4 gün önce başladığım, bölümlerinin en az 57 dakika sürmesi ve karakterlerin bir türlü susmak bilmemeleri nedeniyle 40 dakikalık bir dramanın iki katı yorucu olduğundan 10 bölümlük ilk sezonunu ancak bitirebildiğim dizi. televizyonculukta bir kariyer hedeflemesem de bir radyo televizyon sinema öğrencisi olarak oldukça ilgimi çekti. tabii bir de karakterlerin hiç susmaması olayı var ki tam benlik.
bir gazetecilik öğrencisi olarak 3 gündür izlediğim bu dizi, bana bölüm hocalarımın 3 yılda öğrettiğinden fazlasını öğretmiştir. habercilik etiği böyle bir şey işte...
--spoiler--
ekipteki donanımlı hintli genç eleman, kovaladığı bir haber (trollerin kendilerine özel bir site kurması) için çakma troll'lük yapmaya hazırlanmaktadır, ama daha baştan ayarları yemeye başlamıştır.
--spoiler--
muhtemelen gayet keyifli bir yan hikaye çıkacak o işten.
Kaliteli olmasına kaliteli de amerikan siyaset bilgisi; cumhuriyetçiler, demokratlar, obama, bush, romney, santorum, kennedy'den ibaret olan benim için biraz ağır kaçmaktadır. Ama Türk versiyonu çekilse tadından yenmez. Bir "Muhsin Yazıcıoğlu haberi" beklerdim.
çok kaliteli olmuş dizidir. günümüz dizilerinden çok farklı bir havası var. daha çok belgesel-reality show tarzı bir çekim var dizide ve insanı daha bir içine çekiyor bu yüzden.
utanmadan sıkılmadan, ana yadigarı bir sözle, "dizim var, kalkmam lazım" diyerek izlemek için pazar akşamları televizyonun karşısına geçtiğim dizidir. uykum gelmezse gece tekrarını; rast gelirsem cumartesi tekrarını da izliyorum. oyunculuklarıyla, gerçek haberleriyle, alt hikayeleriyle birlikte çok mutlu dakikalar geçirmeme neden olan dizidir.
politik olarak bazı yanlışları olsa dahi, başarılı ve sürükleyici dizi.
`
yazıda spoiler olmayacak, rahatca okuyabilirsiniz`.
anakonu, her görüşe mesafeli duran, televizyonların sempatik ismi will'in * birden gerçekci ve doğru bir haber bülteni yapmaya çalışması ile başlıyor. ve amerikanın en sevilenlerinden olan bu karakterin, seçttiği yolda, başına gelenler konu alınılıyor.
genel olarak cast iyi seçilmiş. jeff daniels, reyting orospuluğu ve dürüst haberci kiişiliklerini aynı bedende taşıyan will karakterinde hiç sırıtmıyor. emily mortimer karakterinin inandırıcılığını yitirdiği bölümlerde dahi iyi iş çıkarıyor.
işin politik kısmı ve dizinin söylediklerini ne kadarını kendi uyguladığına gelirsek, eleştirilecek yönleri var. ilk olarak magazin basını eleştirirken, dizinin kendisinin en kallavi magazin haberlerine taş çıkaracak 3lü yeri gelince 4lü aşk mevzularını o kadar ciddi olayın içerisine sıkıştırmaya çalışması, o kadar eleştirdikleri magazin basınının takipcilerini diziye çekmeye çabasından başka hiçbirşey değil.
ikincisi, fikrini söylemekten korkmayan ama bunu yaparken tarafsızlığından ödün vermeyen bir habercilik tarzını övsede, dizinin bariz her bölümde sağcılara giydirip, obamayı aklama çabası, söyledikleri doğru sözlerin inandırıcılığı zarar veriyor.
üçüncü olarak, burada çok az spoiler olarak uyarıyım, ladinin öldürüldüğünü haber yaptıkları bölümde abartılı şekilde sevinmeler, ohh içimin yağları eridi tarzı açıklamalar, vatanseverlik raddesini aşıp, amına goyduk bülent başkan tavrı gayet iğrençti. neyse ki bu sadece bir bölümlük bir şeydi.
şimdi buraya kadar okuyan kardeşim içinden ilk önce başarılı dedin sonra demediğini bırakmadın la dengesiz diyebilir ama bana göre, bu kadar diken üstünde mevzuları işleyen bir dizide yukarıda saydığım hatalar, gözümde son derece kabul edilebilir bir düzeyde.
kötü yönlerini kapatan kısımlara gelirsek,
ilk önce bu dizi haberciliğin aslında ne kadar önemli, ne kadar etkili bir meslek olduğunu ve dahada önemlisi nasıl yapılması gerektiğini hatırlatıyor.
ayrıca iddaa edilenlerin aksine, amerikan propagandası değil, tam tersi olarak, amerikanın ne kadar yozlaşmış, ne kadar batmış, medeniyetin çürüme noktası olduğununu gösteriyor. ha siz "amerika bir zamanlar iyidi ama şimdi boka batmış aptallar sürüsüyüz" tavrını propaganda olarak algılıyorsanız, orasını bilemem.
