izledikten sonra haftalarca etkisinden kurtulamadığımdır. hala aynaların arkasına bakarım gittiğim evlerde. kamera falan var mı diye. hatta bir ara bu sözlüğün falan hepsinin benim için hazırlandığını düşündüm. bütün yazarların beni takip ettiğini falan. güzel olur aslında lan.
aşkın nelere kadir olduğunu göstermiş filmdir.
--spoiler--
sırf sevdiceğinin yanına fijiye gidebilme aşkı sayesinde çaktı davayı jim carrey abimiz...
--spoiler--
bir de insan oğlu ne aç gözlü yaratıktır onu anladım.
--spoiler--
be amına kodumun yönetmeni yapımcısı ya da her ne boksa* zaten dünyanın hepsine izletiyorsun adamın 7/24 hayatını birsürü para kırıyorsun. araya reklam almak nedir. ne aç gözlü ne pislik ne tatminsiz bir adammışsın sen bee...
--spoiler--
damakta güzel bir tad bırakmış filmdir. jim carreyin sadece güldürmeyen güldürürken düşündüren bir usta olduğunun kanıtı...zaten kim kaldı nasrettin hoca ekolunden yaa.
(bkz: kavuk jim carrey e verilsin)
zaten doğru yerde, zamanda olduğundan şüphesi olan bu gariban insanın iyice düşüncelerinin boka sarmasına neden olmuş filmdir. sağolasın truman show...
(bkz: kandırıkçı dünya)
izledikten sonra, yoksa ben de mi lan! diye paranoyalar yaşatan ama çok zekice düşünülmüş hazırlanmış bir film. jim carreyden başkası bu kadar güzel oynayamazdı diye düşünüyorum.
insanın aklına "lan , acaba beni de mi dikizliyorlar, şerefsizim öyle lan" gibi paranoyaları getirebilecek kadar sağlam jim carrey filmi. üstad büyüksün!
(bkz: jim carrey beyaz show a gelsin)
peter weir'in yönetmenliğini üstlendiği, uluslar arası alanda birçok ödüle aday olmuş ve bir o kadar da ödül kazanmış 1998 yapmı film. jim carrey kadar ed harris gibi yardımcı rollerdeki aktörler de filmin bu derecede etkileyici olmasında payı bulunanlardır.
"all the world's a stage,
and all the men and women merely players:
they have their exits and their entrances;
and one man in his time plays many parts," dizelerini akla getirir izlerken ve izledikten sonra da.
Gunumuz dunyasini, kitlesel yatip kalkan, ben'lerden uzaklasan bizleri cok guzel anlatmis ifade etmis bir filmdir. Izlerken cogu zaman empati yapip daraldim. Verdigi mesaj acisindan cok guzel bir film olmasina ragmen gene de bu daralmalar dolayisiyla cogu zaman kufrettim. Zannedersem olayin halen sokunda oldugum icin zamanla filmin tadini daha da iyi alacagim.Filmdeki su replikler herseyi anlatmaya kafidir:
-Sence Truman daha once neden gercek dunyayi kesfetmeye hic bu kadar yaklasmadi?
-Dunyanin gerceklegini bize sunulan haliyle kabul ederiz......
"30-35 yıl önce doğsam çekecek olduğum film. aynısını ben düşünmüştüm lan.
yoksa tüm dünyanın benim etrafımda kurgulanmış olduğuna inanmamam için mi bu filmi bana izlettirdiler. sokullu ikide bir bu filmden bahsediyo zaten; demek filmi merak etmemi sağlamış, hayın dost!*"
amma saçmaladım.
neyse yani süper film, izlemeyen insan yarım insandır.
(bkz: fiji) gibi dünya harikası bir adanın varlığını keşfettiren, şizofrenler ve zaten paranoyak insanlar için ciddi anlamda sakıncalı olan, anne ve babamızdan dahi şüphelenmemize neden olan izlenesi filmdir.
izlerken yanımdakilerin gülmekten kırıldığı, benimse nerdeyse ağlayacak duruma geldiğim sözüm ona komedi filmidir.
Lan bir insana bu derece bi adilik yapılabilir mi? Nerde filmin adını görsem hala içim burkulur...