nicolas cage (balthazar blake), monica bellucci (veronica), jay baruchel (dave), teresa palmer (becky), alfred molina (maxim horvath) gibi isimlerin yer alacağı 2010 yapımı dram fantastik türündeki film.
konusu itibari ile nicolas cage için hafif bir film olmuştur. ancak nicolas cage hariç kolay kolay çoğu oyuncunun'da izlettiremeyeceği bir filmdir. velhasıl kelam nicolas cage için izlenmiş ve arkadaşların makaralarına rağmen memnun ayrınılmış olan filmdir...
ezik bir çocuk, yanlışlıkla bir yere dalar. oraya girdiğinde hayatı baştan aşağı değişmeye yüz tutar. birkaç dakika sonra o daldığı yerdeki yangından kurtulduğunda birine çarpar, ama söylediklerine kimse inanmaz. bir süre sonra gerçek ortaya çıkar. artık o ezik karakterimiz ortalıktan kaybolmuş, yerine oldukça karizmatik bir kahraman ortaya çıkmıştır. bu kahramanın bir de aşkı vardır, onu da sonunda elde etmiştir ve film biter.
efektlerle güzelleştirilmeye çalışılmış, olmuş da aslında. insan filmden çıktığı ilk anda efektlerin büyüsüne kapılmış bir şekilde, lan ne kral film, diye düşünebiliyor ister istemez.
ama filmin kritiğini yapmak amaçlı, masaya yatırıp enine boyuna düşününce ne kadar klişe bir film olduğu ortaya çıkıyor.
evde izlenecek bir dvd dışında bir şeye yaramayacak film.
--spoiler--
şimdi yukarıda ki kısa nottan sonra açıklamaya geçelim. çok iyi bir hikaye bile olsa klasik, sakar ve salak kahraman adayı ve onu kahraman olmaya zorlayan diğer adam saçmalığı burada da var. çocuk ilkokul da ki ezikliğinden kurtulamamış biri olarak çıkıyor karşımıza. yani ondan bir halt olmaz diyoruz. klasik peter parker sendromu. sonra okulun en güzel kızı ya da kızlarından birine aşık olma saçmalığı. ilkokuldan beri aynı okula gidilir. hep aşık olunur ona ve sonunda bir şekilde birleşilir. peh...
iyi başlayan hikaye bu klişeler ile darma dağın olmuş ve sonunda her zaman ki gibi imkansız gibi görünen şeyi başaran genç tüm dünyayı kurtarmış, kızı kapmış ve mutlu sona ulaşmıştır. film deki en güzel sahne başında ki fragmandı. çılgın hırsız adında ki filmde kötü adamın gürültü yapmak yasak lafına küçük kızın yanaklarına vurarak peltek bir konuşma ile peki bunu yapmak gürültü sayılıyor mu? demesiydi.
eviniz de hd olarak izlediğiniz de vayyyy diyeceğiniz görsel olarak süper ama hikaye olarak vasat bir filmdir sihirbazın çırağı. iyi seyirler
--spoiler--
nicolas cage filmlerine hep bir sempati duydum nedeni ise sanırım "melekler şehri" meg ryan ile güzel bir ikili oluşturmuşlardı fakat son filmlerinin bir çoğu farklı senaryolardan uyarlama. bu filmi henüz izlemedim ama orjinal bir senaryo olmasını umut ediyorum.
sinemada izleyip büyük umutlarla gittiğim film ya evet belli bir yere çıkardı beni ama olmadı aga valla olmadı.heleki çırağı oynayan çocuğa yazılan dialoglar ve kötü oyuncu performansı filmin içine etmiştir.canım nicolas cage ne kadar uğraştıysada film vasatı geçememiştir.
müziği ve görsel unsurları çok iyi olan film. ancak adana'mızda pek rağbet eden yok sanırım, salona bir girdik ben ve arkadaşımdan başka kimse yok. neyse ki sonradan 2 (yazıyla iki) kişi geldi de okey masasını tamamladık.
bir ergenden nasıl bir kahraman yaratılmaya çalışılır filmi.
20 yaş ve altındakiler için ideal.
kötü bir harry potter kopyası olup, aslının yanından bile geçmez.
ancak, hissedilen sıcaklığın 50 derecelerde salındığı bu günlerde klimalı sinemalar ferahlamak için ideal.
basit ve klişe bir konu, başlarda heyecan uyandırıp, sonradan basite sarıyor.
