bugün

film deki çakma mesih karıyı boğazlama isteği uyandıram film.
sonunda hassiktir çektiren film.
stephen king'in "sis" adlı romanından uyarlanan filmdir.
başından sonuna kadar kendini hem izlettiren hem de merak içinde bırakan ama nokta atışını filmin sonunda yapıp çenelerin beş karış aşağı düşmesini sağlayan filmdir.
filmin sonunun sonuna kadar anlaşılmadığı bir filmdir. özellikle senaryosu çok kuvvetli olan filmdir. ne de olsa stephen king in eseri. kesinlikle izlenmeli 9/10 puanım o da bazı yerler çok yavaş ilerliyor.
finali bizi değil oynayan adamı göt etmiş moruk.
alışıla gelmiş olduğu gibi mutlu sonla biten bir film değil bu yüzden oldukça güzel bulduğum bir filmdir, filmin konusu ve olaylarda oldukça ilginç izlenmeye değer güzel bir film, bu yazar bu filmi tavsiye eder...
sonuyla izleyicinin ağzına sıçan, sosyoloji konusu bile olabilecek bir senaryoya sahip olan filmdir.
insanların ne kadar kolay bir biçimde ortaçağ yaşamına dönebildiğini de gösterir. cahil insanlara laf anlatmanın ne kadar zor olduğunu da..
müziği, senaryosu ve sonuyla izleyenleri etkileyecek olan, herkese tavsiye ettiğim, stephen king evreninden bir film.
az biraz bu tür filmleri izleyen birisi son sahnesinde gelen sesin periyodik olarak gelmesinden ordunun bölgede olduğunu anlardı. tam tahmin ettiğim gibi, bir yerlerde asker olmalı bu insanlara yardım etmeli diyordum ki 4 kurşunu görene kadar. sonra olayı hafiften çaktım. 4 kişinin öleceği bariz, 1 kişide hayatta kalacak. çocukta ölecek. kalan bir tek başrol oyuncusu olacak belli ki. o ne yapacak hesapta canavarlarla mücadele edecek, kamikaze yapacak. çok basit geldi bana.

ama bu şekilde izlemeyen, boş vaktimi doldurayım diye izleyen birisinin keyfini kaçırmaya yeter cinsten bir film. ben arkadaş tavsiyesiyle izledim, ister istemez dikkatli izliyorsun. rastgele izlemiş olsam vay anasını derdim. sonu alışılagelmişin biraz dışında bir son olmuş.
beni ters köşeye yatıran bir sona sahip film. ayrıca güzel tespitlerle dolu.

--spoiler--
"tür olarak temelimizde delilik var. ikiden fazlamizi bir odaya koy. bir süre sonra taraf belirleyip birbirimizi öldürmek icin bahaneler yaratiriz. dini ve siyaseti neden yarattık sanıyorsunuz?"
--spoiler--
hep "bu filmler neden hep klişe ve büyük çoğunlukla 'iyi' sonla biterler ki" diye uzun zamandır söylenen şahsıma tokat gibi çarpmış film.
kitabı okumayan biri olarak filmi fazlasıyla beğendiğimi söylemeliyim. evet sonunda hafif falsolar olmuyor değil, bazı şeyler havada kalıyor gibi fakat film en azından "korku/gerilim" etiketli nicesinden birçok açıdan ayrılıyor ve içinde bazı mesajlar barındırmasıyla fark yaratıyor. zira filme korkudan çok, gerilim/sosyolojik ve hatta özellikle sonuyla trajik etiketlerinin daha uygun olduğunu düşünüyorum.
(bkz: trajedi)

--filmden spoiler diyalog--
biz modern bir toplumuz.
elbette, makineler çalıştığı,
ve 911'i arayabildiğin sürece.
ama bunları ellerinden alır,
insanları karanlıkta bırakırsan,
ödlerini koparırsan,
kural falan tanımazlar.
o zaman ne kadar ilkel olabileceklerini görürsün.
--filmden spoiler diyalog--
sonundaki müzikle adamın amına koyan filmdir.
genel olarak sıradan fakat sıkmayan, sonuyla adamın amına koyan filmler kategorisine giren bir film.

lan nasıl bir son o öyle? düşünüyorum, yani düşünüyorum. david'in yerine koyuyorum kendimi lan çok acayip spoiler vermeyeyim.

sonu için izlenebilecek filmler kategorisine de giriyor ayrıca.
izleyiciyi içine alan bir film. Kendinizi o marketin içinde hissedebiliyorsunuz. Senaryo muhteşem. Sadece korku unsurları bolca kullanılarak geçiştirilmiş bi film değil.

