Bu gece bu sarki yuzunden bir havuz dolusu suda yuzen ceset gordum. Havuz kenari ve iceriki oda gecenin zifiri karanliginda sadece mumlarla aydinlatiliyordu, icerdeki odada da her yerde cesetler vardi. Onlarin arasinda tek basimaydim. Cok garip bi histi. sanki bu doganin kanunuydu ve kendimin onlardan farkli oldugunu dusunmuyordum, onlar da masumdu, ama ölüydüler.
yok bu başka bir şey, sanki melodinin hikayesi böyle bir dağın başında ya da çok ıssız bir yerde geçiyor, çöl de olabilir. o kadar boşlukta yapayalnızken aynı zamanda doğanın ne kadar küçük bir parçası olduğunuzu da sanki hissettiriyor melodi. hatta bu şarkı çalarken dönmesi gereken görüntüler şarkıyı dinledikçe gözümün önüne geliyor. to the dead dediğinde oraya buraya yığılmış cesetlerin yanından geçen bir baş karakter mesela.
o gitar melodisi nedir ya, ne kadar ıssız ne kadar değişik, sanki biraz da hintli melodilerini andırıyor o ton, içinde de bir boşluk var zaten. çok değişik ya böyle bir eser yazabilmeyi çok isterdim.
gitar tonları ve melodisi çok değişiktir, kasvetlidir. üstüne bir de maynard eklenince şahane bir şey olmuş. bugün buldum bu şarkıyı sabahtan beri dinliyorum.
bu şarkıyı, "kafam güzelken" ilk dinlediğim zamanı hatırlıyorum. kıştı, oturduğumuz parkın her tarafı karla kaplı. Büyükçekmece'de şirinler parkı diye bir park. yanımda bir arkadaşım. sigara içmişiz, artık ayakta duracak halimiz yok. Sene 2007 ya da 2008 emin değilim. o evine gidiyor ben de kalacağım arkadaşın evine. Sokağın başında bırakıyorum onu, kulaklığımı takıyorum ve the noose çalıyor. Tool ve a perfect circle daha doğrusu maynard james keenan benim için çok önemli. öyle ki lakabım mjk. Daha önce defalarca dinlemişim bu şarkıyı. Ama o gün bir farklıydı. Hiçbir notasını, hiçbir saniyesini kaçırmadım. Resmen beynimin içine işledi.
O gün uyuyana kadar kulağımda kalmıştı ve o günden sonra tam 5 gün boyunca başka hiçbir şarkı dinlemedim. uyurken, yemek yerken, uyanıkken, kitap okurken, tuvaletteyken ve bir insanın müzik dinleyebileceği her saniye kulağımda döndü durdu.
ve o günden sonra da hep böyle devam etti. işte o yüzden the noose hayatımda en çok dinlediğim ve şarkı demeye dilimin varmadığı bir şeydir. çok garip bir şey.
avazım çıktığı kadar, boğazım yırtılana kadar, acıdan ölene kadar bağırdığım şarkı. hiç bir zaman sadece bir şarkı değildir. overcome and completely silent now.
kudurtan hoplatan zıplatan kopartan ir the offpring şarkısı . sözleri şu şekildedir.
Well our souls are all mistaken in the same misguided way
We all end up forsaken, we're just choosing our own way
The future now incinerates before our very eyes
And leaves us with emptiness of no more tries
Well our visions of a glory now have spiraled down the drain
The best of our intentions that come crashing down in flames
The depths of our despair we are unable to contain
It's shallow living
The noose is falling
And all my friends are crawling
The noose is falling
And enemies are rising
A truth appalling
Our mak'r comes a calling
The noose is falling
And enemies are rising
Well the tracers from yesteryear are burning in the dust
Your bruises are reminders of naivete and trust
You're only feeling stronger cause your body's getting numb
Now I lay you down
Put the coins in your eyes
And blow the candles out
The noose is falling
And all my friends are crawling
The noose is falling
And enemies are rising
A truth appalling
Our mak'r comes a calling
The noose is falling
And enemies are rising
nedense sadece sonbaharda dinleme hissi uyandıran şarkı. yazın dinleyince o haaya giremiyosun ama sonbaharda daha bi farklı olur bu şarkı. erken karanan bi gün ardından gelen maynard sesi ve yaşlanmak...