warwick nickli yazarın yazım hatasını farkeden, güzel bir dille de bunu belirten yazardır.
kardeşim, o zaman suudi arabistan olarak yazsaydın demek kalıyor. iran'ın yönetim şeklini beğenmeyebilirsin, ben de bu zorbalığı beğenmem, kimse beğenmez, önyargılarını aşmış olmak şartı ile. din ise bu? dinde zorlama yoktur derim geçerim...
ama yönetim şekli kötü diye de böyle büyük bir kültürü yoksayamam...
avrupa'nın türkleri nasıl gördüğü bizi ilgilendirmez. avrupa da abd de cahildir. nükleer başlık üretmekle, bomba yapmakla olmuyor bilgelik, ilericilik.
yani türk deyince avrupa nın gözünün önüne ne geldiği hiç umrumda değil. osmanlı çok toprak aldı sahipleneyim anlayışı bende benim düşüncemdeki insanlarda bulunmaz. bizim olmayan hiçbirşeyi sahiplenmeyiz.
türkler göktürklerdir, hunlardır, timur'dur vs. osmanlılar kuruluş devrinden sonra türklük özelliklerini ve türk benliklerini kaybettikleri için türk devleti olmaktan çıkmıştır. benim türklükle övünmem kimseye gösteriş değildir, avrupa'ya 'bak işte ben de gelişmişim beni de aranıza alın' maksatlı değildir. orta asya'da turan düşüncesinde bir sürü insan var. bu ideolojiyi benimseyen bir sürü devlet lideri var.
tarihle övünmek, tarihte yaşamak değildir. anlamadığı bu yazarın.
ek; sana öyle öğretiliyor diye bir saçmalık kabul edilemez. ülkü ocaklarıyla filan da işim olmaz. araştırıp öğrenerek benimsedim bu ideolojiyi, etrafımda da bir tane türkçü yoktu. çevresi sülalesi dahil solcu insanlarla çevrili biri olup türkçü olmak küçümsenecek birşey değildir.
büyüklerinin ve çevresindekilerin fikirlerini ve ideolojilerini savunanlar çoğunlukla komunistlerdir zaten. bir insanın çevresi bu düşüncede olmasa ,kişi bu ütopyaya kapılmaz zira.
t14mo denen yazarın da takmaya başladığı yazardır. kardeşim sana öyle öğretiliyor, bir arkadaşımın da dediği gibi sen de milli eğitim fabrikasının, made in turkey trade mark ürünüsün!.. sana ne öğretiliyor, beynine ne pompalanıyorsa malesef görünen o ki ondan ibaretsin! merak etme sen kendi tarihini burada yücelttikçe onlar küçülmüyor. onlar da emin ol kendilerini senin tarihinden kat kat üstün görüyorlar.
ayrıca türk olmak kesinlikle övünülecek birşey değildir. neden övünülsün ki? başlığı açmışsın ama eksik açmışsın galiba. "türk tarihi ile gurur duymak" deseydin tamam derdim ama yurtdışında bulundun mu bilemem ama, şöyle bir git orta asyaya gez gör bakalım türk denilince adamlar sövüyor mu yoksa sana soydaşlarımız diye sahip mi çıkıyor. çünkü oraya karı kız için giden hiç de az değil!.. kazakistan'daki olayı biliyorsun, devlet uçak gönderdi!..
dünyaya açılmaya gerek yok, kendi ülkemdeki yolda gördüğüm apaçiler, emolar, yavşak yavşak gezen liselileri gördükçe zaten utanıyorum daha beter. daha ne kaldı ki? bu mu millet bu mu türk milleti? bu mu osmanlı/selçuklu vs...
okuman da mı yok? eğer dedim tarihle övüneceksen al sana tarihi örnek. osmanlıdan daha kalıcı bir etkisi olan başka devlet varsa söyle, çünkü avrupa'da türk denilince viyana önlerine gelen, devşirme yeniçeriler akla gelir!..
bu nedenle gurur duyarsın ama karşındakini kışkırtır durursun sadece, senin atan onun atasını dövmüştür çünkü...
