dün akşamki bölümüyle bana iyice kafayı çizdirtmiş cnbc-e dizisi dir. elin oğlu 30 sene önce nasıl senaryo yazmış lan. bizimkiler hala yenge düdüklüyor peh.
edit: 30 sene önce demişim ama 42 sene önce çekilmiş.
"we want information...information...information..."
"who are you?"
"the new number two."
"who is number one?"
"you are number six."
"i am not a number!...i am a free man!"
on the run kill to eat
you're starving now you're dead on your feet
going all the way nature's beast
do what i want as i please
run fight to breathe it's tough
now you see me now you don't
break the walls i'm coming out
not a prisoner i'm a free man
and my blood is my own now
don't care where the past was
i know where i'm going ... out
if you kill me it's self defence
if i kill you then i call it vengeance
spit in your eye i will defy
you'll be afraid when i call out your name
i'm not a number i'm a free man
i'll live my life how i want to
you'd better scratch me from your black book
cos i'll run rings round you
kesinlikle 2009 yapiminin tarihsel/politik bircok noktaya parmak bastigini dusunmekteyim. en basitinden koyde acilan deliklerin two tarafindan: "domuz alin, arastirmalara gore domuz nefesi...." diye zirvalayip sahne arkasindan durumu duzleltip halka: "gordunuz mu domuzlar durumu duzeltti." seklinde aciklama yapmasi bile gunumuzde olaylarin onumuze sunulus sekline acik bir gondermedir.
mutis otesi bi dizi. seviyorum. ne klasik dizilr gibi ilk bolumden sonu belli oluyo, ne de her seyi izleyiciye hazir sunuyo. senin ustunde dusunmen gerekiyo. beni en cok vuran ise koyun en eski sorusudur:
-who is number one?
-theres no number one. there never has been, and there never will be. the concept of the number two is an act of humility. the title reminds us all that we are all public servants, even number two. no one is number one.
bahsettiğim sahne izleyen arkadaşlar da iyi bilirlerki gerçektende dediğim kadar vardır number six ile öbür arkadaşı gizli gizli bir öğretmeni izlerler akşam olur evini gözetlerler kamera takarlar öğretmen gece kalkıp kameraya bakıp arkasını dönüp yavaşça oturur kafasını ani bir şekilde döndürüp piskopat bir şekilde bakarken kameraya kendi boğazını usturayla keser.
--spoiler--
gerçekten kaliteli bir yapım.ama çüş lan oha öyle sahnemi olur.
En basit tabirLe iLk 2 böLüm kimsenin bişey anLamayacağı, 3. böLümden sonra düzene oturttacağı, 4. "heee, bu böyLeyse bu da böyLedir o zaman" gibi çıkarımLar yapacağı, 5. böLümde oLayı çözüp 6. böLümde asıL "amaç"ı anLayınca "hasss..." diyeceği bir dizidir. Dram, geriLim ve boL boL gizem buLunmaktadır dizide. öyLeki birçok noktada "nooLuyoruz yaw" dedirtiyor seyirciye... *
--spoiler--
Dizi insanLık üzerine cidden dikkate değer söyLüyor, temeLde "mükemmeL ırk" gibi nazizme kadar gidebiLecek oLan mükemmeL topLumu yaratma düşüncesine dayanan hikaye finaLde asLında bir "yönetim değişikLiği" hikayesi havası versede özeLLikLe 5. böLümde söyLendikLeri iLe anLatmak istediğini çok iyi anLatabiLiyor bence.. Beni en çok şaşırtan ise ne iki'nin daLaveresi (asıl amacının yerine adam bulmak olması yani) ne aLtı'nın işi kabuL etmesi.. şaşırdığım şey aLtı'nın son sahnede bunu istediğini söyLemesi... 6 böLüm boyunca çıkış yoLu arayan aLtı'nın köyde kaLıp daha iyi bir köy yaratabiLirim demesi şaşırtıcı oLduğu gibi en baştan beri karşı kutupLara konumLandırdığımız iki ve aLtı'nın asLında birbirinden çok da farkLı oLmadığının acı bir göstergesi oLsagerek...
Diğer yandan ne kadar mükemmeL topLum yaratıLmak istenirse istensin, bunun pek mümkün oLmadığını da görüyoruz... Ya en değerLi özeLLiğimiz oLan özgürLüğümüzden ödün vericez ya da hataLarımız oLduğunu kabuL edicez...
--spoiler--
Sonuç oLarak cidden izLenmesi gereken yapımLardan... Dizi iLk çevrimden ne kadar farkLı biLemiyorum ama ben bu haLini sevdim