Her çocuğun izlemesi gereken, her izlediğimde aynı tadı alabildiğim bir klasik. Ancak bazı yerlerinde küçükken de sıkılmıştım daha sonra izlediğimde de bazı yerlerinde sıkıldım.
Yapım yılına göre kostümler de oldukça güzel. Özellikle renkler cıvıl cıvıl. Film masal havasında geçiyor. Herkesin filmden alacağı ders, çıkaracağı öğüt kesinlikle mevcut. Bu dersler ise hayata dair dersler olması ve halen geçerli olması, filmi ölümsüzleştirmiş.
bana hep 23 nisan günlerini hatırlatan filmdir. 23 nisanda törenden sonra eve gelip de akşama kadar çocuk filmleri izleyebilmek deyince ilk aklımda beliren şey oz büyücüsü oluyor. (bizim zamanımızda çocuklara çok daha fazla değer veriliyordu yaa. şimdi bir 23 nisanda bile buna sahip değil çocuklar.)
1900 yılında yazılmış bir romandır. hakkında derin anlam aramak için yapılmış teoriler de vardır. örneğin, amerikada 1896 seçimleri, 1873-1896 ekonomik bunalım dönemi sonrası, iki ayrı görüşün rekabetine sahne olur. demokratlar deflasyonun durdurulması için çift maden standardına geçmeyi savunurlarken, cumhuriyetçiler ise, altın standardında kalma taraftarıydılar. birçoklarına göre, bu rekabetin en fazla anılmaya değer ifadesi oz büyücüsüdür. yıllardır özgürlüğü olmadığını söyleyen bostan korkuluğu, çiftçi benzetmesi; eklemleri tutulmuş teneke adam, sanayi işçisi benzetmesi olarak okunabilir. bu durumda, dorothynin takip ettiği sarı yol da altın standardıdır. yazar için;
1939 yapımı bir korku filmi. şu zamana kadar bir çok film izledim en çok korktuğum film the exorcist ise ikincisi de the wizard of ozdur. göründüğü kadar masum bir film değildir. zira küçük bir çocuğu ilerde psikopat bir seri katil yapmak istiyorsan sık sık bu filmi karanlık bir odada tek başına izlettirmen yeterlidir.