--spoiler--
Türkiyede CNBC-e de yayınlanan The Sopranos ilginç bir finalle ekrana veda etti.
Ali Eyüboğlu nun yazısı:
The Sopranos un Tony Soprano nun eşi ve çocuklarıyla bir restoranda yemek yerken ekranın aniden kararmasıyla son bulması dizinin tutkunlarını tatmin etmemiş olacak ki CNBC-e yi telefon ve elektronik posta yağmuruna tuttular.
CNBC-e nin aylık dergisinde yazılanlara bakılırsa telefon açıp teessüflerini bildirenlerin yanı sıra, Ben finali daha önce izlemiştim. Tony öldürülüyordu. Siz kesmişsiniz diyenler bile olmuş.
Majör kanalların izleyicileri arasında böylesi tiplerin olması çok da yadırganacak bir durum olmasa gerek.
Ancak CNBC-e gibi tematik bir kanalın bile böylesine kendi yalanına önce kendi inanan izleyicisi olması ilginç değil mi?
The Sopranos un finaline seyircilerden gelen tepkilerden bunalan CNBC-e yönetimi bu ayki dergilerinde kendilerini savunmak zorunda kaldı.
CNBC-e ciler topu dizinin yaratıcısı David Chase e atıp, The Sopranos un finalinin Amerika da da benzer yankılar yarattığını dergilerine yansıttı.
Bu konuyu ele almamın sebebi de işte o söyleşideki bir ayrıntı.
David Chase, Dizinin finalinin insanları bu kadar sinirlendireceğini tahmin ettiniz mi? şeklindeki bir soruya verdiği yanıt şu:
Kızgınlıklarının bu kadar uzun süreceğini tahmin etmedik. Bir televizyon dizisine kendini böylesine kaptırmak ilginç bir durum. Bence bu insanlar öfkelenmek için bahane arıyorlarmış. Dışarıda gerçek bir savaş yaşanırken, bu insanlar soğan halkalarından bahsediyorlardı.
Ve geldik işin en ilginç yanına.
David Chase, Peki ya son sahnede ekranın kararması? sorusuna şöyle bir yanıt veriyor:
Aslında ben hiç jenerik yazısı olmasın istedim. Onun yerine kanal izin verdiği süre boyunca ekran siyah olacaktı. Ancak yönetmenler sendikası Directors Guild izin vermedi.
the godfather filminin dizileşmiş halidir.. soundtrack'ı gerçekten başarılıdır.. dizi bittikten sonra havaya giriyor insan.. bir elde puro diğer elde viski, oh ne ala..
gelmiş geçmiş en iyi uzun soluklu drama diyebiliriz hakkında. karakterlerin dünyaları o kadar net yansıtılmıştır ki çoğu zaman kendinize ait birşey bulursunuz diyaloglarda.
bu kimi zaman babasıyla kavga eden bir çocukta karşınıza çıkabilir, en iyi arkadaşların birbirini sırtından vurmasında da...
tony ve ailesi restoranda yemek beklerken, muhtemelen tony'i vurmak icin bekleyen adam tuvalete girer ve o anda ekran kararir, yaklasik 15-20 saniye sonra cast yazilari cikar. yani muhtemelen adam tuvaletten cikar ve tony'i vurur, yonetmen dizinin sonunu izleyiciye birakmis.
--spoiler--
uzun metrajlı film gibi dizidir. kalitedir, candır, on numaradır. karakterleri de muazzamdır. sadece 30-35 bölümünü izlemiş olmama rağmen, böyle yorum yapabiliyorsam, düşünün artık.
final bölümünü bütün haftasonu boyunca izlemeye kıyamadığım dizi.ağlamaktan korkuyorum lan kötü bişey olursa.4 yıl falan gecikmeli izlediğimin farkındayım tabi ki.
yapımcılığını david chase'in yaptığı tüm zamanların en iyi dizisidir. ayrıca birçok bölümü kendisi yönetmiştir.
özellikle 6. sezonu ile hayatın anlamı üzerine çok düşündürür. final bölümü inanılmazdır. donup kalır, felç oluruz adeta. özellikle tony soprano'nun jamais vu geçirdiği sahneler ya da görmüş olduğu tuhaf rüyalar ve onların dizideki gelişmelerle örüntülü ilişkisini çözmek bile inanılmaz bir deneyimdir.
her bölümün sonu ayrıca güzeldir. özellikle müzikleri; ama senaryosu, kurgusu ve oyunculukları da ayrıca etkileyicidir.
ayrıca steve buscemi'nin oyuncu olarak yer aldığı sosyo-ekonomik sınıf farkı üzerinde duran bölümleri ayrıca güzeldir. bazı bölümleri de bizzat yönetmiştir kendisi.
evet, eskiden severek izlediğim guardian dizisi vardı, ya da şuan da mad men ya da breaking bad güzel dizileri var ama bir daha bu kalitede bir dizi yapılabileceğine ihtimal vermiyorum.