bugün
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu32
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması16
- jose mourinho15
- esma bint mervan9
- yazarların bira içme rekorları12
- bir hafızın ateiste karşı müthiş açıklamaları8
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi29
- zalbert ramstein11
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması38
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- sözlükten hatun kaldırmak9
- maca sekiz10
- ankarayı sel aldı27
- iskilipli atıf hoca8
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi20
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- gideon reid morgan jj10
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak13
- meral akşener13
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- anın görüntüsü13
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- icardi190528
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel12
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
bir illüzyon gösterisi gibi kurgulanmış film. "dikkatli bakmıyorsunuz" diyerek sürekli kışkırttığı seyircisini finalinde şaşırtmayı başarıyor. daha önemlisi, hala tartışılan sırrının aslında filmin ilk sahnelerinde gösterildiğini sonradan fark etmek ki, bu da "siz sırrı çözmek değil, sadece kandırılmak istiyorsunuz" tezini doğruluyor filmin.
öte yandan rekabet, hırs, özveri ve intikam üzerinde bir roman uyarlaması olduğunu hissettirecek kadar derinleşiyor hikaye zaman zaman. "ellerini kirletmeden" dikkat çekmenin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. "pozitif bilimlerin hiç de pozitif olmadığını" gözler önüne seriyor.
eksiklerinden ayrıca bahsedilebilir ama bu filmin değerinden bir şey kaybettirmez. çünkü, üzerinde bu kadar konuşulan-tartışılan bir filmin ciddi açıkları olsa şimdiye kadar çoktan bir espri malzemesine dönüşmüş olurdu. izleyip takdir etmek en güzeli.
öte yandan rekabet, hırs, özveri ve intikam üzerinde bir roman uyarlaması olduğunu hissettirecek kadar derinleşiyor hikaye zaman zaman. "ellerini kirletmeden" dikkat çekmenin ne kadar zor olduğunu gösteriyor. "pozitif bilimlerin hiç de pozitif olmadığını" gözler önüne seriyor.
eksiklerinden ayrıca bahsedilebilir ama bu filmin değerinden bir şey kaybettirmez. çünkü, üzerinde bu kadar konuşulan-tartışılan bir filmin ciddi açıkları olsa şimdiye kadar çoktan bir espri malzemesine dönüşmüş olurdu. izleyip takdir etmek en güzeli.
sonuyla izleyenleri hayrete düşüren mutlaka izlenilmesi gereken eğer dikkatle bakarsak sonunu tahmin edebileceğimizi söyleyen zeka ürünü bir film.
imdb'den edinilen bilgilere göre filmin iki kahramanı olan alfred borden ve robert angier'ın isimlerinin başharfleri yanyana getirildiğinde abra kelimesi ortaya çıkıyormuş.
gerçekten çok güzel bir film. özellikle sonunda ağzı açık bırakacak cinsten farklı olaylar var.
--spoiler--
asıl yönetmenmiş lan sihirbaz olan dedirten, çok ince ayrıntılarla bezeli şahane film.
--spoiler--
--spoiler--
tek takıldığım konu şu, yahu bir kadın ne kadar benzese de kocasını tanıyamaz mı ya? yani oturuşu, kalkışı, mimikleri, konuşması. bir insan nasıl bir diğerine % 100 benzer
--spoiler--
?
asıl yönetmenmiş lan sihirbaz olan dedirten, çok ince ayrıntılarla bezeli şahane film.
--spoiler--
--spoiler--
tek takıldığım konu şu, yahu bir kadın ne kadar benzese de kocasını tanıyamaz mı ya? yani oturuşu, kalkışı, mimikleri, konuşması. bir insan nasıl bir diğerine % 100 benzer
--spoiler--
?
ilüzyon ve sinemaya meraklı bir insanı uzun süre etkisi altında bırakan film. nolan ın en iyi filmi...
son zamanlarda çekilen en güzel filmlerden denilebilir. filmin son saniyesine kadar heyecan devam etmektedir.
son zamanlarda izlediğim en iyi film. zamanını iyi yansıtmış, iki insanın ortak hedefleri doğrultusunda neler yapabileceklerinı göstermiştir. kalabalık ortamda değilde tek başına izlenilmesi filmin "aha çözdüm" diye başlayıp uzayan arkadaş cümleleriyle piç olmasını engeller.
sonu mükemmel biten 2006 yapımı süper film.
