hiç bir korku ögesi barındırmadığı halde gerim gerim geren * bir yapım. ha bir şey oldu ha bir şey olacak derken film bitiverir siz de nefesinizi tuttuğunuzla, diken üstünde oturduğunuzla kalırsınız. korkutmayan korku filmlerinden sonra ilaç gibi gelebilir korkmayı seven mazoşist bünyelere.-- izleyin işte.-
ayrıca öyle bir film ki spoiler vermemek için kendimi zor tuttum. o derece.
tek kelimeyle başyapıt. filmin başında helikopter gölgesinin dağa çarpması dışında çekim hatası olduğunu görmedim. ayrıca jack nicholson'ın here's johnny diye bağırdığı sahne ve redrum sahnesi çarpıcıdır.
ayrıca redrum bir kızın kolunda durabilecek olan en sempatik ve aşık edebilici yazıdır.
jack nicholson un tabiri caiz ise kariyerindeki tavan noktası olmuş filmdir. zaten hollywood dneilen stüdyolar çarşısında bu tarz rolleri***** yapabilen isimler hep ön plana çıkmıştır. örneğin rainman deki dustin hoffman ın muhteşem performans ı buna örnektir. son dönemden jake gyllenhall vardır donnie darko ile. örnekleri çoğaltmak mümkün olup jack nicholson un neden bu kadar el üstünde tutulduğunun en büyük göstergesidir bu film.
filmde çok basit ve yapay korku filmlerinden sahneler olsa da (ki şu anda bu tarz filmlere gülüyoruz) gerek konuşmalar (ki burda ses tonu çok feci yardırıyor), gerek hafif etkileyici müzik, gerekse her sahnede ani bir olay oluşu 140 dakikalık filmi ayrı bir şahane kılıyor.
stephen king romanlarından ne kadar nefret etsem de kubrick ve jack nicholson hatrına izlenmeye değer film.
açıkçası pek gerilemedim, lakin jack nicholson amcam * filmi tek kişilik şov haline dönüştürmüş. mükemmel bir oyuncu bu adam, o mimikler nedir öyle kardeşlerim. ufak çocuk da iyiydi, safinaz hanım da biraz yapmacık geldi ama neyse.
efsanevi stanley kubrick'in yine bir diğer efsane olan jack nicholson ile buluşma filmidir..jack müthiş rollerinden birini daha sergilemiş ve kubrick ile birleştiğinde tam bir başyapıt ortaya çıkmıştır..
kubrick'in eyes wide shut'taki hakimiyeti aşınmış erkeği the shining'de egemendir hala. ailenin yüklediği 'baba ve koca' sıfatlarını taşımasının olduğundan başka veçheler aldığı bir yerde, labirent vari bir mekanda kıstırılmış öfkesini anlatır zatımca. nihayetinde kendini yer bitirir, aileyi tarumar eder.
"böö", "huuu", "wuuuao" gibi zamazingo korku öğeleri içermeyen, zekice kurgulanmış, her detayıyla hayran bırakan; anafikir olarak "all work and no play make jack a dull boy" yeterli olabilecek, çok kullanımlık filmlerden.
(bkz: 237)
Gerilim filmlerinin hiç kuşkusuz öncüsü sayılabilecek bir (bkz: Stanley Kubrick)başyapıtı. Geniş açılı kamera görüntüleri, uzayıp giden mekanlar ve tüm bu genişleme hallerine rağmen kapanmışlık duygusunu başarıyla bir araya getirilebilen sinema dünyasının ender filmlerinden biri.
sanırım stephen king'in de kendisine ait bir the shining filmi vardı. tv tadında berbat film olmuştur kendisi de...kubrick'in shining'i tartışılmaz derecede güzeldir...izlenmelidir.
jack nicholson'ın mimikleri ve hareketleriyle filmdeki karaktere cuk diye oturduğu, çekimleriyle insanı, çocuğun koridorda bisikletle dolaşmasıyla bile geren filmi izledikten sonra insanda labirent fobisi oluşturan harika bir kubrick başyapıtı.
başrolünde jack nicholson'un olduğu sağlam bi' gerilim filmi. bayat senaryo, kubrick'in dehası ve nicholson'un sağlam oyunuculuğuyla iyi yere gelmiştir. *. "redrum" sahnesi çok sarsıcıdır.