70li yıllarda new york ta tayfun isimli bi türkün yaptıklarından esinlenildiği rivayet edilmiştir. o da aynen filmdeki gibi ezik görünüp tüymüş. onun asıl adam olduğu kimsenin aklına bile gelmemiştir. mcquarrie in senaryosunda da soze nin türk oldugun açıkça gözler önüne sürmesi bu rivayeti sağlamlaştırmıştır. tabi rivayetin film öncesi hiç bi kaynaktan bulamamam beni feci şekilde huylandırmışrır.
Müthiş sonu ile hafızalara kazınmıştır. Kevin Spacey oynar *. Benicio abinin kaşları alınmış halini görebileceğiniz kült eser.
Kayser kesinlikle Türktür. *
iki üç senede bir izlerim, filmi ilk izlediğimde daha sorgu sahnesinde söze'nin kim olduğunu anlamıştım. Ki zor değil zaten, bu yüzden benim için sürprizli bir final olmamıştı. Favorim her daim fenster olmuştur, sorgu sahnesi enfes https://galeri.uludagsozluk.com/r/1741941/+
repliklerini bile sahne sahne ezberlediğimiz şahane filmdir. kadro zaten muazzam birde üstüne spacey hariç ( hikayeyi o anlatıyor o yüzden en fazla onun görünmesi normal ) her bir aktöre neredeyse eşit şekilde rol yazılması filmin bu kadar güzel olmasında önemli bir etken.
fenster ın aksanlı konuşmaları olsun keaton un çaresizliği olsun ( hiç istemediği halde suça döndürüldü ) hockney in umursamaz tavırları olsun mc manus un deli deli halleri olsun kent in o pis sırıtmaları olsun her birisinin ayrı ayrı yeri var bizde. birde profil fotosu kazandırdılar tabi ekstradan bana *
başlığının canlanması ile akla tekrardan düşerek bu soğuk ve yağışlı olması muhtemel istanbul gününün akşamında evde izlenecek film olmuştur. henüz 168. kez falan izlemiş olacağım o yüzden sıkıcı olmayacak her zamanki gibi.
filmi tavsiye ettiğim ve beraber izlediğimiz arkadaşlarımdan bir tanesini yad etmeden geçilmez şimdi.