özlemiştik severek izledik. norman reedus bu dizide olmasaydı game of thrones'da olurdu şu an sanıyorum, zaten the boondock saints ve a crime'la kendini kanıtlamış. lakin ikinci sezon ilk bölümünde iki çok gereksiz kilise tiradı ile derinlik katılmaya çalışılmış diziye. uzay çağında tv ekranında grek tiyatrosu gibi sırıtmış.
dünya altüst olmuş, et yiyen çürük cesetler yollarda geziyor, her gün ölümü kokluyorsun ama nerdeyse bıraksalar ikinciye vaftiz olacaksın. yapmayın şunu, drama bu değil.
2. sezon 1. bölümle sıçmış dizidir. ulan koca dünyayı zombiler basıyo, hayatta kalan sayılı insandan 5 6'sını izliyoruz, kızın teki salaklık yapıyo ve bizden kızın durumunu merak etmemiz bekleniyo. ya amına koyim, bu kadar geniş kapsamlı konuda hayal gücünüz en fazla '12 yaşındaki kızın kaderi ne olacak?'a mı yetiyo. evet, hakkaten süper zombili dizi yapmışsınız, zombiler bütün dünyayı yedi, biz şimdi 12 yaşındaki kıza nolcak diye merak eder dururuz. helal olsun.
kurgunun random olması bir bıkkınlık hissi uyandırabilir ama yinede kayda değer bir dizi. gerilmekten esneyeceğiz neredeyse, seyrederken koltuğa çiviliyor insanı. o dehşet sahneleri, insanın kanını donduran anlar altüst ediyor. grup içindeki restleşmeler, sürtüşmeler ve gırla giden entrikayla devam ediyor, bunlarında çorbada tuzu var. biraz olsun kabak tadı vermeye başladığı anlar dizinin olayından dolayı oluyor ama bu mundar edildiği demekte değildir. herkes yaşam mücadelesi verdiği için muhakkak bir yerde herhangi birisine odaklanılacaktır, bu sezon itibariyle de yardırmaya adaydır.
gerilimin yüksek dozda seyrettiği arabaların altına gizlenme sahnesinde her şey etkileyiciydi, insanın iliklerine kadar hissettiriyor korkuyu. oyuncuların belli yerlerdeki tiradı kabak tadı vermiyor. aksiyona ve gerilime abansalar mırın kırın edilecek, safi duygusal gitseler bu seferde hani nerede aksiyon kumkuması başlayacak, iki ucu boklu değnek. bu rick'in velet çok atılgan ama böyle olmaz. öyle her şeye saldırma yoksa bir gün haklanırsın, oldu da keza. geyikle başbaşa olayım derken ihale aldın başına.
2. sezon 1. bölüm şu ana kadarki en yüksek reyting ve en fazla izlenilen bölüm olmuştur. kablo tv yayını olmasına rağmen 7.26 milyon kişi izlemiştir. 1. sezonda yayınlanan 6 bölümün izlenme durumu:
1. bölüm: 5.35 milyon kişi.
2. bölüm: 4.71 milyon kişi.
3. bölüm: 5.07 milyon kişi.
4. bölüm: 4.75 milyon kişi.
5. bölüm: 5.56 milyon kişi.
6. bölüm: 5.97 milyon kişi.
bu rakamları ve kablo tv' nin abd' de her evde olmadığı düşünülürse 2. sezona çok iyi başlamıştır.
--spoiler 2x01--
bence gayet güzel ve gerilimli başladı sezon. çok aksiyon yoktu ama gerilimli sahneler iyiydi. gerçi bazı saçmalıklar ve bayıcı unsurlar da yok değildi.
-filmin ilk kısımları, sürünün geçtiği sahne ve geyik sahnesi bölümün en güzel sahneleriydi
-kolu kan revan içinde kalan siyahi abimizin zombiler tarafından farkedilmemesine koca bir "hastirlan" çekiyorum. artı olarak zombilerin maratoncu olarak gösterilmesi yani hızlı koşmaları da olmamış. zombilerin koku duyusuyla avlarını bulmaları da esgeçilmiş.
genel itibariyle olmasa da hayvan gibi dürbünle ileriye iki saat bakan yaşlı amcamızın gelen yüzlerce zombiyi diplerine gelince görmesi bayağı güldürdü. sonrası komik değildi tabi.
