kontrolden çıkan takıntıların, intikam yüklü rekabetin ve hırsın insanoğlunu getirdiği noktayı oldukça gerçekçi bir şekilde işleyen ve yansıtan başarılı bir christopher nolan filmi.
izledikten sonra insan sahiden durup uzun uzun düşünüyor. Zaman zaman sahneleri tahmin edebiliyorsunuz ama sonu tahmin etmek gerçekten çok güç. iki üç sahneyi doğru tahmin ettin diye kendini akıllı mı sandın demiştim içten içe kendime.
Hugh Jackman yerine Tim Roth oynasaymış diyorum ben ya. neden se bu rolü daha bir şahane oynarmış gibi geldi bana. veya Daniel Day-Lewis da şahane oynardı.
filme gelince;
--spoiler--
2 genç adamın birbirlerine kin duymalarının başlangıcı olarak Angier'ın karısının ölmesinin seçilmesi cuk oturmuş. bu kadar inandırıcı olabilirdi. ama aslında bu Angier'ın pek umrunda değildi. bunu da filmin sonunda anlıyoruz.
2 genç gösteriler yapıyor ve bunların hepsinin nasıl yapıldığını biliyoruz. taki Borden ''yer değiştiren adam'' gösterisini yapana kadar. işte bundan sonra Angier çileden çıkıyor. bulamıyor nasıl yaptığını.
olayın içine bilimi de katmaları güzel olmuş. Angier'ın Tesla'nın yanına gitmesi olaya başka bir boyut kazandırmış.
ve filmin sonundaki ''yer değiştiren adam'' gösterisinin gerçeği son darbeyi vuruyor. hele hele ikizinin parmaklarını kesmesi ''aman tanrım'' dedittiriyor. ve intikamını alması...
memento nun yönetmeni christopher nolan ın yönettiği ve hugh jackman, christian bale, michael caine ile piper perabo nun oynadığı film . ha unutmadan scarlett johansson da filmde yer alan bir başka oyuncu.
Dün gece pazar olmasından kaynaklanıyor olsa gerek bilet fiyatları 5-6 ytl olan bir sinemada biletler 8.5 ytl olmuştu. ve bir arkadaşımı da yanımda götürünce iki bilete 17 milyon verdim. 2-3 gün içimde bir evlat acısı taşıyacağımı düşünürken öyle bir film izledim ki yediğim kazığı unuttum.
tek kelimeyle şaheser. sevdiğim iki oyuncuyu sadece bu yönetmen bi araya getirebilir. * .kesinlikle 1 saniye bile birileri bir insanı alkışlasa dünyalar onun olur . bu dünyanın en büyük hazıdır.
filmin başında kuşun öldüğünü anlayıp ağlayan çocuğa öğrettiği küçük para oyunundan sonra "nasıl yaptığını öğrenmek için peşinden koşacaklar, eğer söylersen onların gözünde o anda bir hiç olursun" öğüdünü verip, seyirciyede tüm film boyunca aynı muameleyi yapan, "yer değiştiren adam" numarasını nasıl yapıyor diye merak içerisinde bırakan, kıvrak zeka ürünü şahane film.
anlaması zor bir film.özellikle çıktıktan sonra sonunda ne oldu şimdi diyorsunuz.filmin iki ana teması borden ve angier.ikiside beraber büyümüş ama sonra düşman olmuş iki sihirbaz.çoğu kişi anlamadığı yerler belirli ama çok dikkatli izleyince film anlaşılıyor
öncelikle tesla'nın aleti çalışıyor.aletin içine giren kişi olduğu yerde kalıyor ve karşısına çıkan ise kopyasıdır.yani angier in gösterisinde ölen her zaman gerçek angier.bunun nedeni ise karısa olan aşkıdır.ona öle aşıktır ki onu boğulduğunda çektiği acıyı o sürekli çekmek istiyor.bu da onu ne kadar sevdiğini gösteriyor.
akıllarda takılan bir diğer soru ise borden'in angier'e neden tesla adresini verdiğidir.çünkü borden tesla ile bu alet hakkında konustu ama tesla'yı çok hayelperest buldu ve onunbu aleti yapacağını düşünmedi.bunun imkansız olduğunu düşündü ve angier'in zaman kaybetmesi için onu tesla'ya yönlendirdi ama tesla bu imkansızı başardı.insan kopyalamayı başardı.
filmin ana teması ise çaktırmadan tesla ve edison arasındaki rekabetti.filmin bir bölümünde angier ve borden arasında şu konusma geçmektedir.
"angier:sen benden daha iyi bir shirbazsın ama ben senden daha iyi bir şekilde sihiri gösteriyorum." işte burda borden aslında tesla ve angier de aslında edisondur.tesla edisondan çok daha iyi bir bilimadamıdır ama tesla edison gibi buluşlarını süsleyip halka kanıtlayamıyordu ama edison bu işi ondan çok daha iyi başarıyordu bu nedenle insanlar herzaman edisonu hatırladı.
--spoiler--
iki ana karkter de günlüklerini yazarken bir diğerini göt etmeye gayret etmişlerdir. Bu ne biçim ibneliktir. tam günlüğün en heyecanlı yerinde "bunu böyle heyecanla okuyon ama seni feci kekledim. götüne girsin!" demek nasıl bir ruh hastalığıdır?
--spoiler--
öncelikli olarak intikam, hırs gibi kavramları bünyesinde barındıran film. gayet başarılı bir senaryo. zamanın öncesine ve şimdiki zamana değişiklikleri film içinde sürekli atlayarak anlatan bir kurgu.
filmin en güzel kısımlarından biri, borden'ın eşinin borden'a "bugün beni sevmiyorsun" lafıydı. yani bir kadın erkeğinin gözlerinden gerçek sevgiyi anlayabiliyor. hangi sözün sahte, hangi sözün yürekten olduğunu çok iyi biliyor. bu olay filmde izleyiciye çok güzel anlatılmış.