Are you watching closely? Abrakadabra sözleriyle beni benden alan, sihirbazlık temalı en iyi filmlerden biri.
--spoiler--
Olivia Wenscombe: You married her. You had a child with her.
Alfred Borden: Yes. Part of me did. But the other part... the other part didn't. The part that found you, the part that's sitting here right now.
Olivia Wenscombe: You could be in some other cafe saying the same thing about me right now. It's inhuman to be so cold.
Düğüm buradan da çözülebilir.
--spoiler--
--spoiler--
Olivia Wenscombe: You married her. You had a child with her.
Alfred Borden: Yes. Part of me did. But the other part... the other part didn't. The part that found you, the part that's sitting here right now.
Olivia Wenscombe: You could be in some other cafe saying the same thing about me right now. It's inhuman to be so cold.
Düğüm buradan da çözülebilir.
--spoiler--
üstüne bir de illusionist i izlemesi farz olan filmdir. golden shot yapmış gibi olunasıdır hatta izledikten sonra o filmleri kırmak gerekirki daha bir dikkatle izlene. evet evet budur.
ihtiras, hırs, saplantı ve kibirle kaybolan hayatlar.
sacrifice..
iyi bir numaranın bedeli bu...
içerideki adam olmak mı ya da prestijdeki, madalyonun görünen yüzü, su yüzeyinde kalan kısmı mı..?
su demişken;
o kutunun içinde çırpınırken ve tüm kilitlerin anahtarları arka cebindeyken ona ulaşamıyorsan, bunun camı kıracak baltayı beklerken, son nefesine kadarki tüm o sessiz çığlıkları yine su'yun içinde olduğun için duyuramamanla bir ilgisi olabilir mi..?
ah evet, kandırılmak istiyorduk biz...
iyi bir numaranın bedeli bu...
içerideki adam olmak mı ya da prestijdeki, madalyonun görünen yüzü, su yüzeyinde kalan kısmı mı..?
su demişken;
o kutunun içinde çırpınırken ve tüm kilitlerin anahtarları arka cebindeyken ona ulaşamıyorsan, bunun camı kıracak baltayı beklerken, son nefesine kadarki tüm o sessiz çığlıkları yine su'yun içinde olduğun için duyuramamanla bir ilgisi olabilir mi..?
ah evet, kandırılmak istiyorduk biz...
sonunda pek çok insandan farklı farklı yorumlar işittiğim güzel film. beraber izlediğim arkadaşımla bile hemfikir olamadık. sorun pek çok, aklıma gelenleri yazalım.
--spoiler--
tesla'nın makinesi çalıştı mı?
kimileri tesla'nın makinesinin asla çalışmadığını iddia eder. su kabında ölümün sadece son geceye ait olduğunu ve ölenin dublör olduğunu iddia ederler. bu teori maalesef, angier'in kopyası ile yüzyüze geldiği sahne ile geçersiz oluyor. yani makine çalıştı.
angier mi? kopya mı?
filmin en farklı yorumlar alan noktası. pek çoğuna göre, angier her gösteri de bir kopya öldürüyor. ancak hem makinenin ilk çalıştığında gördüğümüz, kopyaların başka noktada çıkması, hem de angier'in kopyasını vurduğu sahneye baktığımızda, angier'in her defasında kendini öldürdüğünü ve kopyasının yaşamaya devam ettiği sonucunu çıkarttım ben. bilindiği gibi karısı boğularak ölmüş, aynı hissi yaşamak isteyen angier, kafasını lavaboya sokup beklemişti. tüm yaptığı kötü şeylerin bedeli olarak, her defasında kendini öldürdüğünü düşünüyorum.
borden'in kardeşi mi kopyası mı?
kimilerine göre borden'in dublörü kendi kopyası. ancak bu bana mantıklı gelmiyor. eğer kopyası olsa o da eksik parmakla doğardı. aynı zamanda borden'in hiç bir zaman kopyalama makinesine inanmadığını sanıyorum..;
borden, angier'i neden tesla'ya yönlendirdi? makineye ulaşmasını neden istedi?
istemedi. borden, rakibinin hırsının farkındaydı ve onun, numaranın çok basit bir hile olduğuna inanamadığını biliyordu. tesla yeterince ilgi çekici bir ipucuydu. borden'e göre tesla, aklını kaçırmış bir çılgındı ve angier'i onun peşinden göndererek, onunla dalga geçti.
