ilk üç dakikasında chick flick (kadın filmi) olduğunu anlayıp oldu o zaman biz kalkalım dediğim film. temanın zıt kutuplar birbirini çeker ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar olduğunu tahmin ediyorum.
iyi ki seyretmemişim.
Bildik bir "Bütün aşklar nefretle başlar" filmi; ilk 15 dakikasını izledikten sonra olacaklar konusunda az çok bir fikre varabiliyorsunuz. izlenebilir kılan ise başarılı erkek analizi ve Gerard Butler son derece başarılı fırıldak rolü. Seks sahneleri olmasa da espriler ve küfürlerin neredeyse tamamı seks üzerine olduğundan ailece izlemenizi tavsiye etmem; boş bir zamanınızda gülüp eğlenmek için izleyebilirsiniz.
umut ve umutsuzluğun sağa meyilli sarkaç bünyeleri olan bizleri bir kez daha aşk'a dair ümitvar yapmayı deneyen eğlencelik. "hayat filmlerdeki gibi değil" ile büyüyen bir nesiliz oysa, işler mi?
izlediğim romantik komedi türlerinden düşündüren sorgulatan tek film olmuştur, stratejik davranmak ve yapmacık olmak mı yoksa sadece kendin olmak mı?? ve tüm bunların arasında elde etmek ve aşık olmak arasında seçim yapmak mı ? ıt works so let ıt works ....
ilk önce elindeki redbull ile ortada gezen hatun, yollarda güzel kadın yakışıklı adam ikilemi ile gösterilen BMW ile bir yolculuk, erotik ürün ve daha bir çok şey mevcut.
ayrıca film ana haber bültenlerinde seks göstergeleri ile konuşan komedyenin reyting rekorunu yükselttiğini ve seks ile şiddet izleyiciyi daha çok cezbettiğini söyler nitelikte. ana haber bültenlerinin reyting kaygısı ile serüven başlıyor zaten. gerard butler çok seksi bir adam ne yalan söyleyelim ama bu filme olmuş mu hiç o tatlı mimikler. edepsiz konuşmaları yine de sevimlice ve katlanabilirlik sağladı filme biraz.
ayrıca kadının programa telefon ile baglantısında adam ona "anladım sen lezbiyensin" dediğin de kadın bunu bir cins hakaret olarak algılıyor, kızıyor ve alınıyor. bunu normal şekilde karşılayarak yalın bir hayır cevabı verilmiyor. izleyici zaten ön yargılı bu konu hakkında ön yargılarına malzeme toplamış oluyor inceden.
ayrıca film erkekleri aptal sürekli penisi için koşuşturan kişilerden ibaret gösteriyor. her erkek bir kadınla konuşurken dürtülerini ön plana alır ve aslında kadını dinlemez diyor. ve butler'in katherine heigl'e verdiği tüyolarla beğendiği erkeği elde etmesini sağlaması filmde akıllı ve misyon sahibi bir doktorun bile basit erkek güdüleri ile davranarak özel yaşamını sürdürdüğünün mesajını veriyor.
filmin kısmi analizini bir kenara bırakırsak;
beyzboll maçındaki sahne ve de titreşimli külot sahnesi güldürür. bir de şu karşı cinslerin birbirlerini sinir etmesi faslı hep hoşa gitmiştir film de bolca konulmuş. ama butler piiii sinsi sırıtışı falan...izleyin izlemedim demezsiniz ama kesinlikle büyük beklentilerde olmak hata olur. boş boş tv ye bakmaktansa...
gerard butler'ın 300 deki o ağır rolünün hala üzerinde izleri olmasına rağmen müthiş bir performans sergilediği ve konu olarak da klişelerle dolu olmasına rağmen güldürmeyi başaran bol belaltı esprili komedi filmi.
amerikanın bir nevi günümüz ilişkilerine bakış açısını yansıtmaktadır.fark, bu kez erkeklerin acı yüzünü yine bir erkeğin anlatıyor olması.her ne kadar tespitler yerinde ve acı gerçekler olsa da sonuçta onu bu şekilde davranmaya iten geçmişindeki kadınlardır.hangi filmi izlesem diye düşünüyorsanız buna çok iyi alternatif olacak bir film.
sürükleyici bir romantik komedi.
--spoiler--
klasik olarak her romantik komedi gibi iki başrol oyuncusu sonunda birbirine aşık oluyor.
--spoiler--
sıkılmadan izlenebilecek bir film.
eksantrik bir konusu olmadığı belli olsa da izlerken kendinizi kaptırıp oldukça keyif aldığınız bir film. güzel tespitler yapılmış, iyi tavsiyeler veriliyor fakat her bünyede sonu farklı etki yaratıyor sanırım. kesinlikle izlenesi.
izlerken keyif veren, iç karartmayan eğlenceli bir filmdir. öyle ki al başrolleri, koy türkan şoray ile ediz hunu , senaryoyu da daha muhafazakar hale getir, otur annenle izle tadında bir filmdir.
harika, izlenesi, romantik ve aynı zamanda komik film. kadın-erkek ilişkilerinde ki tespitleri çok doğru olan ve bunu izleyiciye doğru bir şekilde aksettirmiştir. senaristi ve yönetmeni gıyaben tebrik ederiz.
gerçekçidir..gerçek çirkin midir?her zaman değildir diye düşündürecek, şirin aslında erkek milleti için olmadığı ta uzaklardan bakıldığında bile belli olan,yine de güzel güzel gülümseten, bayanların da bıdır bıdır itirazlarla ama kesinlikle zevkle izleyecekleri filmdir.
gerçekten de 13 yaş sınırı konması gereken filmdir ama son zamanlarda izlediğim en kaliteli komedilerden biridir. özellikle gerard butler kendine hayran bırakıyor ayrıca partneri katherine heigl ile olan uyumu da takdir edilesidir.