-küçük çocukların hiç laf dinlememesi, tabiri caizse sürekli kaşınmaları, bununla beraber ektiklerini biçmeleri ve gurubu da arkalarından perişan etmeleri, guruptaki bir kısım inanın süreli atışma içerisinde olması mantıklı ama sinir bozucu olan şeylerdi.
-çocuklarına ortama koyun sürüsü gibi salan ve zombilerin cirit attığı bir dünya'da çocuklarını "tamam oğlüm git bir malkoçoğluculuk oyna" diyebilen ebeveynleri genişlikleri için tebrik derim.
-kilise sahnesine şaşırmıyorum. orada 3 zombinin oturmasına hiç şaşırmıyorum. karakterlerin çarmıha gerilmiş isa ile olan diyalog kurmalarına hiç mi hiç şaşırmıyorum. her amerikan yapımında böyle sıkıcı ve klişe sahneler oluyor. bari kısa olsaydı!
-dizimizin red neck'i de iyicene iyilik meleği oldu. iyi de oldu. ama zombi'ye o manasız otopsi'yi yapmasaydı daha iyiydi.
-ilk sezonda ölüme terkedilen adam çocuğu vuran adam olabilir. sadece tahmin.
-bölüme ek olan fragmandan anlaşılan gelecek bölümde yeni insanlar ve yeniden gerilimli anlar var.
--spoiler 2x01--
gerim gerim gerdiren bir bölümle yeni sezona başladı. genel kanının aksine ben bu bölüme bayıldım. ne zaman ne olacağı kestirilemez bir bölüm olmuş. hele ki son sahnede ki ufaklığın vurulduğu sahnede çenem beş karış aşağı düştü. üzülerek söylüyorum Sarah Wayne Callies prison break performansını da güzelliğini de baya aratıyor.
şimdi bu dizi için ''zombiler çok mal yea'' tarzında entryler giriliyor. korkunç değil ki falan deniliyor.
fakat es geçilen şu projenin başında ki adam ''biz duyguları ön plana çıkarmak için çalışıyoruz o ortamın insanda ki etkilerini yansıtmaya çalışıyoruz'' diyor. yani olay bir left for dead değil arkadaşlar.
he zombilerin mallığı konusuna gelince bu virüsün ilk sezonun 6. bölümü ( çok az bir bilgi tabi bu) biraz bilgi verildi.
mallıktan ziyade düşünemeyen (artık ne deriz buna açlık falan filan) belli bir hareket duygusu ile var olan 'şeyler'' bunlar.
2. sezon ilk bölüm beni pek kesmedi gibi. çünkü sürekli mantık aradım böyle niye olmuyor böyle niye yapmadılar diye.
işte olay tam burda devreye giriyor. lan orada ''şimdi böyle davranmalıyız'' tarzında bir düşünce olamaz ki. değerlendirmeden izlemek en güzeli.
bölümü ilk indirenlerdenim ama en son ben izledim herhalde.
yeni sezona başlangıç çok iyi yapılmış. sürenin yine 1 saat olması artı alan noktalardan biriydi.
carl'ın son sahnesinde herkes mutlu, sırıtıyor falan e bende mal mal gülümserken çocuk vuruldu ya aaaaaaaaaaaaa! diye bağırdım. kim vurdu lan onu ?
şok oldum harbiden o sahnede.
1. sezon finali çok sönük biterek hayal kırıklığı yaratmasına rağmen, 2. sezonun ilk bölümü ile hızlı bir çıkış yapmış dizidir. **
--spoiler--
şimdi 1. sezonun finalinde doktor rick'in kulağına ne fısıldadı diye düşündük durduk. 2se01 de rick bunu telsiz ile morgan'a söylecek iken vazgeçiyor. ve "ohh şit kahretsin a.q bunu söyleyemicem" tiriplerine giriyor. demek ki doktor hastalığın çözümü hakkında bir şeyler dedi.