--spoiler--
ayrıca filmi izleyen herkes hemen interneti açıp nicola tesla hakkında bilgi arar. ardından edison'a küfür saydırır.
--spoiler--
tesla'nın makinesi çalıştı mı?
kimileri tesla'nın makinesinin asla çalışmadığını iddia eder. su kabında ölümün sadece son geceye ait olduğunu ve ölenin dublör olduğunu iddia ederler. bu teori maalesef, angier'in kopyası ile yüzyüze geldiği sahne ile geçersiz oluyor. yani makine çalıştı.
angier mi? kopya mı?
filmin en farklı yorumlar alan noktası. pek çoğuna göre, angier her gösteri de bir kopya öldürüyor. ancak hem makinenin ilk çalıştığında gördüğümüz, kopyaların başka noktada çıkması, hem de angier'in kopyasını vurduğu sahneye baktığımızda, angier'in her defasında kendini öldürdüğünü ve kopyasının yaşamaya devam ettiği sonucunu çıkarttım ben. bilindiği gibi karısı boğularak ölmüş, aynı hissi yaşamak isteyen angier, kafasını lavaboya sokup beklemişti. tüm yaptığı kötü şeylerin bedeli olarak, her defasında kendini öldürdüğünü düşünüyorum.
borden'in kardeşi mi kopyası mı?
kimilerine göre borden'in dublörü kendi kopyası. ancak bu bana mantıklı gelmiyor. eğer kopyası olsa o da eksik parmakla doğardı. aynı zamanda borden'in hiç bir zaman kopyalama makinesine inanmadığını sanıyorum..;
borden, angier'i neden tesla'ya yönlendirdi? makineye ulaşmasını neden istedi?
istemedi. borden, rakibinin hırsının farkındaydı ve onun, numaranın çok basit bir hile olduğuna inanamadığını biliyordu. tesla yeterince ilgi çekici bir ipucuydu. borden'e göre tesla, aklını kaçırmış bir çılgındı ve angier'i onun peşinden göndererek, onunla dalga geçti.
--spoiler--
ayrıca filmi izleyen herkes hemen interneti açıp nicola tesla hakkında bilgi arar. ardından edison'a küfür saydırır.
izlerken bitmeyecek sandığınız ama bitincede vay be tepkisini çıkarmadan edemeyeceğiniz,senaryosuyla insanı dehşete düşüren film.
(bkz: dikkatli bakıyor musun)
senaryo ve oyunculuğun bir arada kusursuz olduğu yegane filmlerden biridir. ulu nolan, sen çok yaşa!!
insanların en büyük eksikliklerinden biri dikkatsizliğidir.
prestiji izleyince en basit olayı bile nasıl da tam olarak algılayamadığımızı görebilirsiniz.
olaylara farklı açılardan bakmak çoğu kez daha zordur, daha çok dikkat ve odaklanma gerektirir.
insanlara bir şeyleri dikte ettirmek aslında göründüğünden çok daha kolaydır.
sihir yoktur aldanma vardır ve tesla büyük bir bilim adamıdır.* *
prestiji izleyince en basit olayı bile nasıl da tam olarak algılayamadığımızı görebilirsiniz.
olaylara farklı açılardan bakmak çoğu kez daha zordur, daha çok dikkat ve odaklanma gerektirir.
insanlara bir şeyleri dikte ettirmek aslında göründüğünden çok daha kolaydır.
sihir yoktur aldanma vardır ve tesla büyük bir bilim adamıdır.* *
arşivlik. verdiğiniz parayı sonuna kadar hakeden filmlerden. nolan harbiden sanatı döktürmüş. ne desem boş izle ve gör.
edit: izlediğim en iyi filmler içinde ilk 3'e rahat girer.
edit: izlediğim en iyi filmler içinde ilk 3'e rahat girer.
(bkz: analyse)
çok iyi bir kurgusu olan, iyi oyunculuklar görülebilecek film. geçmişte işlenmesi daha bir çekici kılmış... son birkaç sahnede her şeyin değiştiği filmlerden.
güncel Önemli Başlıklar