genel olarak, amerikayı anlatmasına rağmen, kendi ülke ve medyamızdan esintiler bulabileceğiniz,kaliteli bir yapım. yanlız baştan söyleyim, aman ha genç kardeşlerimiz gaza gelip bende haberci olacağım tribine girmesin. bu dizi olabilirliği yönünden son derece fantastik. sen kalkıp, kanalın sahibinin iş ortakları hakkında haberlerde esip gürleyeceksin, sonra senin götünden kan almayacaklar ha. geçeceksin bunları will mc avoy!!
günümüzde basının durumunu anlamak; kapitalizmle basının holding basınına evrilmesinin yarattığı sonuçlarını görmek; haberlerin haberlikten çıkıp duygu sömürüsü ve eğlence aracını durumuna gelişini; haber diye önümüze konan çöpleri ve daha pek çok şeyi anlatan dizi. hbo'nun yaptığı gelmiş geçmiş en iyi iş.
bir holding bünyesinde yayın yapan acn adlı tv kanalının ve doğal olarak holdingin sahibi olan leona lansing'in* (hadi buna aydın doğan diyelim) oğlu ve kanalın başkanı (kanal başkanı ne oluyorsa artık) reese lansing'in* (bu da arzuhan doğan yalçındağ oldu hâliyle ki ikisi de benzer boş beleş tiplerdir) will mcavoy'la* ilgili "rating whore"* demesi...
gene leona lansing'in haber masası başı charlie skinner'a* sürekli eleştirel haberlerin dozunun düşürülmesiyle ilgili yaptığı baskılar...
çocuğunu öldürdüğü iddia edilen kadınla ilgili yapılacak haberden önce haberlerin eski yapımcısı don keefer* toplantıya katılıp bu tür haber(?)lerin nasıl spor karşılaşması gibi yavaş çekimler ve farklı açılardan verildiği ve tek amacının izleyicide "bu benden aşağı" duygusu uyandırmaya çalıştığını anlatması...
suikaste uğrayan bir politikacıyla ilgili tüm kanalların doğrulama gereksinimi bile duymadan "öldü" demeleri ve reese lansing'in "öldü demediğimiz her an izleyici yitiriyoruz" diye will mcavoy'a politikacının öldüğünün söyletmeye çalışması...
deepwater horizon faciasıyla ilgili haber ajansının sayfasında uyarı renginin sarı olması nedeniyle don keefer'ın ilgisizliği ve ancak haber yapıldıktan hemen sonra haber ajansının uyarı rengini kırmızıya çevirmesi...
bunlar bir çırpıda aklıma gelenler ki her bölümün her anında böyle ayrıntılar var.
bu bokun eğitimini almış biri olarak diziye âşık oldum desem yeridir. "yok, bence sıkıcı" diyen varsa kendini biraz zorlasın ve izlesin. sonuçta hepi topu 10 bölüm ilk mevsimi. inanın şu dizinin tüm bölümlerini izleyerek geçireceğiniz 10 saâtte farkına varacağınız şeyleri öğrenmeniz için aralıksız 10 gün boyunca araştırmanız, irdelemeniz falan gerek.
Son zamanlarda izlediğim en iyi dizi. Karakter çatışmaları gözden kaçan olaylara detay bakışları çok iyiydi.
--spoiler--
silah karşıtı olan obama'nın en çok silah ruhsatı verilen hükümet başkanı olması
--spoiler--
jeff daniels oyunculuğuyla döktürmekte bu dizide. Müzikler çok iyi özellikle 4. bölümdeki coldplay - fix you eşliğindeke sahne ve bütün ekibin gaza gelmesi mükemmeldi.
--spoiler--
will ile mac'in birbirinden kopmalarından sonra hala birbirine aşık oldukları halde başka tenlerde mutluluk arama çabaları, özellikle will ayağında bomba sahnelere ve diyaloglara yol açmaktadır.
--spoiler--
--spoiler--
ikinci bölümünde mac ablanın will ile olan geçmişinden kaynaklı olumsuz imajı çözeyim derken will'e attığı e-mailin yanlışlıkla bütün holding kadrosuna gitmesi ve akabinde will'in verdiği tepkiler yarmıştır.
--spoiler--
bu yılki favori dizimdir. diğer dizilerden sıkılanlar başlayabilirler. ayrıca o kadar hızlı ve hiç durmadan konuşmalar geçiyorki ingilizcesini geçtim alyazıyı takip etmesi zor oluyor. lakin seneryo ve oyuncuları sevdim.
Edebiyat dersinde, ilk sezonun birinci bölümünün ilk 12 dakikasını izlediğimiz dizi. amerika'nın neden dünyanın en büyük ülkesi olmadığı açıklaması bitene kadar izledik. daha sonra üzerinde konuştuk. güzel dizi, bilimkurgu ve fantastik dizilerden gına gelmişti zaten.