığım bir troll'lük günüydü, ayrıca bazı tayyipsever yazarların kafa yapılarına yaklaştığımı da umuyorum. ******
yazdıklarıyla rte yağdanlıklarını renkten renge sokan yazar. mesela bunlardan biri, ki sanıyorum büründüğü renk mor, atıp tutmuş, çok acımış belli. durmak yok morartmaya devam diyoruz.
şakirdlerle zamanda münasebeti bulunmuş yazardır, doğrudur. bundan 2 çıkarım yapılabilir:
1) en azından kulaktan dolma bilgilerle araştırma yapmadan herkesin kutsal değerleri hakkında trollük belasına atıp tutmaz bu yazar. sezar'ın hakkı sezar'a gider.
2) hizmet evinde * ders çalışma bahanesiyle bir kaç gün, belki bir hafta bulunmuş, fakat kendisine küfreden ev abisini döverek evden çıkmıştır. ki bu ev abisi, sabah namazına kalkmadığım için küfretmiştir. "amına koyarım lan senin!" cinsinden bir küfür de değildir, işin içine ebeveynler karışmıştır.
herkes sütten çıkma ak kaşık değildir, yazar kişisi de değildir, fakat "allah, kitap, hocaefendi" laflarını ağzından düşürmeyip de fem dershanelerindeki kütüphane bilgisayarını otuzbir malzemesi olarak kullanan şakirdleri görünce kendini sütten çıkmış, tozlu kaşık olarak görmektedir.
çünkü onları süte batırsanız da, kalplerinin siyahlığı dışlarına yansımıştır.