------spoiler-----
filmde izleyeni deli eden sahnelerden biri, esas adamımızın gördüğü şeyi komşusu olan abimize anlatırken olanlar ve bu abimizin ona inanmaması. Bilmiş tavırlarla ukala ukala konuşuyor. Kimse de demiyor ki "iki dakka sus dinle amk, bizi deli mi sikti de sana yalan söylüyoruz". Bir de ilk yaratıkla karşılaşmada pizzacı çocuğun ölmesinden sonra, yaratığı görenlerden beklediğim tepkiyi alamadım. Ulan yaratık görmüşsün, hala çocuğun ölmesine sebep olduğun için özür diliyorsun. Olm her gün yaratık mı görüyorsunuz, bırak öleni kalanı, bu şey ne amk desene. Neyse dedik geçtik.

Daha sonra kendini mesih ilan eden bir kadın peydah oldu. Herkese inandırdı anlattıklarını. iki tokat atamadılar şuna. Ama sonunda vuruldu ya, vuranı kucaklayasım geldi. Zevkin doruklarına çıkaran bi sahneydi.

izleyene Asıl tokat filmin sonunda geldi. Bu nasıl bi son amk, sırf adından daha çok söz edilsin diye böyle son yazılır mı aq? izlemez olaydım. içime dert oldu o son. Açlıktan ölene kadar bekle amk, öbür tarafta bekleyenin mi var? Belki sis dağılır diye hiç düşünmüyor puşt.
Velhasıl izlediğim en iyi filmlerdendi.
----spoiler----
izlendiğine bin pişman olunan film. Film bitti, ama ben söve söve kalbimde yaşatacağım. Kesinlikle izlemeyin.

Söyleyecek bir söz bulamıyorum bundan başka; izlemeyin!
yaratıklar mutasyona uğramış böcekse neden böcek ilacı kullanmadılar sorusunu akla getiren filmdir.
alelade bir film değil. birkaç kere izlediğim ender filmlerden. hayır sürprizli filan da bi şey sonuçta. neden bir daha izledim acaba? şimdi bunu düşünüyorum.
--spoiler--

en ağır sahne galiba o çocuklarını evde yalnız bırakan, kimsenin yardım etmediği kadının filmin sonunda çocuklarıyla kurtarılmış olmasıydı. demek ki deneyde önce sis indi sonra yaratıklar geldi. kadın o sıra sığındı.

--spoiler--
Eğer korku ve gerilim istiyorsanız kesinlikle izlememeniz gereken bir film, hatta bazı bölümleri ziyadesiyle sıkıcı.Son derece dramatik bir sona sahip olmasının dışında herhangi bir numarası yok.Filmde baş gösteren olaylar birkaç yüzeysel ifade ile açıklanmaya çalışılsa da hem olayların başlangıç hem de sona eriş biçimi tamamen havada kalıyor.Bir bakıyorsunuz kasabayı esrarengiz bir sis ve ne olduğu belirsiz yaratıklar sarmış ve filmin sonunda birden ortaya çıkan bir tankla sisler dağılmış kasaba kurtarılmış falan filan.
7 milyon yıl sonra beslenme zincirinin en dibine düşen insanın, tanımsız dehşet ile arasındaki tek engel olan marketin cam cephesinin ardında, 24 saat içinde ilkelleşip her türlü hurafenin peşine takılacak kadar çaresizleştiği, 7 milyon yıllık birikimini 24 saat içinde unutuverdiği insanın yaşama sevincini yok eden bir öyküdür.
sonu adamın zoruna giden filmdir.
biraz önce izlemiş olduğum, görünüşü itibariyle korku - gerilim gibi gözükse de hayatımda izlediğim en iyi psikolojik ve insan doğasını anlatan film diyebilirim.

--spoiler--
ayrıca orada sürekli ayet okuyan kadın bugünün özellikle de ülkemizin üstündeki yalancı şarlatan din adamlarını da gayet iyi özetliyor.

--spoiler--

kesinlikle tavsiye ederim.
sırf sonu için bile izlenebilecek başarılı bir gerilim filmi.
çok iyi olmayan fakat sonu fena olan film.
sonuyla headshot yapan film.

spoiler verirler okumayın, hemen açın izleyin.