müzikleri chopin imzalıdır. acitasyon,yalakalık,propoganda var mıdır yok mudur tartışılır ama sadece chopin müziklerini milyonlara film esnasında dinlettiği için takdiri hak etmiştir.zaten başrol oyuncusu olan brody ordan oraya mazlum mazlum kaçışırken film biter akılda müzikler ve nazi askerinin spielmann'la teketek kaldıpı sahne kalır..
2,5 saatinizi göz açıp kapatıncaya kadar çabuk geçirmenize sebebiyet veren film. Bir piyano dehasının hayatta kalmak adına verdiği inanılmaz mücadeleyi anlatan 2002 yapımı dönem filmi.
özellikle adrien brody nin oyunculuğunun beni derinden etkilediği film. uzunca bir süre etkisinde kalmıştım, o görüntüler, açlığın insanlara yaptırabilecekleri, ailesine sırt çevirmiş olmanın pişmanlığıyla hayata tutunma isteği arasında ikilemde kalan bir piyanistin yaşam mücadelesi... hem kurgunun geneliyle hem de ayrıntılarıyla çok başarılı bir film, aldığı ödülleri fazlasıyla hakediyor.
Adrien Brody'e oskar kazandırıp aynı zamanda törende Halle Barry'e kocaman bir öpücük kondurmasını sağlayan, çok güzel bir film.
film bir insanın, yaşama tutunması ve hayatını kaybetmemek için verdiği savaşı anlatıyor. özellikle alman subayına yakalanıp piyano çalma sahnesi çok etkileyici bir sahnedir.
yahudilerin anlamını bozmaya çalıştığı ingilizce bir kelime olan holocaust çoğu zaman soykırım olarak kullanılır. ama yahudiler onu her toplantıda, her bilimsel bildiride sanki yahudilerin eski almanyada öldürülmesine dair bir kelimeymiş gibi kullanırlar. böylelikle dil vasıtasıyla ezilmişlik sömürüsünü daha rahat yapabilirler. "ulan iyi ki ölmüşsünüz bıktık lan, kökünüze kibrit suyu" demek istersin. işte bu filmde yine böyle bir duygu sömürüsü yapılmaktadır. biz filistinlilere nasıl soykırım uyguluyoruz konusunda bir film yaptıkları görülmemiştir. onların acısının değil duygu sömürüsünün yapılmasının ifade edilmesine dahi yardımcı olmadıkları bilinmektedir. ama bu tip filmler ile üç kağıtçılık yaparlar. ariel şaron's list gibi bir film bekliyoruz kendilerinden.
roman polanski nin unutulmaz oscar ödüllü filmidir.
soykırımın nasıl olduğunu gösteren gerçek bir soykırım filmidir de ayrıca. film müzikleri ile herkesi derinden yaralayabilecek özelliğe sahip, özellikle a1 parçası chopinin dillere destan " Nocturne in C-Sharp minor (1830)" parçası ile daha da devleşen gelmiş geçmiş en iyi yapıtlardan sayılabilecek filmdir. (http://www.thepianistsoundtrack.com )
sanata ve sanatçıya saygıyı görüyorum her izlediğimde...bir alman bir yahudiyi gizlice besler mi ya? besler..bir yahudinin duygusu,ruhu elin alman subayınıda etkileyebilirmiş...müzik ne güzel birşey...müzisyenim diye demiyorum ; desem de inanma.
korkak bir piyanistin nazilerin yahudi soykırımı yaptığı 2. dünya savaşında sürekli bir yerlerde saklanarak nasıl hayatta kaldığını anlatan film. filmin sonunda ailesine değinmemeleri onların muhtemelen bir nazi kampında öldüğünü gösteriyor.güzel bir film neticede ama sanki bir şeyler eksik gibi geldi bana. yani senin ırkın göz göre göre katlediliyor sen bi tek kurşun bile sıkmadan bana bişey olmasında gerisini siktiret mantıgıyla kaç kaçabildiğin kadar. bari almanların yavaş yavaş savaşşı kaybettiği dönemlerde sokaklardaki milislere katılsaydın be arkadaş. milliyetçilik sıfır piyanistimizde.
Piyanist filmindeki ünlü sahnede Chopin'in 1 nolu baladını ( op 23 in G minör) piyanist Michiel Roosen yorumlamıştır.
Chopin bu baladı Baron Stockhausen'a ithaf etmiştir. Zimerman'ın yorumu şahsi fikrime göre en iyisidir.
başından sonuna kadar fazlasıyla can sıkıcı ve sinir bozucu bir film. aslında 2. dünya savaşı'nda yaşananlar birçok kişi tarafından bilinir ama bu filmi de izlemek gerektiğini düşünüyorum. life is beautiful, inglourious basterds ve der untergang gibi birçok film seyrettim ama bu film ayrı bir etkileyici. başroldeki adrien brody'nin performansının da bundaki etkisi büyük tabii ki.
--spoiler--
"dinleyin, öleceksem kendi evimde ölmeyi tercih ederim. sonuç aynı."
"kaldırımda yürümen yasak, su yoluna in."
"bizi nereye götürüyorsunuz?"
"en güvenlisi aslanın inine saklanmaktır."
*** *** ***
alman askeri: "sizi neden dövdüğümüzü biliyor musunuz?"
wladyslaw szpilman: "hayır."
alman askeri: "yeni yılı kutlamak için."
--spoiler--