(bkz: the others) başlığına yazdıktan sonra aklıma gelen film. konu olarak oldukça benziyorlar. ikisinin sonu da şaşırtıcı ve korkudan ziyade dram barındırıyorlar.
Sonu haricinde bi boku olmayan,korku-gerilim ögesi pek barındırmayan gerilim filmi. Şimdi yukarılarda spoilerın amınakoyulmuş o yüzden benim vermeme gerek yok.
izleyeceksen hiç bir yorumu okumadan aç izle. Yoksa hiç tadı kalmaz.
izlemeden önce bruce willis in aslında ölü olduğunu öğrendiğim film. Bütün film zevkimin içine etmişlerdi. Bi de buradaki ölüleri gören veleti de haley joel osment -bunu soyadını eskiden osman zannetmiştim- canlandırmıştır.
6. His filmini izledin mi dedim. Hayır ama çok övdüler dedi. Bende
filmin CD'si var, istersen vereyim izle, ben de çok beğendim dedim. şimdi
izlersem bir şey anlamam, ilk 5 tanesini izlemem lazım önce dedi. Sustum.
Gülmedim bile. Artık görüşmüyoruz.
Dünyada izleyebileceğiniz ismi çok ünlü olan fakat boktan olan filmler listesinde net olarak ilk 3'ü zorlar.
Çekildiği 99-00 yıllarına göre inanılmaz vasat korku ve gerilim ögeleri barındırmasının yanı sıra,dialogların çoğu da ilkokul seviyesinde anlaşımlarla sürüp gidiyor.
Saçma sapan dialoglar ve düşük tempo yüzünden bitse de gitsek modunda izlemiştim.bugun ikinci defa izledim gene tiksindim.
oyunculuklar haricinde kayda değer hiçbir şey yok.
Şu film akıl oyunlarından daha yüksek sırada Imbd'de yanarım ona yanarım.
filmin final sahnesi için geri tüm sürede boşa geçen bir film kısacası,porno film mantığında izleyin.
izlemeyenlerin izlemesi şiddetle tavsiye olunan filmdir.bu entryden gerisini okuyup filmin tadını kaçırmayın derim. çünkü bazı gerzekler filmin sonunu anlatmışlar. önce izleyin sonra entryleri okuyun.
bir insanın bir insana yapabileceği en büyük kötülük, -hatta kaba tabir ibnelik- bu filmin sonunu söylemektir. yakın bir zamanda yanlışlıkla yapmış bulunduğum için hayatımdan endişe duymaktayım, tenhada kıstırabilirler.
1999 yılında matrix ile en çok yankı yapan filmler arasında altıncı his. bugün tekrar izlediğimde de ne kadar mükemmel bir yapım olduğunu bana tekrar göstermiştir. cole'un yaşadıkları gerçekten korkunç bir durum. hele ki daha çocuk yaşında. cole'un yardımına daha önce hiç bir doktor yardımcı olamamış. bir gün doktor malcolm ile yolları kesişiyor ve hikaye ondan sonra başlıyor. cole'un yaşadıkları her ne kadar korkutucu olsa da bir yandan da buna yetenek diyebiliriz. yani ölen insanları görmek onlarla konuşmak heyecan verici olabilirdi. shyamalan'ın filmde dikkatini sadece tek bir yöne vermemesi çok iyi olmuş. altıncı his filminde sadece cole'un yaşadıklarını değil birden fazla hikayeye değinilmiş. beni en çok sarsan doktor malcolm'ın ölü olmasından çok; cole'ın cinayete kurban giden kızın nasıl öldüğünün ortaya çıkması ve tabii ki son sahne cole ile annesi arasında geçen muhteşem çok dramatik konuşma filmin zirvesiydi.
shyamalan yaptığı diğer işlerde de bu kalitede bir film keşke görebilseydik. signs, the happening, the last airbenderçerezlik filmler. diğer izlemediğim filmlerinde de olumlu yorumlar almadım. arşivlerde mutlaka yer alması gereken bir film diye düşünüyorum. halen izlemeyenler bence çok şey kaybediyor. bir an önce filmi bir yerden edinip izlemenizi tavsiye ediyorum.