off aşın artık bu kafatasçı zihniyeti, benim tarihim senin tarihini döver mantığı ile olacak iş değil bunlar. adama öyle dersin adamda sana "şimdi kim kimi dövüyor gör bakalım" der!..
türk tarihini osmanlı'dan ibaret mi sanıyor ki? osmanlılar'dan bir sürü türk olmayan paşa sayarmış. bu senin buluşun mu ki? osmanlı çoğu kişi tarafından türk devleti sayılmıyor bunu bilmiyor musun ki?
ayrıca; türk üm ayrı yazılır, türküm diye yazılmaz.
şunu anlamıyorum; türk olmak haz vericidir cümlesine, niye ki diğerleri insan değil mi cümlesiyle karşılık neden verilir. türk olmak haz verici dedik; diğerleri hayvan tek biz insanız hahaha demedik. girisi fazlasıyla bilgisiz olduğu izlenimini vermekte.
insanlar arasında fark olamayacağını nerden çıkarıyorlar anlamıyorum. ben insanın, ve de türk üm. bir diğeri insan ve norveçli. o ben vikinglerin torunuyum diye haz duyar, ben göktürklerin torunuyum diye haz duyarım. ama kendiminkinden üstün bir tarih, medeniyet ve karakteristik özellik göremedim şu ana kadar. araştırdım ama yok! bu yüzden türk olmanın verdiği haz diğerlerinden fazla.
entrysi ile liberal demokratlığın dibine vurmuş yazardır. kısa bir özel mesaj sohbeti ile kendisine aktardığım üzre memlekette hala kendisi gibi özgürlükçü, empati yaparak karşısındakinin ne düşündüğünü, ne demek istediğini düşünen insanların düşünen beyinlerin olması umut verici. bu sahte kaos ortamının bütün sahteliğini gözlre önüne seriyor. sade vatandaşın derinin ne olduğunu yazılarında özet ve hoş bir şekilde aktarıyor. ne diyelim. darısı adlarında demokrat geçmesine rağmen bundan zerre nasiibni almamış yurdum çakma sosyal demokratlarının başına. hep dediğim üzere azıcık empati yapın da bir kenara bırakın şu saçma sapan "cahil, aptal halk" politikasını.
çaylaklığı sona ermiş ve çaylaklık hapsinden çıkması ile de kendisini kimsenin karşılamadığı yazar kişisi. başındaki şapkayı çıkarıp yüzünü yakan güneş ve sırtındaki eskimiş deri ceketi ile eline bavulunu aldı ve evinin yolunu tuttu. ne yazıkki nişanlısı bile gelmemiş...
biri öbürünün anasına kaymış gibi birbirine saldıranlar varken:
artık bundan sonra sözlüğün adam olmayacağına kanaat getirmiş yazar kişisi. bu sözlüğü adam etmek demek toplumu adam etmek demektir. önce toplumu eğitmeli ve empati anlayışını kazandırmalı sonra artık...
dumlu'nun bırakmadığı yazar kişisi. yemin ederim bu adam yazdıkça keyfe geliyorum. yahu anlamıyorum kardeşim.
bilim işine bakabilir. o adam da kendi düşüncesini söylemiş. şahsi görüşüdür bu. bir öportajında da belirttiği gibi, adam olaya metafizik birşey katmadan olguları açıklamaya çalışıyor. ben onu dindar filan da etmeye çalışmadım. işte yazdığı parağraf, işte yazdığı şeyler. ben o adam yok dedi diye napim yani inkar mı edeyim?*
bu sokak lambası altında anahtar arayan sarhoş adam rolünden, bir kuantum sıçrama ile çıkamazsa daha o kadar çok belirsizlikler var ki? teori ve elindeki kağıda göre konuşuyor adam.
pekala sorarsak eğer, o teori sebep midir sonuç mudur? yani hawking'in teorisi sebep değildir ki ben teorilere * yaratıcı vasfı vereyim. akıl ürünü ve birçok varsayım. çünkü evrenin başlangıcında kimse orada değildi. aslında inancımı daha da pekiştirdi hawking sağolsun.