özellikle şu 100 lerce ölünün yürüdüğü araçların altına saklanıldığı an baya gerilimdiydi... neyse kaybolan kızceğiz ile o geyiği vuranlar arasında bir bağlantı çıkacak..
--spoiler--
kişisel not: daryl adamımsın! bana sevdiğim birini hatırlatıyorsun. *
Zombi ye yapılan otopsi sahnesinde midem kalktı arkadaş güzel yapmışlar.
Daryl karakterini canlandıran, Norman Reedus a 1999 yılındaki Şehrin Azizleri filminden beri hayranım. Her hafta Murphy Macmanus u görmek sevindiriyor.
breaking bad'in gerilim dolu sahnelerini izledikten sonra the walking dead'in yeni sezon ilk bölümünün gerilimi çok da tatmin edici gelmedi doğrusu. bir kere zombi unsuru ile nereye kadar gidebilecekler onu da çok merak ediyorum. neyse şahsi kanaatim genel olarak ortalama bir bölümdü lakin bir son sahne var ki kesinlikle geçer not aldı.
* bu rick'e üzülüyorum. adamcağızın insan olmadığını, jenner'ında bunu söylediğini düşünmeye başladım artık. yahu adama acıyın be. o kadar vuruldu. hastahaneye kaldırıldı, bilmem kaç hafta komada kaldı. uyandındığında bir sürü zombi, paramparça edilmiş veya vurulmuş insanlar gördü neye uğradığını şaşırdı. oraya gitse çıkmaz sokak buraya gitse çıkmaz sokak. adamın kendini mutlu huzurlu hissedebildiği bir an bile olmadı lan. üstüne karısı ve en yakın arkadaşından ihanete uğradı. yılan hikayesi gibi adamın hayatı.
E DAHA ÇOCUĞUNDAN NE iSTiYORSUNUZ hem ? yazıktır günahtır ya.
hem * bu sophia nerede ? carl vuruldu sophia unutuldu ehehe
* şu andrea denen kadını da zombi yemek üzereyken kurtardılar ya, iyice gıcık oldum zaten. ölsün gitsin ya. zaten millet canının derdine düşmüş, kadın kapris yapıp duruyor kaç bölümdür.
* ayrıca shane çok akıllısın. oraya kendini kilitlemek çok akıllıcaydı. tebrik ederim.
2x02 de çocuğun rolü cidden etkileyiciydi, ancak zombi aksiyonu yoktu bu bölümde de, bir ortayı bulsalar, çok güzel olacak. 2 bölümdür çocuklar üzerinde yoğunlaştı konu.
s02e02 ile gerilimin, dramın doruklara çıktığı dizidir.
--spoiler--
sophian'nın 2 gece ormanda geçirip sonunda sağ çıkması mümkün değil. eğer çıkarsa demek ki hayatta olan birileri daha var.. onlarda gruba katılarak ortalık şenlenebilir. carl'ın ,ki bu çocuk aynı wayne rooney ne benziyor, o şekilde olmasına içim parçalandı. rickin haline az üzülmedim değil..
shane ile tombul otisin zombilerle kıstırılması ve hayatlarının bir ufak demir parçasına bağlı kalması vay a.q dedirtmedi değil..
t-dog'un nalları dikeceğini düşünmekteyim..
veterinerin kızına da selamlar.
--spoiler--
bir çok soru işaretleri bıraktı bu seferki bölüm. *
beklentileri fazlasıyla karşılamış üstüne merak içinde bırakan bir sonla 3. bölümü beklememize neden olmuştur. dizinin senaristleri anladığım kadarıyla "öyle bir geçer zaman ki" dizisini izlemişler ve ona göre birşeyler karalamışlar. baktılar küçük osman büyük işler yapıyor bizlerde dizinin iki küçük veleti üzerinden gidelim demişler ve olayları geliştirmişler. veterinerin evi, arabayla liseyi gidip ortalığı karıştıran ekip baya iyi işlenmiş.
gözünü seveyim Sarah Wayne Callies biraz kilo alsın. tamam açlık var, kıtlık var ama iskelet gibi kaldı kadın. gece zombilerin içine bıraksan bizden biridir bu diyip saldırmazlar bile.