.ve sanatı sayesinde hayatta kalır. \" cümlesiyle biten,muhteşem müzikleri olan,usta yönetmen Roman Polanski ve usta oyuncular Adrien Brody ve Thomas Kretschmann ın oynadığı hatta yaşattığı,muhteşem replikleri ve muhteşem sahneleriyle gönlümde yer edinen başyapıt...
Szpilman ın babasının en son parasıyla karamel alıp altı parçaya ayırdığı,piyano çaldığını hayal ettiği ve Alman subaya piyano çaldığı sahneler asla unutulmaz. Ve tabi ki özgürlüğüne kavuştuğu an...
adrien brody tarafından canladırılan wladyslaw szpilman'ın tuşlara dokunmaksızın çaldığı piyano sahnesi, bir üstadın iç dünyasında sanatın ne kadar doğal bir şekilde doğabildiğinin resmi gibidir. michelangelo'nun bir kayaya bakar bakmaz, içindeki heykeli görmesi misalidir.
Tekerlekli sandalyeye mahkum oldugu icin alman asker kalk dediginde Kalkamayan adamin askerler tarafindan camdan atilisini unutamadigim film. Bu gercekten olmus mu simdi? Bir insan neden boyle bir sey yapar ki? isciler arasindan random insanlar secip yere yatirip tek tek onlari vurnak nedir yahu, kim bu kadar gaddar olabilir? Ayrica filmin sonundaki alman askerin adini duyunca agladim. adam yahudiye iki ekmek verip kendini olumsuzlestirmis. Keske haberi olabilseydi.
bence mükemel bir filmdir. bence piyanist çoğu 2. dünya yahudi soykırımını anlatan filimlerden çok farklı. çünkü diger 2. dünya savaşı soykırım filimleri genel olarak yahudilerin ne çektiğini anlatır. ama pianist sanki bu soykırımı sen yaşıyormuş gibi hissetiriyor ve gerçekten o zamanki yahudi insanların hislerini, duygularını, görüşlerini ve uğradığı haksızlıkları izleyiciye yaşatıyor. birde bunun bir gerçek hikaye olması insanı olaya mükemelce bağlıyor.