web site cookie üzerinde xss yapıp siteye admin olarak login olma olayını, ilk filmde neonun cookie -çörek- yemesini sağlayıp çörekle de onu sisteme admin olarak bağlama şeklinde anlatmaları muhteşemdir.
information technology den anlayanlar için çok daha fazla mesaj veren ilginçleşen bir seridir.
admin olan neounun security sistemi olan ajanın içine girip onu bozması ile ajanın virus bildiğin virus gibi davranıp çoğalması, kernele gitmek için kapılardan yani portlardan geçmek vs. vs.
hatta son bölümde, trinity elektrik şebekesine sızmak için telnet 22 nolu portu kullanarak port taraması yapmaktadır.
hakkında yapılan harika analiz, ekşi sözlük yazarı midnightpoet' e ait değildir. bire bir kopyala yapıştır değildir ancak tüm ana hatları aşağıdaki yazıyla aynıdır. ayıptır, günahtır.
kesinlikle şişirilmiş balon bir film. wachowski kardeşlerin mastürbasyon yaparken akıllarına gelen kıytırık hikayelerden birisi. bir de bu matrix'i izledikten sonra hayatı sorgulayan salaklar vardı bi ara ki onlara hiç değinmeyeceğim, iki tane 'zeki' sanılan eşcinselin yazdığı film anca bu kadar kötü olur, boktan oyunculukta (hugo weaving dışında) cabası. imdb'de bile o kadar başyapıtın arasında yer alması midemi bulandırıyor.
+ ama cool öyle deme ya gerçekse?
- bu evrende tek gerçek var o da para! al sana matrix, kaybol.
içerisinde birçok subliminal mesaj bulunduran film. zion ve nebuchadnezzar* buna başlıca örneklerdir. kırmızı rengine de ayrıca çok pis kafayı takmışlardır. kırmızı hap, kırmızı elbiseli kadın, vs...
bu filmi izledikce fark ettigim bazi acimasiz gercekler var;
1) hayat cok anlamsiz lan, valla.
2) bu ajanlarin neo ile alip veremedigi ne hala cozemedim. ayrica bu havada ucarken kavga gurultu olaylari cok ilginc gercekten. ajan, ceketinin ust dugmesini acma zahmetine bile girismiyor. birak ceketini, gomleginin en ust dugmesi bile ilikli lan hala.
3) gta 4 daha gercekci sanki.
gerçeklik algısının felsefi açıklamasını çok iyi yapan derin film. bir ara bazı sefillerce imaj uğruna ayağa düşürülmüştü ama şans odur ki bitti o zamanlar.
ilk filmde alınan felsefi tadı the matrix reloaded ve the matrix revolutions'da alamaz pek insan.
--spoiler--
sen hiç gerçek olduğundan emin olduğun bir düş gördünmü ? peki bu düşten hiç uyanmasaydın,
düşler dünyası ile gerçek dünya arasındaki farkı nasıl anlayacaktın ?
--spoiler--
- because i don't like the idea that i'm not in control of my life.
+ i know exactly what you mean...
let me tell you why you are here. you're here because you know something. what you know you can't explain. but you feel it. you've felt it your entire life, that there is something wrong in the world. you don't know what it is, but it is there, like a splinter in your mind, driving you mad. it is this feeling that has brought you to me.
do you know what i'm talking about?
- the matrix?
+ do you want to know what it is?
the matrix is everywhere, it is all around us, even now in this very room. you can see it when you look out your window, or when you turn on your television. you can feel it when you go to work, when you go to church, when you pay your taxes. it is the world that has been pulled over your eyes to blind you from the truth.
- what truth?
+ that you are a slave neo. like everyone else you were born into bondage, born into a prison that you cannot smell, or taste, or touch. a prison for your mind...
--spoiler--
bircok insanin sandiginin aksine, matrix felsefesi, filmden cok daha onceleri ortaya atilmistir. ozellikle bilisim sektorunde kafayi siyirmis, dunyayi elektromanyetik alan olarak goren bircok insan taniyorum, matrix oncesinde bile.