bu diziye sırf steve carell için başlamıştım ve an itibariyle 3. sezona başlamamla birlikte ne kadar doğru bir seçim yaptığımın farkına vardım. bu dizi tamamen gerçek hayatta yaşanan farkına varamadığımız şeylerin komedisi. daha doğrusu hani an olur başımızdan geçen bir olayın ne kadar komik olduğunu sadece biz fark ederiz ya. işte o insanlardansanız açın izleyin hacitolar bu diziyi. zerre pişman olmayacaksınız. dizide 3. sezon itibariyle beni öldüren iki adam var. biri stajer ryan diğeri ise tabi ki michael scott.
jimin kameraya attığı sevimli bakışları ve pamin tatlı gülümsemesiyle ama en çok da dwight ve michael scott karakterleriyle aklımda yer edecek olan dizi.
steve carell'in * diziden ayrılmasından sonra ivmeli bir şekilde hız kaybeden dizi.
güncelini sırf geçmişte bir mazimiz var diye arada sırada takip ediyorum.
ofis hayatını tema edinmiş güzel dizi. henüz ilk iki sezonunu izledim ama ilk izlenimim olumlu. michael scotta gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum bazen. ama dwight schrute'a güldüğüm kesin. yalnız şu da var ki; scott her ne kadar yaptığı 10 işin 9unu batırsa da geri kalan bir işi de o kadar iyi yapıyor ki o zaman anlıyorsunuz böylesine tahammül edilemez birisinin patron olarak nasıl işine devam ettiğini. favori dizilerimin tükenip boş vaktimin çoğaldığı bir sırada imdadıma gelen dizidir ayrıca.
nasıl bir adamdır bu micheal scott? kendime bunu çok defa sordum. kötü karakter mi? aptal karakter mi? sponge bob'taki bay yengeç mi?
cevabını kesin olarak şu şekilde verebilirim.
micheal scott espri yapmasını bilmeyen ,popüler olmak isteyen ,arkadaş grubunun sürekli merkezinde kalmak isteyen ,aşırı derecede kendini beğenmiş ,hayatı faillerle dolu olmasına rağmen bunlara aldırmayan hatta fail yaptığını anlamayan bir adamdır. espri yapayım derken kırıcı sözler sarfeden karşısındakini rencide eden bir insandır. bütün bunlara rağmen çevresindekilerin hep mutlu olmasını isteyen ,insanları seven ,güler yüz tutkunu ,sıkıcı bir ofis hayatını mümkün mertebe eğlenceli kılmak isteyen ,çalışanlarına bağlı onlara destek çıkan ,kötü bir haber vereceği zaman kasılan zorlanan bir adamdır. bence micheal scott bütün sinir bozucu yanlarına rağmen aslında ,özünde çok iyi bir insandır. iş hayatında olsaydım somurtkan ve korkulan bir patrona tercihim olurdu micheal scott.
edit: ayriyetten bu ofisteki çalışanların neden bu kadar mutsuz olduğu hakkında hiç bir fikrim yok. her ne kadar patron ağır eşek şakaları yapsa da o iş stresinin yanında pazartesi sinemaları ,fazla sayıda ofis etkinliği ve gezi oluyor. mis gibi hayat daha ne istersiniz anlamam.
Geç bulduğum ama geç bulduğuma hiç pişman olmadığım dizi. Dexter sonrası düşülen o boşluk doldurulamıyordu ki bi türlü. Eski tadı olmayan himym desen olmuyor, house m.d hep tatil yapıyodu derken buna denk geldim dim dim. Çok sardı (6.sezon ortasındaym). Hele ki bazı bölümleri 45 dk görünce bedava mesaj-dakka kazanmış gibi oluyorum mis.
Dwight> jim> michael> pam başta olmak üzere hepsi de çok güzel, iyi yazılmış karakterler. Senaryo asla kopmuyo, her bölümde o kadar çok espri oluyor ki bazen çok çabuk harcandığını düşünüyorum. Steve carrell'ın çıkıcak olması çok çok üzücü dahaca gelmedim oralara ama bu diziyi dizi yapan en önemli karakter dwight ve jim ve jimin ona oynadığı dümenler oldukça bu dizi de devam eder benim için.
Not: bide dwight spin off merakla bekliyoruz. Schrute farm's gonna be awesome
'Spooked' Dwight'ın her yıl Halloween'de ofise kesici aletler sokmaya çalıştığı kısımla güldürmüştür.Ama bu dizinin kanımca en çılgın kısmı şudur:
Dwight , powerpoint kullanarak 'yangın' la ilgili bir sunum yapmaış ama kimse onu dinlememiştir ve ofiste sahte bir yangın çıkarmıştır.Fakat gerçeği söyleyene kadar Stanley kalp krizi geçirmeye başlar ve yere düşer.Michael Scott'da Stanley'in yakasından tutar:
-Stanley!Stanley!Don't die Stanley!Barack is the president!You're black ,Stanley!
7*22'yi yeni izlemiş biri olarak söyleyebilirim ki, michael'ın gitmesi beni derinden etkiledi. o gidiş sahnesi, o pam'e son sarılışı, gideceği gün sık sık gözlerinin dolması.. alışmıştık sana be michael! şimdi alt dudağını ısırıp kaşlarını kaldırışını taklit ederek bi nevi anıyorum seni bu satırları yazarken.
ben bu salak diziyi , klasik amerikan tarzı patron işçi esprileriyle bezeli kapitalist sisteme eleştiriler getiren "işletmeci dizisi" olarak görüyodum diziportta digiturkte filan.. o yüzden çok bulaşmıyodum işin aslı.. cnbce yapar aynı şeyi amerikan menşeili ne dizi varsa hepsini sanki çok ayrı bi fenomenmiş gibi bizim orta halli amerika hayranı türk burjuvasına satıp , diziyi piyasa yapar..
sonra bi gün dizisiz kaldım evde.. açtım izledim.. ve tabii ki noldu ? 7 sezonu bitirdim.. micheal üzdü beni giderken.. hele o mikrofonu çıkardığı sahnedeki olgun bakışı , yürüyüşü filan..
neyse güzel dizi kısaca.. düşündüren yegane dizilerden.. dadı tarzı abartılı karikatüre benzer karakterler bekleyenler sevmez..
onu da söliyim..
ayrıca : "somehow i manage" ehehe çok tuttum bu lafı.. yeni aforizmam yapıcam
michael scott'ın diziden ayrıldığı sahne friendsin finalinden sonra beni en çok duygulandıran sahne olmuştur. en önemli oyuncusunun diziden ayrılmasından sonra bile kadroya yeni katılan oyuncularla gülümsetmeye devam ediyorsa ben bu dizi için fazla bir şey söylemeye gerek görmüyorum.
tüm bölümleri elinde olmana rağmen hani bitmesin diye arada bi izlersin ya, hani tek bi sahnesini bile kaçırmaz, izlediğin bölümü başa alır alır izlersin. işte öyle bi dizi!