Kamp'ı sadece bir saatliğine ziyaret etmek bile ben de ziyadesiyle kendi güzel hayatımdan utanma, hitler'e sövme ve hayattan soğuma etkisi yaratmıştır. filme gelince, evet çok fazla yahudi soykırımı konulu film vardır fakat olması gereken budur. keşke Filistin'de ölen insanlara da böyle filmler yapılsa da hiç kimse unutmasa. insanlar faşizm tohumları yeşertemese dünyada. insan zalim olmadığı sürece insandır.
Sait Faik'in Ben bayrakları değil insanları severim. dediği gibi diyebilsek hepimiz.
alman askerlerinin burun-ırklara "weiterlauf, tanzen, schnell!" diye çemkirdiği, uzun boylu kadınla cüce elemanı dans ettirdiği sahne beni yarım yarım yarar, bence güzel bir filmdir.
Piyanist filminin ne kadar gerçekçi ve tarihsel olduğunu anlamayan, sürekli cıvık cıvık aşk filmleri izleyip farkli konulara çamur atan kişi söylemidir.
katılıyorum. hatta filmden nefret ederim ve o yahudi piçinin ölmemesine çok gıcık olmuşumdur. vatanini milletini savunamayıp salya sümük ağlayan gerizekalilarin acindirilma hikayesidir.
behzat ç. gibi muhalif ve hükümete inceden inceye giydiren yapımları siyasetçiler ve düşük reytingle katlolan yapımlara sahip bi deve nin saçma tespitidir.
işi bide ırkçılığa dökmeden irdeleyin bakalım bi. Çekim açıları olsun, anlatılan konu olsun, oyunculuk olsun dört dörtlük öğeler. Anlatılmak istenen olguyu anlayabiliyor muyuz evet, kendimizi filmde hissedebiliyor muyuz evet, izlerken hoşumuza gitti mi evet. E daha neyin tartışması bu. Tamam kahrolsun israil kahrolsun siyonizm ama işe sanatsal açıdan bakmayı deneyin.
filmi en az 3 defa tam olarak 3-4 defa da yarım yamalak izleyen biri olarak dil, din ve ırk faktörünü kaldırıp bir bakın olaylara sizce sempatizanlık mı yoksa insanlık mı?
(bkz: sözüm SS subaylarından dışarı)
açıkçası verilmek istenen fikirleri, gösterilmek istenen düşmanlığı ve sempatiyi bir kenara bırakarak söylüyorum. malum imdb'de puanı yüksek filmlerden biri. şu zamana kadar da merak edip izlememiştim. geçen gün gene film için imdb ilk 250'ye bakıyorken gözüme ilişti. yorumları okudum başyapıt falan diyorlardı bir de arkadaşlara sorayım dedim on numara dediler.
e puanı yüksek, yorumlar iyi başladım izlemeye. izlerken arada sıkılsam da yok dedim bırakmayacağım yarıda bu filmi. sonlara doğru yaklaştı halen o sıkıcılık devam ediyordu dedim heralde sonunu çok iyi bağlıyorlar. arada da kontrol ediyorum kaç dk kaldı diye. sonlara yaklaşınca şöyle kendimi toparladım falan bir şeyleri kaçırmayayım diye ama normal bitti. öyle ahım şahım bir son değil. bir inception değil yanına bile yaklaşamaz mesela son olarak. e öyle çok akıcı bir film de değil. bence abartılan filmlerden biri olmuş. izlenebilir ama kesinlikle izlenmeli mi bence hayır.
çoğu kişinin gözüyle, hatta billuruyla güldüğü önermedir.
sen bütün gün evde otur, otuzbir çek. oturduğun yerden dünyayı kurtar, faşizanlık yap. sonra otuzbir çektiğin elini yıkadıktan sonra hiç bir emek vermeden tek tıkla filmi indir ve izle. sonra vay efendim ne saçma, ne gereksiz.
zira yahudiler gibi lanetlenmiş bir millete övgüler, sanki bir kahramanlık öyküsüymüş gibi abartılar vs...
ama filmde doğru olan bir nokta vardı. yahudi piyanist adeta fare gibi deliklere saklanarak yaşıyordu erkek gibi çıkıp savaşmak yerine. gerçektede böyledir. yahudiler tıpkı kürtler gibi yıllardır kendilerini acındırma taktiğine başvurmuşlardır.