Bir Jerry Kosinski harikası ,kitap.Yazarin gençlik yillarindan esinlenelerek 2. Dünya savaşi yillarini anlattiği,okurken insanın tüylerini dikendiken eden, insana o anı yaşatan ,hitler'e lanetler yağdiran ,insani kendinden alip götüren;iki günde bitirilebilecek kadar sürükleyici, muhteşem roman.
jerzy kosinski'nin 2. dünya savaşı yıllarında yaşayan bir çocuğun savaş sırasında başına gelen olayları anlatan kitabı.
ayrıca keyifli bulutsuzluk özlemi şarkısıdır.
--spoiler--
boyalı kuşun hikayesi şudur:
birkaç velet sürüsünden ayrı düşmüş bir kuşu yakalarlar. bu kuşu boyayıp bırakırlar. sürüsüne yani ailesine dönmek isteyen zavallı bahtsız kuş boyanmış olduğundan diğer kuşlar tarafından tanınmaz ve saldırıya uğrar. boyalı kuş, şansını tekrar tekrar dener ama her seferinde onu tanımayan sürü tarafından hırpalanır ve sonunda paramparça bir halde ölür...
--spoiler--
boyalı kuş jerzy korsinki'nin ülkesinde yasaklanan, onu dünya çapında başarılı bir yazar yapan ilk romanıdır.Yazar Amerika'ya gelmiş ve kitabında anlattığı kahramanla kendi hayatonda yaşadıklarının benzerlikler taşıması yüzünden Doğu Avrupa'da zor günler yaşamış ve Amerika'ya göç etmek zorunda kalmıştır.ikinci Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından yaşatılan vahşetin ve savaşın yaşattığı acıları,sefaleti,cinsel sapkınlığı romanda görmek mümkündür.Özellikle de kadınların hali acınasıdır.
kosinki'nin yayımlanmasından 10 yıl sonra kitaba eklediği açıklamalara göre kitap insanlarını anlattığı ülke tarafından ağır eleştirilere maruz kalmış, gerçekleri saptırmakla suçlanmıştır. bir nevi kitap da kahramanı gibi boyalı kuş misali taşlanıp öldürülmeye çalışılmıştır.
okuyucuyu alıp götüren , etkileyici , iç acıtan harika bir roman. küçük bir çocuğun savaş sırasında maruz kaldığı her türlü psikolojik ve fiziksel işkence anlatılmıştır.bir oturuşta bitirilcek bir kitaptır aynı zamanda..
klasikler arasında okuduğum ender kitaplardan biri. kosinski amcamızın en baba kitapları arasında gösterilen zaman zaman şaşırtıcı ve hatta yıkıcı etkiye sahip, anlatımı son derece yalın ve akılda kalıcı bir eser. tavsiye edilebilir hatta ikinci bir kere okumaya değer. ***
e yayınları tarafından boyalı kuş adıyla türkçesi piyasaya sürülmüş, kocaman puntoları sayesinde 2 günde bitirilebilecek bir kitap olma özelliği kazanmıştır.*
"önde koşmak arka da kalmak kadar tehlikeliydi.
her yanlış adım hareketi yavaslatır, her dusen öz kardeslerinin ayaklari altında ezilirdi.....
oysa hepimiz yalnız oldugumuzu ,gavrilalarin,mitkalarin ve öteki dostlarin, yaşantimizdan gelip gectigini bilmeli,anlamalıydık.insanlar anlaşamadıklarına gore dılsızlıgınde bır onemı yoktu.birbiriyle takısır,birbirlerinden hoslanir,opusur ya da tepsirdi.ama herkes yine kendisini düsünürdü."
ikinci Dünya Savaşı yıllarında savaştan etkilenmemesi için ailesi tarafından Doğu Avrupa'ya gönderilen bir çocuğun başından geçen şiddetli ve çarpıcı olayları konu alan jerzy kosinski romanı. Yayınlandıktan sonra kendi soydaşları tarafından aşırı ve acımasızca eleştirilen eser savaş yıllarının atmosferini ve kahramanımızın küçük bedeninde ve çocuk ruhunda açtığı yaraları, içine düştüğü toplumun bağnazlıklarını, hurafelerini, ırkçılığın ulaştığı boyutu, insanlıktan ıraklaşmanın resmini anlatmaktadır. Ayrıca kahramanın başına gelenlerin onda uyandırdığı duygu ve düşünceler, hayatı algılayışındaki zamanla meydana gelen değişiklikler ve kişiliğinin savrularak şekillenmesi dikkate şayan noktalardan birkaçı.
kitaba adını veren boyalı kuşun hikayesinin anlatıldığı bölüm ve oradaki metafor kitabın en güzel yeridir belki de. oda kitabevi' nin sahibi ibrahim abinin yorumlarına kulak verecek olursak ''bu kitabı beğendim diye bu adamın diğer kitaplarını da bulmaya uğraşma. en güzelini okudun işte zaten o kitapta da çok bir şey yok, sadece boyalı kuş metaforunu çok severim ben''
otobiyografik öğeler içerdiği varsayılır ancak kesin bir delil ya da açıklama yok bununla ilgili bildiğim kadarıyla.
ilk başta beni dehşete düşüren daha sonra ardı sıra gelen olayları soğukkanlılıkla karşılamla kendimden korkmama sebep olmuş, mükemmel bir biçeme, akıcı ve sade bir dile sahip kosinski eseri.
--spoiler--
çocuğun, isimsiz olması dikkat çeken bir detaydı ve o çocuk aklıyla kan dondurucu olaylar karşısında verdiği tepkiler, sorduğu sorular, duygusal değişimler o minik bedene evrensellik katıyordu. en çok etkilendiğim kısımlardan biri de nazi kamplarına götürülen yahudilerin bulunduğu trenin, kahramanımızın o sırada bulunduğu köyün yanından geçmekteyken köy ahalisinin treni selamlamak için dizildiği bir sırada kendi kendine "yakmak için koca koca fırınlar yapacaklarına yahudilerle çingenelerin saç ve göz rengini değiştirmek daha kolay olmaz mıydı?" şeklinde sorduğu sorudur.
--spoiler--
ilk okuduğumda 7.sınıfa gidiyordum. uzun süre etkisinden çıkamamıştım. romandaki şiddet o kadar çarpıcı betimlenmiş ki insan okurken geriliyor. buna rağmen son derece yalın bir anlatımı vardır ve kitabı elinizden bırakamazsınız. şu ana kadar 2 kere okuduğum tek kitaptır. fiziksel özellikler bakımından çoğunluktan farklı olmanın getirdiği toplumdan dışlanma,aşağılanma,türlü türlü şiddete maruz kalma kitabın her bölümünde sarsıcı bir şekilde görülmektedir.