Team Jacob'cular için harika bir kitap. Tam seriyi bitiremedim ama Stephenie Meyer çok güzel yazmış bu kitabı.
Filminide sabırsızlıkla beklediğim bir kitaptır ayrıca.
Kitabın kısaca konusu şöyle:
Edward ve Cullen Ailesi'nin diğer üyeleri,Bella'nın doğum günü için bir parti verirler fakat Bella ısrarla karşı çıkar.Çünkü ortada büyük bir sorun vardır;Edward sonsuza kadar genç kalacaktır,peki ya Bella?
Kabuslar,sırlar,imkansızlıklar,seçimler ve kararlar...Bella ve Edward'ı yine zorlu bir mücadele bekliyor.
3. fragmanda ,chris weitz'in anlatım ve teknik gücüyle new moon'un ilk filme 5 basacağını açık seçik görüyoruz. yeni fragman hayırlı uğurlu olsun. bu gidişle zaten filmi tüm fragmanları birleştirerek tamamlayacağız. * http://www.traileraddict....railer/new-moon/trailer-c
yapımcıları en son fragmanıyla neredeyse filmin özetini geçerek filmin heyecanını poh etmiştir. hayır kitaptan konuyu biliyoruz da bütün heyecanlı görüntüleri de gösterdin ee ne kaldı geriye?
jacob'a ne olmuş öyle,bir içim su... sinemada izleyeceğim filmlerden biri, keyfi ancak öyle çıkar bu filmin. şimdiden heyecanlandım. belki konusu, kurgusu çok iyi değil yine de gayet güzel bir yapım, özellikle bayanlar için izlenebilir derecede güzel. izleyecek olanlara şimdiden iyi seyirler, eminim keyif alacaklardır.
twilight serisinin ikinci kitabı. hayır tam bunalım anlarıma denk geldiği zamanlarda okuduğum için sanki edward bella'yı değil de beni terketmiş gibi okudum bir solukta. saçma biliyorum ama kendimi fazla kaptırşmışım galiba.
her gece rüyalarıma giren edward karekterinin bellayı terkettiği kitap. ilk filmiyle kitabı arasında büyük fark olmasına karşın,izlediğim fragmanlar sonucu ikinci kitabı okuyanlar için film bir hayal kırıklığı olmayacağını düşünüyorum. aşkın en acı halini anlatmaktadır. aslında hepimizin başından geçmiş sıradan bir acıdır bellanınkide. sonsuza kadar yaşamak için tek sebebi olan edward gittiğinde bella sonsuza denk ölmüş gibidir..
gelmesini sabırsızlıkla beklediğimiz filmdir. büyük ihtimalle bunu da ilk film alacakaranlık gibi defalarca izleyeceğiz ve serinin devam filmlerini bekleyeceğiz. film kadar müzikleri de beğenilen twilight serisinin ikinci filmi yeni ay'ın soundtrack albümü de raflarda yerini almak üzeredir.
yalnız şöyle bir durum var ki, underworld serisinde Michael Sheen lycan rolündeydi ve vampirlerin başı yine marcustu.. şimdi new moon'da oynuyor, marcus * yine önemli bir vampir kişisi; ama Michael Sheen sen kalk kurt adamlıktan vampirliğe yüksel. hem de marcus adıylan.. gül gül öldüm..
ya bi de söylemeden geçemiycem.. şu bella'yı canlandıran kızı çok mu aramışlar? 4 film nası idare edicekler onunla bilemiyorum.. rol yapmaktan aciz allaam yareppim. kıza soruyor yağmuru sever misin diye; ağzını yüzünü buruşturup, yamulup "ne" diye cevap veriyor.. bütün fil boyunca bi ıkınma modunda, iki tene çakasım geliyor.. edward'ı da hari pıtırın cedric'i yapmak zorundalar mıydı sanki? ama hiç yoktan iyidir tabi..
eksi alıcam mı bilmiyorum ama, bana göre serinin en güzel kitabıdır...
bi erkek olmama rağmen edward'dan nefret etmiyorum, ve neden bu kadar çok sevildiğini anlıyorum...ama olaya bir de jacob'un gözünden bakmak lazım, o da çok zor bir durumda, yani tabi ki zorla sevmesini isteyemez bella'dan ama çok acı çekiyor ve gerçek aşkı tatıyor... o yüzden bu kadar jacob düşmanlığına karşıyım...
ama en güzel kitap olmasının nedeni bu değildir, bella'nın yaşadıklarını bu kadar başarılı ve, saf aktarabildiği için serinin en başarılı romanıdır bence...
isabella cool olacak diye kasım kasım kasılıyor, twilight'da film boyu kabız gibi gezinip duruyor. kitapta edwırıd'a çılgınlar gibi aşıkken, filminde ise iğne yutmuş gibi bakmaktan öteye gidemiyor.
