5 sene önce falan izleseydim belki ben de pek çok insan gibi şaşırabilirdim. ama daha filmin en başından suçlu kim tahmin edince ve film boyunca hikayeyi anlatan "bu psikopat çıkacak baş suçlu bak görürsün" şeklinde izleyince sonu pek de şaşırtıcı gelmedi.
edit: bi arkadaşımın ısrarı üzerine tekrardan izleyeceğim film, sanırım ben baya detay kaçırarak izlemişim, zaten katilin kim olduğunu başta herkes anlıyormuş!
filmin ilk başlarında "aha kesin bu salak suçludur" dedim. dedim ama filmin ortalarında ona karşı olan şüphelerim kayboldu gibi oldu* ve tüm radarlarımı açtım ve dikkatimi dean keaton'a verdim. hatta film bitmeden 15 sn önce bile hala onun keyser söze olduğunu düşünüyordum. -ki sorgulayan kişide o şekilde düşünüyordu. ya da o öyle düşündüğü için ben de onun gibi düşünüyordum.* ezcümle, son 15 sn hep beraber göt olduk.
yalnız mcmanus'tan hiç şüphelenmedim. o kadar amerikan filmi izledik sonuçta. o değildi kesinlikle.
ama hocalarımız ne demişti? ilk verdiğiniz cevaplar ve ilk hissetikleriniz, her zaman olmasada, çoğu zaman doğrudur. *
izleyenlerin yüzde doksanının meşhur karakter kayser sozenin kim olduğunu filmin ilk otuz dakikasında anladığı filmdir. Ama bunu tahmin etseniz bile sonu yine de müthiştir. *
--spoiler--
sonunda ağızları açık falan bırakmamıştır. belli bir sinema birikimi olan herkes kevin spacey'in canlandırdığı karakterin aslında kaiser soze olduğunu anlayabilir. ki bunu anlarsanız film cidden sizin için cehenneme döner, beş para etmez bir yapıt haline gelir. imdb puanını abartılı buluyorum. 7 veya 7.5 belki.
lakin konu oyunculuğa geldiğinde, özellikle kevin spacey son çeyrek asrın en iyi oyunculuk derslerinden birini vermiştir. oyunculuk için puan sorarsanız rahat rahat 9 diyebiliriz.
edit: tamam hadi ortalamayı aldım 8.3 olsun..
--spoiler--
--spoiler--
finaldeki sürpriz bilinerek o gözle tekrar izlendiğinde satır aralarında finaldeki sürprizin ipuçlarının olduğu görülebilen * ilginç ve başarılı bir amerikan filmidir. kevin spacey abiyi oyunculuğuyla zirveye taşıyan filmlerden biridir. gabriel byrne 'ın filmdeki karizması da fena sayılmaz. özellikle tek başına nöbetçilere dalarak gemiye olan saldırıyı başlattığı ve dalmadan önce "birader hadi toz ol buradan" modunda kendini oradan uzaklaştırmaya çalışan nöbetçileri sigara yakmaya çalışma vs atraksiyonlarla "tamam gidiyorum", " bi dakka" vs diye diye oyaladığı sahne başlı başına bombadır.
--spoiler--
sağ eliyle attığı yumruklarla tanınan biriyle dövüşüyorsunuz. maç bitmek üzere, gard alıp darbeyi savuşturmak istiyorsunuz ancak sol el suratınızda patlıyor ve nakavt oluyorsunuz. the usual suspects de böyle bir filmdir. senaristine de, yönetmenine de, oyuncularına da helal kere helal olsun.
ben en başta anlamıştım o sakat adamın kaisersose olduğunu diyenlere filmi bir daha ama dikkatli izlemelerini öneririm. o adam yani kevin spacey, kaisersose degil.
izledikten sonra niye bu kadar ünlü olduğu anlaşılacak film. filmin şaşırtıcı sonundan sonra bi ton ayrıntı beyninizi yemeye başlar. belki de senaristlerin amacı bir değil iki üç kere izlenebilecek bir film yapmaktı. aslında ilginç olan bu olaylar hiç gelişmemiş de olabilir. sadece beş kişi gemi ve cinayetler var. gerisi soze'nin kurgusuda olabilir.
verbal'ın sorgudaki guatemaladaki kahve toplama veya geçmişteki müzik grubu ile ilgili anıları jetonu daha önce düşürmeliydi. zaten verbalde polisle alay edercesine -aklın nerede senin demiştir ki en keyifli durumlardan biri budur.
bir de kayseri kayser yapan macar mafyası meselesi var ki bence filmin en tutarsız yeri. filmde anlatıldığına göre macar mafyası ile olan mesele türkiye'deki yıllarından kalma bir mesele. ailesini rehin almaları, tecavüz, cinayetler falan. şimdi o zamanki kayserle rekabete girdiklerine göre o ülkede etkin olmaları gerekir değil mi? her türden asayiş olayına şahit olduk, duyduk okuduk. nice örgütler nice mafyalar. hiç türkiye'de macar mafyası diye bir şey duyanınız var mıdır allah aşkına? demek ki bu da diğerleri gibi kendine bir imaj yaratmak için kayserin uydurmalarından biri olabilir.
enterasan bir filmdir, hakkındaki tartışmalar hiç bitmeyecektir.
--spoiler--
kayser söze.... o avukat bile olabilir. yani neden "kobayashi" kayser söze olmasındır ?...verbal kint , söze için çalisiyordur ve patronunu korumak için bütün o anlattıklarını o sorgu odasında "yazmıştır"....neden olmasindir?
--spoiler--
yani hakkı
nda bilimum şekil fikirler üretilebilecek bir filmdir. böyle filmler nadirdir. çok nadirdir.
kesinlikle izlenilmesi gereken müthiş diyaloglarla dolu kevin spacey filmi.
--spoiler--
"Keaton always said, "I don't believe in God, but I'm afraid of him." Well I believe in God, and the only thing that scares me is Keyser Soze. "
--spoiler--
filmi ilk seyrettiğinizde son 10 dakikasında aklınız başınızdan gider ve filmi 20. kez seyrettiğinizde başından sonuna kadar küfürler edip aklınızı telekom gibi özelleştirmeyi planlarsınız. nerden baksan 4 - 5 versiyon alternatif son ve bir kamyon ipucu var. sinemanın beyaz piramitidir.