foo fighters'dan dave grohl,queens of the stone age'den josh homme ve led zeppelin'den john paul jones tarafından kurulan gittikçe daha da adı duyulan ve büyük bi başarı elde eden yeni bi grup.
ilk albümleri 17 kasım da çıktı ve kısa bi süre de amerika'da 75.000 kadar sattı.
2009 yilinda Kaliforniya'da kurulmus, ayni isimli albumlerinde John Paul Jones, Dave Grohl ve Josh Homme'un grup uyeleri olarak yerladigi, ayrica canli performanslarinda Alain Johannes'in yetis imdat edasiyla klavye, geri vokaller, ritm gitarlari ustlendigi, dinlerken kah qotsa, kah led zeppelin ve kah foo fighters arası bir cennet bahcesinde oldugunuzu dusundurten cagimizin halikulade olusumu.
audioslave vari tekrar süper-mega bi oluşumla karşı karşıyayız. grup elemanlarının üçününde parlak bir mazisi var. tabi daha çok dave grohl'un çabaları ile şekillenen bi grup. albümlerinde deneyselliğe bulaşmış grunge izleri var. foo fighters ve queens of the stone age tek albümde dinlemek gibi bişe. ama arada derinlerde hissediceğiniz bir led zeppelin tınısıda var. ürettikçe daha da iyi işler çıkarıcaklarını düşünüyorum. ki çoktan şu aralar stüdyoya girip ikinci albüm çalışmlarına başlamışlar. albüm için söylenebilecek olumsuz durumlardan birisi, bazı şarkıların gereksiz uzatılması olmuş. aynı riff, aynı nakarat aynı şarkıda elli kere dinlendimi kabak tadı veriyo. grunge ile progressif birleşimleri mi bunlar diyosunuz*.
ipucu için bandoliers, mind eraser no chaser, new fang, gunman, no one loves me & neither do i.
not: dave grohl bir röportajında 'bir araya geldiğimizde çenelerimiz titreten bir soundun ortaya çıkması hoşumuza gitti' diyodu. aha o davul'un ve basın en çok hissedildiği şarkı: no loves me & neither do i.
son zamanlarda aynı albümü arka arkaya iki kez dinlemez oldum, yeni şeyler öğreneyim, last.fm'imde onbinbeşyüz grup olsun, seks olsun güzel olsun gibi mantıkları vardı bu girişimin. sonra kasımın sonlarına doğru them crooked vultures'u indirdim ve artık bir vampire weekend bir them crooked vultures, bir heaven and hell bir them crooked vultures, humbug-tcv, gay indie şeyler-tcv, atmosferik yarrak metal-tcv, melankolik trip hop/new wave/dub/yeni ne indirdiysem hepsinin arasına them crooked vultures koymaktan albümü haşat ettim, ki mp3 çaların günlük en az bir saat kendilerini çalması da insanı mp3 çaların varlığı için tekrar şükrettirecek bir olay. ilk dinleyişte en azından 'farklı bi şeyler denemişler' demiştim, albümü çiğnedikçe zeppelin-qotsa-dave(foo fighters gelmiyo daha) tadı yavaş yavaş akıyor. düşündükçe çıldırıyorum ya, o kadar şahane bi şey ki. josh homme, john paul jones, dave grohl, yani, farklı şeyler denemişlermişmiş, destur yahu.
utanmadan söylüyorum, albüm 2009'un benim için en şahane olayıdır ve led zeppelin'i andıran şarkılar arayanlar alıp elephants'ı ve sonra bütün albümü defalarca dinlemelidir, çünkü filden zarar gelmez. ayrıca bi şarkı yazıp adını caligulove koyan insanlara bu dünyanın daha çok ihtiyacı var. böylesi bir anlayışı kucaklamak, öpmek istiyorum.