Tabiri caizse katıksız bir popkorn sinema örneğidir.Sıkmayan,akıcı,eğlendiren ve hızlıca vakit öldüren bir film arıyorsanız,izleyin.Ama yok ben entellektüel kaygıları olan,ilim adamı kılıklı,şık cümleler kuran,aristokrat kökenli bir ademoğluyum diyorsan yapman gerekeni biliyorsun.
baltazar ismiyle maaruf bir şahıs yıllarca aradıktan sonra bula bula son derce silik bir tipi büyücü olarak bulur ve "dur la iki dakka sana el vereyim" der. her filmde olduğu gibi seçilmiş kişinin kendisinin olduğunu bir türlü kabullenemeyen silik tip "baba ilişme bana kendi dünyam var benim, bak tesla sarmalı yaptım, fizik mizik takılayım aga" der. ve olaylar gelişir...
nicolas cage'in başrolde oynadığı, harry potter'ın, oz büyücüsü'nün, harry kewell'ın yanında solda sıfır kalan 2010 amerikan yapımı aksiyon, fantastik türlerindeki vasat film.
vasat falan ama kötü de değil hani. popcorn alıp evinizde torrent yoluyla beleşe izlenebilecek kadar güzel bir film. ama sinema'da para bayılıp izlenemeyecek kadar kötü.
filmin ünlü ihtiyacını nicolas cage, daş ama hafifte salak ve seksi kız ihtiyacını da teresa palmer karşılıyor. filmde silik ama alttan alta süppür kahraman olan tip beni çok irrite etti. yani ne bileyim işte itici geldi. ismi jay baruchel sanırım. görmiyim bir daha!
konu orjinal değil ve senaryo bin türlü klişe barındırıyor ama görsel olarak ve nicolas bazındaki oyunculuk olarak vasatın üstüne çıktığı oluyor. bazen sıkıyor ileri sarıyorum bazen de ilgi çekici oluyor sardırmadan izliyorum. kısacası anlayacağınız izleneseniz de olur izlemeseniz de.
Nicolas Cage'nin iyi iş çıkarttığı lakin hem hikaye hem de izlenebilirlik açısından ergenlere yönelik olan film. izleyiciyi sıkmayan lakin herhangi bir mesaj da barındırmayan film çerez niyetine izlenilebilir. Amerikan sinemasının klişesi var yine; kötülerin dünyayı ele geçirmesine iyilerin karşı çıkması. Klişe hikayenin farklı bir uyarlaması da diyebiliriz. Öyle sihirler, değekler, asalar, enerji plazma topları, tesla sarmalları, falan filan...
--spoiler--
bu arada tesla sarmallarıyla müzik yapma fikri * çok yaratıcıydı.
--spoiler--
nicolas cage var diye çok ciddiye alınmadan, monica bellucci var diye de erotizm beklemeden izlendiğinde müthiş eğlendiren ve gayet kaliteli görsel efektlerle animasyon tadında görsel şölen sunan, şüphesiz 2010 yılının en sevimli filmlerinden biri.
kadro iyi denebilir ilk başta,ancak monica bellucci nin oynadığı sahne o kadar az ki,oynamıyor desek yeridir. diğerleri kötü oynamamış ama alfred molina hariç önemli oyuncular değil,hiçbiri. abartmıyorum, çok filmini izledim. bu en kötü nicolas cage filmiydi izlediğim.
beklentim yüksekti,daha da yükseltti bazı arkadaşlar. çok hayal kırıklığına uğradım. çocuklar için olan narnia serisini veya ninja kaplumbağaları izlerken çok daha fazla keyif almıştım. ne senaryo zekice ve inandırıcı ne bir mesaj,mana veriyor film. fragmanında gençler için gibi bir imaj yoksa da bence öyle. basit,sıradan bir çizgi film gibi...
izlemeden önce bir kaç kişiden yorum aldım film hakkında pek içaçıcı şeyler söylememişlerdi ama ben filmi beğendim. kendi kategorisinde standart üzeri bir film olmuş. zaten başroldeki eleman bu tarz filmlere aşina, nicholas cage'i nereye koysan oynar. monica belluciyi bir sahnede görmek bile yeterli. kısacası film beni tatmin etti devamıda gelir umarım. 8/10
basit bir kurgu ama görsellik ön planda olan bir filmdi. sinemaya gitseydim verdiğim paraya acırdım doğrusu. eğlenceliydi en azından, en iyi yanı güldürü ögesiydi.
