ılgınc bır aıle fılmı. basarıların ardından ıhanetler, basarısızlıklar ve yenıden bıraraya gelıs uzerıne kurulu bır ızlenesı bır fılm . basrollerde ben stıller ve gwyneth paltrow var.
Gene Hackman , Anjelica Huston ,Gwyneth Paltrow , Ben Stiller ,Luke Wilson ,Owen Wilson
, Danny Glover ve Bill Murray gibi yildizlari barindiran ve catir catir oyunculuk dersi veren yapimdir. konusu esasinda cok basit olmasina ragmen yer dramatiklesen ve kendine has senaryosu olan bir filmdir.
her karesi ayrı bir anlamlı, tuhaflık ile güzelliğin bütünleştiği, sinematografik açıdan fevkalade olmuş wes anderson şaheseri. Gwyneth Paltrow'un ashtray girl performansı insana sigara yaktıracak kadar güzel. wes anderson ve çetesinden güzel bir film.
mükemmel bir aile filmi, insana kara komedi budur dedirten cinsten. oyuncuların hepsi görmeye alışık olmadığımız rollerde, iyi ki de öyle. film müzikleri mükemmel, başlar başlamaz hey jude çalması yetmez mi zaten?
problemli karakterlerin oluşturduğu problemli bir aile, aileyi bir arada tutma çabasında bir anne, yüzümüzü tebessüm ettirse de hüzünlendiren, bir çok zekice ayrıntının bulunduğu film.
size tavsiyem, filmi bir defadan daha çok izlemeniz ve her karakteri ayrı ayrı incelemeniz. her karakterin ayrı ayrı sevilecek tapılacak karakterler olmasına karşın, bende bill murray ayrı bir iz bıraktı.
the squid and the whale, little miss sunshine seviyorsanız eğer, bu film favori filmlerinizden olmaya adaydır kanımca.
gecenin bir yarısı televiyzonun acılmasıyla izlenmeye başlanan, zaten içinde bulunulan melankolik havanın etkisiyle bünyede depremlere yol açan, Gwyneth Paltrow' un o hüzünlü bakışlarını gördükçe kontrolü kaybettiren ** aşmış kadrolu aşmış bir filmdir. Margot'un sigara içişi o güne kadar görülmüş en karizma sigara içiştir. Yakan, yıkan, unutulmaz bir şaheserdir.
(bkz: wes anderson)
birbirinden matrak yan hikayecikleri olan ve klişlere gark olmadan arz-i endam eden filmdir. benim nedense aradan gecen onca seneye rağmen su sahneyle hatirlayacağim filmdir;
tesadüfen izleyip etkilendiğiniz filmlerin tadı başka oluyor. hazine bulmuş hissi yaratıyor. iç içe hikayeleri barındıran film gerçekten çok hoş. gwyneth paltrow performansı ile göz dolduruyor. bilhassa her yerde elinde sigarası ile dolaşırken bu poza derin bakışlarının eşlik ettiği sahneler sigaraya başlama sebebi.
tenenbaums ailesinin hatrına, spoylırın kulağına su kaçırmıyorum; kezlerce su istasyonu kuruyorum.
tenenbaums ailesi.
evet, filmi izlediğim haftadan sonra böyle bir aile olduğunu kendime inandırıp durmuştum. çünkü bencil ve ailesini terkedip yıllar sonra geri dönen bir baba. mütemadiyen evlatlık olduğu yüzüne vurulan bir kız çocuğu. hem o kız çocuğu ki.. kız çocuğu..
güzellikler hep ayrıntılarda bu yüzden gizli belki de. parmağını yarısı kesik ve sürekli banyoda televizyon izleyip sigara içen Margot. başka özelliği de yardıra yardıra oyun yazması olsa gerekmiş.
çalışkan ve özverili anne. finans aleminin altın zekası chas.
onu bunu bırakıp biran önce gelmek istediğim konu ve kişi; Richie Tenenbaum.. vurucu (tenis şampiyonu) filmdeki lakabı gibi bi şey. ve evlatlık olan kız kardeşine aşık.
--filmi izmeyen okumasın spoylırı--
bu kadar polise hesap veriyomuş ayrıntılarından sonra ailenin tam bir bulutlu olması. şaşkın. belki de ifade edilemez ama yaşanılası bi tuhaflığı. evet, insanda ilk defa yediği ama hep yemek istediği bi yiyecekmiş gibi his uyandırması..
(bkz: hislerim biçim biçim)
ruby tuesday parçasıyla büyüyen sahnelerde, parçanın da katkısı olduğu konusunda şüphem varsa bir defa tenenbaums demek nasip olmasın ama; bir kaç izlemeyle film iyice yerine oturup daha çok kollarını açıyo sanki izleyenine. eleştirmen misali cümle yardırmak da bu olsa gerek, filmin izleyenine kendini açması gibi bi sığ cümleyle seviyeyi yerlere düşürmeden orhan gencebay'dan hatasız kul olmaz, hatamla sev beni şarkısını bin bir alaverenin döndüğü tenenbaums ailesine yollarım.
ekleme: kalıbımı basarım ki en iyi sahne üstteki entryde de belirtilen sahnedir.(işbu enrty üstteki entryi nefere etmemektedir.)
muazzam oyuncular, efsane kadro. kesinlikle izlenmesi gereken bir film. bilerek holivut reklam klişelerini kullanıyorum aga, detay yok git izle. bak hala.
bu aralar yeniden izleme istediği saran film. bir çok duyguyu bir anda ve birdenbire yaşatır. luke wilson ve Gwyneth Paltrow'un hikayesi zaten adamın ağzına sıçar en azından bende öyle oldu. çok iyi film. duygusu çok başka film. izleyin. hele o çatıda oturup sigara içme sahnesi yok mu.
sağlam oyuncu kadrosu, matrak senaryosu ve muhteşem görüntü yönetmenliği ile hayranlık uyandıran 2001 yapımı wes anderson filmi. ayrıca soundtrack'i de baştan aşağı bir müzik ziyafetidir.