the pianist

    187.
  1. 2827262752. Kez izlediğim ve yine de her seferinde hala gözlerimin dolmasına neden olan film. Kendimi ne zaman çok iyi hissetsem biraz moralimi bozmak için bunu izlerim.
    15 ...
  2. 21.
  3. --spoiler--
    filmin son 25 dakikalık kısmını 7-8 kere üst üste izledim. Adrien Brody nin açlık ve soğukla olan mucadelesi, ellerinin istemsiz kasılması ve onlara hukmedememesi, çenesini kontrol edemeyip sürekli oynaması, burnunun dolu olması ve güçlükle konuşması, ayaklarını sürüyerek yürümesi, o acıklı hali çok müthiş yansıtması, nazi subayını gördüğü anda gözlerindeki ifade ve hele de filmin sonunda stüdyoya giren kel kafalıya bakışı ve bu bakıştan sonra piyanoyu çalarken izleyende soğan doğrama sırasındaki sisli yağışa neden olan, gözlerindeki ifade ve yüz şekli gerçekten unutulmaz. bunu pek az aktor becerebilir. bu açıdan oscarı haketmiş galiba!
    --spoiler--
    13 ...
  4. 3.
  5. Yahudi soykırımını işleyen filmleri şöyle bir gözümün önüne getirdiğimde,Schindler'in Listesi filminden sonra ilk hatırladığım film oluyor 'piyanist'.Büyük insanlık suçlarının işlendiği,ölümün gaz odalarından soğuk bir ürpertiyle aktığı bir dönemde,kendisi de yahudi olan bir piyanistin parcalanan dünyası ve bütün bu parcalanmışlık içinde yükselen bir yasam mücadelesi...
    Kendisi de köken itibariyle yahudi olan ve ailesini de ırkçı dalganın yükseldiği bu dönemde yitiren Roman Polanskinin, yasanan acıları beyazperdeye aktarması en doğal hakkı şüphesiz.Üstelik böyle bir filmi yahudi kökenli olmayan baska bir yönetmen de cekebilirdi.
    Sanatsal düzeyde değerlendirildiğinde belirli bir estetik çıtayı yakalamış filmin, Varsova gettolarındaki'' pejmurde'' yasamlara odaklanmasını ''yahudi propogandası'' olarak değerlendirmek nedense bana pek insani gelmiyor.Mizansenin kafalara çekiç gibi inen bir ritüele dönüştürülmesine ben de karsıyım kesinlikle;ama son tahlilde film yasanmış olaylardan yola cıkıyor ve araya yerlestirilen ''duygu sömürücü '' olarak nitelenen sahneler de yasanmış somut gercekler.Sanat ''gercekler''üzerine kurulu bir mizansense ve filmde yahudi soykırımını işliyorsa bunda anormal olan nedir?;açıkçası anlamakta güçlük çekiyorum.Üstelik film son noktada bu temanın(yahudi soykırımı) sınırlarını da aşan bir örgüye sahip.Nazi askeriyle Szpilman arasında kurulan insani bağın ne denli önemli mesajlar içerdiğine değinmemize gerek yoktur sanırım.Sonra sanatın yüceliği adına da cok şey sunuyor bu film. Szpilmanın genel anlamda çizdiği korkak görüntüsünün piyano basına gectiğinde bir baskaldırısa dönüşmesi bilmem dikkatinizi çekti mi?Kendisini piyanonun tuşlarına teslim eden Alman askerinin,duygularına da tercüman olabilen bu tınlamalar sanatın evrenselliğini bir kez daha ortaya koymuyor mu?Film sadece Chopinin, Beethovenin o eşsiz eserlerini dinleme adına bile izlenebilir bence
    Filmin oscara boğulmasını hollywoodta etkin olan lobilerle acıklamak,kendi içinde sağlam verilerle desteklenebilecek bir düşünce olmakla birlikte,filmin basarısını sadece buna bağlamanın haksızlık olacağını düşünüyorum.Ayrıca Filistin-israil çatışmasının yasandığı su dönemde ırkçı cağrısımlar uyandırabilecek söylemlerden uzak durulması gerektiğine inanıyorum.Üstelik bu durum, israilin Filistinlilere uyguladığı devlet terörünü görmeyeceğimiz anlamına da gelmez
    10 ...
  6. 219.
  7. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1939099/+

    'Sanki çok ömrümüz varmış gibi, beklemeyi öğretiyor bize hayat.'

    Roman Polanski, 2001.
    9 ...
  8. 193.
  9. 183.
  10. --spoiler--
    Sanki çok ömrümüz varmış gibi, beklemeyi öğretiyor bize hayat.
    --spoiler--
    9 ...
  11. 194.
  12. 2002'de çekilmiş bu şaheseri şimdi izledim. kendimden utanıyorum.

    mükemmel ötesi bir film. insan, özgürlüğün, elindekilerin kıymetini o kadar çok iyi anlıyor ki... ve savaşın ne kötü bir şey olduğunu. rahat rahat gözümü açacağım her sabahın kıymetini bilmem dileğiyle...
    8 ...
  13. 188.
  14. Nazi almanyasının polonya' yı işgalini anlatan filmdir. Gerçek bir pianistin hikayesini anlatır ve dönemin siyasi durumunu güzel yansıtmıştır.
    7 ...
  15. 101.
  16. - lütfen ateş etmeyin ben polonyalıyım.
    + neden o zaman o lanet olası alman paltosunu giyiyorsun ?
    - üşüyorum.
    8 ...
  17. 22.
  18. (bkz: frederic chopin) 'in unutulmayan klasiklerinin çalındığı, unutulmaması gereken film.
    filmde ilk radyoda çaldığı parça: frederic chopin nucturne in c-sharp minor.
    alman subayına çaldığı parça: frederic chopin-ballede no.1 in g minor.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük