en eğlenceli liriklere, en eğlenceli bestelere sahip en sevdiğim pink floyd albümü. tek sevmediğim yanı bike'ın son 20 küsür saniyesidir, kalanı güzeldir ama bike'ın, harbi bak. buram buram syd, buram buram "saykodelik" kokar, oh mis.
geçenlerde -2007-, kırkıncı yılı sebebi ile yeniden yayınlanan albüm. bu albümde şarkıların hem mono, hem de stereo versiyonları yer alıyor, pek güzel bir şey.
syd barrett'ın* kafasında yarattığı dünyasından dünyamıza armağan ettiği kısa bir kesittir.
syd barrett ve halüsinasyonlarının bileşkesidir.
ayrıca bugüne kadar aldığım en mükemmel doğum günü*hediyesidir.
pink floyd'un ilk ve bana göre en güzel albümü, syd barret'ın bilimum uyuşturucu ilaç aldıktan sonra kelimenin tam anlamıyla döktürdüğü enfes klasik.
tamamen kendi düşüncem olmakla birlikte the gnome, bike, matilda mother, scarecrow gibi neşeli atmosfere sahip şarkılar aşk adı altındaki her tür soruna iyi gelmektedir.
1967 çıkışlı pink floyd un ilk uzun çaları. syd barret'in baskınlığı eğlenceli melodilerde ve çocuksu sözlerin arasındaki saykedeliklikte yoğunca hissedilir.* lsd tripleri ile abuklaşan sözler ve gürültülü sololar erken dönem pink floyd unun en güzel örnekleridir. hakkaten çok güzel yahu.
şarkı listesini de şöyle yazayım;
astronomy domine
lucifer sam
matilda mother
flaming
pow r. toc h.
take up thy stethoscope and walk
interstellar overdrive
the gnome
chapter 24
the scarecrow
bike
pink floyd'a, david gilmour zamanı pink floyd'la merhaba demiş olan ben, ilk dinlediğim zamanlar ''bu ne ki lan?'' dememe yol açan, daha sonraları animals albümünden bile daha çok dinlemeye başladığım hatta her gece dinlemeden duramadığım albümdür.
ama animals demişken canım çekti lan durun.