albumlerindeki nerdeyse butun sarkilarin baba oldugu tek grup. bir kere prodigy dinleyip buyusune kapilan insan artik onlara bagimli olacaktir. uyusturucu almadan da insani havaya ucurabilen seydir kulaklarda gumburdeyen prodigy. kucukken dinlerken abartinca matrixe girdiginizi sanirsiniz 'sikerim okulu da dersi de .. keith gibi biri olacam ben, manyak takilacam..' falan dersiniz. yillar gectikce hayalleriniz biraz daha mutevazilesir, matrixin bir filmden ibaret oldugunu dank edersiniz. yok yani keith gibi bi adama is bulmak da zor hani gorunus itibariyle.
yıllarca elektronik müziğin bir numaralı grubu olmuşlardır. ingiliz orjine sahip dört deliden oluşmuşlar fakat şimdilerde yola üç kişi devam etmektedirler. keith flint dışarıdan bakıldığında grubun abisi olarak görünür. aslında durum hiç de öyle değildir. flint genelde vokal ve delilik olarak gruba katkıda bulunurken, asıl hüner liam howlett denen dahidedir. müzik tarihine ve film tarihine çok sayıda süper şarkı armağan etmişlerdir. albümleri arasında dobermann filminin soundtrack'i sayılabilecek the castbreeder da vardır. akla gelen şarkılarını saymaya kalkarsam biri beni durdurmalıdır. ama tabi ki bir firestarter, breathe, smack my bitch up, poison, voodoo people, one love, mindfields, sciende ve son dönemde girls ve spitfire'ı belirtmeden geçemem. 1998 yılında gittiğim konserlerinde keith flint'in sahneye ayı postuyla çıkması ve elinde kılıç altında eteğiyle sahnede zıplayan zenci maxim'in altına bişey giymemesi sonucu konser boyunca aletini kafama kafama vurması grubun 2004 konserine gitme düşüncemi rafa kaldırtmıştır. elektronik müziğin bir numarası daima ve her şartta the prodigy'dir. iki numara da the chemical brothers'ın olsun bari.. resmi siteleri için; http://www.theprodigy.com/