şu an ikinci kez okuduğum edgar allan poe uzun öyküsü/romanı. yazdığı kısa öyküleri okuduktan sonra, ilaç gibi geliyor ve bayağı da akıcı bir üsluba sahip.
fantastik kitap yayınları kitabın kapağını çok güzel tercih etse de, çevirisi hakikaten berbat olmuş. tekneye kelimesini tek neye yazabilecek kadar berbat bir çeviriye sahip. başka bir yayından yeniden almak istememe sebep oldu bir kez daha kısacası. bunları görmezden gelmeyi deneyerek anca yarısına gelebildim bugün.
poe'yu ve bu kitabı güzelce sindirdikten sonra, lovecraft'ın deliliğin dağlarında'sını da okumayı unutmayın.
poe okumak herkesin harcı değildir ama bu kitap en alakasız, eline hiç kitap almamış adama bile kendisini okutturabilen cinstendir.
yayını durdurulan, unutulmaz, özlenen, dolu dolu bir dergi olan picus çok eskiden, bir sayısında, bu kitabı vermişti hediye olarak. nedense o aklıma geldi. bulun okuyun ama, insan açlıktan ölmemek için neler yapıyor görün. *
muhteşem allan poe eseri. bu kitapta yenilen denizci olayı daha sonra kitapta ki gibi aynı şekilde gerçeğe dönüşmüştür. kitabın sonunda sembolik terimler olduğu iddia edilir.