dinledikce insanin icine isleyen, neden bu sozleri ben yazamadim diye dusunduren, her satiri ayri guzel, boyle buram buram ozgurluk kokan ve en az sozleri kadar guzel bir ritme sahip the smiths sarkisi.
olduğu gibi. insanca bir şarkı. basit sözler.. ancak böylesini yazabilmek derinlemesine bir bakış açısı gerektirir. şimdi yaptığım gibi saçma incelemelere getirilmemesi gereken parça. olduğu gibi.
500 days of summer filminde asansör sahnesinde summer ablanın o tatlı sesiyle "to die by yourside, such a heavenly way to die" demiş izleyiciyi etkilemiştir ****.
aklıma geldiğinde ve dinlemeye başlayıp her bitişinde başa sarmamla daha fazla mutsuz eden şarkı. başlarken aklınıza güzel şeyler getiriyor sonra hepsinin üstünü çiziyor. şu anda öyle...
hayatımın şarkılarından kendisi. her ruh haline gidiyor. o incelik, o zerafet. o kadar karamsar sözleri bu kadar tatlı bir sesle söyleyebilen morissey kendine hayran bırakır. ingiliz aksanının da hastasıyız ayrıca.
eve tıkılmış halde bu şarkıyı dinlerken morrissey'in hiç mi vicdanı yok böyle bir şarkı yapıp bizleri kahrediyor diye düşünmeden duramadığım en sevdiğim the smiths şarkısı. bu şarkıyı dinlerken ağlayan kaç gençlik gelip geçmiştir 1986 yılından bu yana bir düşünsenize.. aaah morrissey ah mahvettin bizi be abi.
(bkz: durduk yere adamın amına koyan şarkılar)
gece gece dinlenilmemesi, dinlenilse de geçmişin hatırlanmamasını gerektiren şarkıdır. yoksa üstteki bakınız gerçekleşir.
doz aşımında "hekiminize" başvurun.
take me out tonight
take me anywhere, i don't care
just driving in your car
i never never want to go home
because i haven't got one
i haven't got one..
"and if double decker bus crashes into us
to die by your side is such a heavenly way to die
and if a ten ton truck kills the both of us
to die by your side well the pleasure the privilege is mine" sözleriyle biraz arabesk havası veren; ancak çok samimi, içten, ve duru sesiyle the smiths şarkısı.
insanı * arabasına atlayıp , gecenin kör karanlığında , hiçbir şey planlamadan , düşünmeden yanında sevdiği kişiyle, ver elini başka diyarlar diyip, upuzun bir yolculuğa çıkma isteğini doğurtan şarkıdır. güzel şarkıdır.
'double decker bus' bu kadar güzel telaffuz edilebilir dedirten şarkı. otobüs işte bahsettiğin çift katlı otobüs ama kuşlar, böcekler gibi söyler onu moz.