geneli itibariyle çok çok beğendiğim ama senaryodaki bir kaç eksikliğe sinir olduğum film.
--spoiler--
şöyle ki okurken beni bam telimden vuran "mutlu ol" kısmı yoktu.ayrıca Alice'in Edward'ı kurtarmaya giderken Jasper'a yalan söyleyip atlatması da yoktu.Dördüncü filmde Alice'in gidiş nedenini Bella nasıl anlamlandıracak merak ediyorum doğrusu.Bunlar küçük ama akılda kalıcı ve düğüm olaylar bence.
--spoiler--
15 yaş ortalasına sahip küçük emo kızların göklere çıkardığı her film, her şarkıcı ve ya her hede gibi saçmaydı. boktandı.
başka bir boyutta yaşıyormuşçasına bana upuzun gelen o göt kadar zaman diliminde dünyanın en itici yaratığı olan edward denen o gerzek karakterin, bella denen o malın ve jacop denen o sevimli şeyin (eheh) saçma sapan aşk oyunlarını izlemek zorunda kaldım ulan.
ben bu çocuk bu kızı sömürür de biraz ilgimi çeker diye düşünürken bunlar öpüşemeden edward denen ittirik geldi.
aşk aşk değil, seks seks değil, vampir vampir değil ne biçim film lan bu.
edit: ayrıca edward ın tokat domates bahçelerinde koşar gibi halleri neydi lan öyle. ahahjash.
taşşak geçecek film arıyorduk arkadaşlarla. evet böle fantezilerimiz var, sıkıldığımız zaman, ''sinemada ne var hacı'', ''hadi gidelim de azcık gülelim mına koyim'' diyoruz bazen. baktık afişlere, en iyi bu filmde güleceğimize karar verdik, filmden çıkınca da yanılmadığımızı anladık, sağlam güldük allah için. hayır filmde çok gülünecek sahne olduğu için değil. hemen hemen her sahnede, o sahneyi de içine alan farklı sahneler hayal ettik, senaristin kurgusunu aldık, çok çok farklı diyarlara taşıdık. gülmek için sanat yaptık resmen..
aga öncelikle bu filmi ciddi ciddi izleyip etkilenen bünyenin ben amına koyim afedersin. bu filmin bütçesini bana ver, efektleri de alayım, daha iyi film yapmazsam tek başıma şerefsizim. hem yönetmeni, hem senaristi, hem ışıkçısı, herşeyi olurum filmin, ve yemin ediyorum daha iyisini yaparım.
ana tema çok basit bikere. vampirle kurt arasında kalan bi hatun. hatunun gönlü vampirde orası belli. ama sırf muhabbet olsun diye kurtla hatunu azcık oynaştırıp, azcık etkileştirip, kurtla vampiri karşı karşıya getirme basitliği içersinde olayın ceryan etmesi, hangi kalite standartlarına sokar filmi acep? bu pek özgün senaryo, bu şahane romantizm, bu ikilem, bu melankolimidir bizleri etkilemesi gereken? hassstırella be abi, fatih ürek filmi yüzeyselliğinde bir yapıma kıçımla gülmeyim de nabayım?
twilight serisinin ikinci filmi. beyaz suratlı vampirler dışında kurtadamların da yer aldığı, zaten daha çok jacob* için izlenesi, eh demekle yetindiğim film.
fragmandan sonra ben de inanılmaz merak uyandıran filmdi.
dün izledim nihayet.
lakin öyle bir son yakışmamış yahu.
filmin sonundan ziyade, biraz fantastik buldum. gelişme kısmına kadar gayet heyecanlandırıyor gerçekten fakat, film bittiğinde '' aa bitti '' bu muydu diyorsunuz !
hayal kırıklığı yaşamanız muhtemel olan filmlerden, zira ne büyük hevesle izlemiştim.
sonra aklınızda takılı kalan birçok soru işareti var.
kurt adama ne oldu peki ? film bitiyor fakat siz ee bundan sonrası diye düşünmeye başlıyorsunuz.
öyle bir film.
edward yine çok çekiciydi...*
ilkini korsan vcd' den izledigim filmin devami... 14-15 yaslarindaki kuzenimin msn iletisinde.. "twilight chok super yaa.. edward bayiliyorum sana".. yazisini gordum ya artik devamini korsandan bile izlemem.. ya da ben kuzeni reddedeyim lan en iyisi.
ulan ormanların, çalı çırpının arasında türkan şoray ve ediz hun gibi koşan, simli, ışıklı yanar dönerli vampir çift mi olur aq?
hadi oldun diyelim aşıksın tamam anladık da vampir sevgilin gitti diye 3 ay boyunca aynı kıyafetlerle aynı pencereden aynı bakış açısına baka baka yas mı tutulur? (ama edward için tutulur diyenler, siz de haklısınız. )
bu mudur, yıllardır holıvıdın içimize işlettirdiği vampir dünyası? ben bu yaşıma geldim daha hiç bir vampir filminde hiç bir vampir ailesinin böyle hoşgörülü, böyle naif, böyle de iyi vampirler olduğunu görmedim lan!
edward'ın babası bildiğin babacan hulusi kentmen hacım. annesi de bagrabasar adile naşit! bildiğin yeşilçam araklaması neşeli günler filmi seti!
bak olur da 3. film'de bella'nın babası bu izdivaca engel olmaya kalkışırsa "baba biz sevişiyoruz" lafını duyarsanız şaşırmayın.
son sözüm de edward denilen o hıyara.
lan öküz, lan pislik koskoca kurt adam jakop da bile senden az kıl var lan.
tanım: postmodern yeşilçam filmisi. yıllarca bizi yemişler hacı.
ilkinde yane twilight'ta kizimizin hayatinda sadece vampirler war iken new moon da buna kurtlarda eklendi bakalim dewami yane 3.de neler gorucez diye merakla beklemekteyim....
iyi hoş dünyayı kasıp kavurdu falan ama olmamış bence bu film.
bu bella astım mıdır nedir her sahnede hık hık iç çekmeler falan.
ayrıca cindy greyfurt'a teşekkürlerimi sunuyorum aklımı okumuş.hülya koçyiğit ve ediz hun ikilisi aynı sahnede benim de aklıma gelmişti.
kitabın serisini de okuyan,filmlerini de izleyenin büyük bir zaman kaybına uğradığı kesindir.seriyi bitirdikten sonra ne oldu şimdi ne kattı sana?vampirleri öğrendin eline bişeymi geçti dedirten durumdur.
o bella nın geceleri (sözde) gördüğü kabuslar beni pek bir güldürmüştür. kızımız kabuslar görüp çığlıklarla uyanıyor. buraya kadar herşey normal ama o nasıl bir çığlık atmadır yav. bi bağırıyo sonra nefesi yetmiyo nefes alıp ikinciyi bağırıyo ama bu arada hala uyuyor. çığlıktan sonra uyancakya bari mantıklı bişiler serpiştirseydiniz. olmamış.
soundtrackleriyle ilgimi çeken serinin 2. filmi/kitabı.
sırf hangi şarkının hangi sahnede fona verildiğini görebilmek için gittiğim filmde edward ile bella'nın çimenlerin,çiçeklerin arasında leyla misali koşuşu beni çok güldürmüştür. ediz hun ile filiz akın yapınca gülüyoruz da neden edward ile bella yapınca tapıyoruz anlayamıyorum.