dediği şey kısacası madde kendi kendini yaratabilir demeye çalışıyor, ama bende işin içine inancımı katarak diyorum ki, bir kalem ve kağıdı yanyana koy, asırlarca bekle, bir bilgili yazar olmadıkça 1 kitap çıkabilir mi? işte teorilerle açıklamaya çalıştığını ben Allah yarattı diyorum olay bundan ibaret...
dumlu kardeş sana teşekkürlerimi sunuyorum. kendine iyi bakman temennisi ile. hayırlı günler...
sözlükteki dumlu nickli yazarın kafayı taktığı yazardır. şu an yurtdışında olduğum ve kitabın bende farklı baskısı olduğu hasebiyle dediği işlemi gerçekleştiremeyeceğim. kusura bakmasın.
kendisine defaatle kibar yaklaşmalarım fayda netice vermemiştir. sorun değildir. kitabı bir gün içinde hatmetmiş olmalı ki, bunları diyebiliyor. hem alıntım kitaptandır. burada birtarafımızdan uydurmuyoruz. baskısı farklı veya değişik olabilir. hem aynı alıntıyı bir başka kitapta da dipnot olarak gördüm. sayfasını da163 olarak belirtmişti.
müsterih olun sn yazar döner dönmez fotosunu arkalı önlü çekip göndericeğim.
(#9197991) no.lu girisinde, aşağıya iliştirdiğim paragrafı stephen hawking'in "kara delikler ve bebek evrenler" adlı kitabının 163. sayfasından alıntıladığını iddia etmiş zat-ı pinokyo.
"elektronun elektrik yükü, proton ve elektronun kütlelerinin oranı gibi pek çok temel sayı, hayatın meydana gelmesini mümkün kılmak için çok inceden inceye ayar edilmiş görünmektedir. örneğin elektronun elektrik yükü azıcık değişik olsaydı, yıldızlar ya hidrojen ve helyumu yakamayacak, ya da patlayamayacaktı, bu durumda güneş gibi bir yıldızın ışığından mahrum kalacaktık. güneş gibi bir yıldız, yakıtını bitirip süpernova şeklinde patlamazsa, ağır elementler uzaya saçılmayacak, doğal olarak da dünyamız oluşmayacaktı. şurası bir hakikat ki; bu sayıların değerleri çok güzel olsa da, bu güzelliğe bakıp hayran kalacak kimsenin olmayacağı evrenlere yol açacaktır. bu yaratılış da ilim kanunlarının seçiminde ilahi bir gayenin delili olarak görülebilir."
oysa bahse konu kitabın bırakın 163. sayfasını, hiçbir yerinde yukarıdakine benzer sözler geçmemektedir. aksine, kitabın türlü satırlarında alışageldiğimiz türden bir tanrı kavramının namümkünlüğüne göndermeler yapılmaktadır. ne var ki yazarımız, bu konudaki ısrarını (#9206632) no.lu girisinde de sürdürmektedir. şayet bu kadar ısrarcıysa, kendisinden, derhâl kitapta o paragrafın geçtiğine dair fotoğraflı bir ispat sunmasını beklemek hakkımızdır her hâl(?)
ayrıca burayı forum sitesi sanıyor. sözlüğün formatı bu herifin umurunda değil. langır lungur bir şeyler karalayıp geçiyor ve tüm bu vurdumduymazlığına rağmen sözlükte cirit atabiliyor.
şu sıralar evrim teorisine inanmış arkadaşlarla arası limoni yazar kişisi. hepsinin canı sağolsun...
aylar sonra gelen edit: lan zerre kadar umurum değil neye inanıp inanmadıkları. hoş görü ile hakaret içermeyen güzel güzel yazılara, etmediği küfür kalmayan 19. yy biyologları ile ne konuşsam boş. canı sağolsun filan da değil. ne yaparlarsa yapsınlar, zaten kurumuş çiğ köfte gibi tavana yapışmış bir önyargıları var. götümle gülüyorum...