new moon da da farklı olacağını sanmıyorum. allahtan jakob birşeye benzemiş filmde. hele kurta dönüşürken..twilight'da jakobu görünce minik bir nida atmıştım da... bu çocuğu çok mu aramışlar diye. isabella da öyle.
new moonu kurtaracak olan zannımca jakob'dur ve fanları edwırıdınkilerle boy ölçüşecek düzeye gelecektir. hatta kızlar arası new moon edwırıd vs jacob sanal savaşı bile çıkabilecektir zannımca.
fragmanını henüz görme şansımın olmadığı, serinin ikinci halkası.
zaten twilight konusundaki görüşlerimi belirtmiştim daha önce. popülerleştirildiğinden, filmin her zamanki gibi daha kötü oluşundan. madem durum bu, akşamları da sıkılıyorum geniş aile yoksa, kitaptan yana tercih yaptım ben de sonuç olarak.
-spoylıır içerebilir-
ilk kitaba göre new moon un daha sönük kaldığını söyleyebilirim. aşk acısı güzel işlenmiş, bella sürekli göğsünde bir delik olduğundan bahsediyor, aşkı en güzel anlatan metafor bu bence. bir çaresizlik anında kendisinden yaşça küçük jacoba tutunmaya çalışıyor ve bir anlamda onu da yitiriyor. bu sefer ikinci bir deliğin açıldığını anlatıyor. bu bile güzel diyebilirim.
sevmediğim yanları protagonist bellanın bir türlü mutlu olmayı bilmemesi. yani düşünsenize sevgilinizin kardeşi (görümce) size doğumgünü hediyesi alıyor, parti hazırlıyor, siz ona tribin allahını yapıyorsunuz. bu kadarına nankörlük diyorum. sonra sakarlık sorunu. bella düz yolda ayağı taşa takılan tiplerden, bütün manyak olaylar onun varlığında mevcudiyet bulmuş, misal evde de efendi gibi hediye açmasını bilemeyip parmağını kanattı ve olaylar gelişti, bu da sizin sabrınızı zorluyor bir yerde. inandırıcılık kaybediliyor bir yerde. ama olaya salt aşk olarak bakarsanız hoşa giden çokca ayrıntı bulabilirsiniz. mesela terkeden sevgilinin sırf sesini duyabilmek için ormanın içinde kilometrelerce yürümek. vay anasını be bana kısmet olmadı.*
neticede güzel sayılabilecek, stephenie meyer ablanın akıcı diliyle hızla okunabilecek bir roman new moon. ama üçüncü halkayı okumak konusunda tereddütlüyüm, sıkılmaya başladım bu seriden.
15-18 yaş aralığındaki (teenage mi dersin, emo mu dersin bilemem) kızların salya, sümük, allah ne verdiyse akacak bir şekilde edward'ı izleyecekleri film. ha duyduğuma göre; underworld'un lucian'ı yani michael sheen bu filmde oynayacakmış, haaaaaa o zaman iş başka! sırf bu adam için, siktiğimin edward'ına,siktiğimin bella'sına katlanabilirim, o kadar sabrım mevcut bu bedende.
tüm arkadaşlarımın 44 gün kaldı nasıl bekliycez kinem diye düşündüğü, benim ise 44 gün sonra ne halt edeceğimi düşündüğüm film.
yi beni idwırd diyenlerle gene etrafı doldurabilitesi yüksek.
film müzikleri nette dolaşmaktadır ve oldukça iyi bir albüm yapılmış:
şarkı listesi:
1- death cab for cutie - "meet me on the equinox"
2- band of skulls - "friends"
3- thom yorke- "hearing damage"
4- lykke li - "possibility"
5- the killers - "a white demon love song"
6- anya marina - "satellite heart"
7- muse - "i belong to you (new moon remix)"
8- bon iver and st. vincent - "rosyln"
9- black rebel motorcycle club - done all wrong"
10- hurricane bells - monsters"
11- sea wolf - the violet hour"
12- ok go- shooting the moon"
13- grizzly bear - slow life"
14- editors - "no sound but the wind"
15- "alexandre desplat - new moon (the meadow)"
Favorilerim satellite heart ile done all wrong olmakta şimdilik. bakalım film nasıl olacak?
20 Kasımda gösterime giriyor ve bu durumdan hiç memnun değilim. yine her yerde bir edward çılgınlığı olacak.Herkes her yerde filmin videolarını resimlerini paylacak, nickler falan ahh edward(L) falan olacak o kadar çok abartıldı ki bu kitaplar bir zamanlar severdim ama sinir ettiler insanı, nefret etttirdiler edward'dan.Filme yine de gidicem o ayrı.Tamam güzel film de tapılası bir filmmiş gibi abartmaya kendini kaybetmeye gerek yok.