wachowski kız kardeşlerin efsanevi üçlemesidir. keanu reeves'in nokia kullandığı dönemlerden matrix felsefesi ile bizi allak bullak ettiği ve tüm filmleri içerisinde oynadığı en iyi filmidir. 2016 da bir gerçeği kabul etmek gerekirse o günden bugüne matrix kadar iyi derin bir bilimkurgu filmi gelmemiştir. görünen o ki gelmeyecektir.
Neden, bay anderson? Neden?
Ajan Smith: Neden, bay Anderson neden?
Neden, neden bunu yapıyorsun? Neden ayağa kalkıyorsun?
Neden dövüşmeye devam ediyorsun?
Varlığını devam ettirmekten öte başka bir şey için mi savaştığına inanıyorsun?
Bana bunun ne olduğunu söyleyebilir misin?
Bu özgürlük mü, yoksa doğruluk mu, belki de barıştır ha, sevgi olabilir mi?
illüzyonlar bay Anderson, algımızın yanılgıları.
insan zekasının, anlamsız ve amaçsız varoluşunu meşrulaştırmak için denediği geçici idealler.
Tüm bunlar Matrix kadar suni ama ancak insan zihni sevgi kadar yapay birşeyi icat edebilirdi.
Görebilmelisin Bay Anderson!
Şimdiye kadar anlamalıydın!
Kazanamazsın. Dövüşmeye devam etmenin anlamı yok.
Neden, Bay Anderson? Neden? Neden ısrar ediyorsun?
Neo:Çünkü, bu benim seçimim…
Adam döktürmüş neo'nun verdiği cevaba bak. Cinki bi binim sicimim.
" inanılmaz olana inanın sloganı" ile gösterime girmiş olan en iyi bilim kurgu filmi. sonrasından gelen devam filmleri the matrix'in mirasını yemiş olmasına karşın the matrix efsanesini yıkamamıştır. hala en iyi 250 film içinde 18. sıradaki yerini korumaktadır.
warner bros'un yeniden çekmeye karar verdiği efsane film. o kadar sinirlendim ki linke tıklayıp ayrıntılara bile bakmadım. aç gözlü pezevenkler, bi ellemediğiniz bu kalmıştı. dokunmayın the matrix'e lan. bi neo kolay mı oluyor? sakinleşince ayrıntılarla dönerim. ahan da buraya yazıyorum mümkün değil izlemem. hatta çıktığı gün, orijinalini izlerim mis gibi. neo'nun reddettiği o mavi hap var ya, aha o da bu warner bros'daki aç gözlü pezevenklerin bir yerlerine girsin. akşam akşam delirttiler beni.
Adam John wick ve John wick chapter 2 ile bu yaşında aksiyon adına en önemli isimlerden olduğunu ispat edince bunun ekmeğini yemek isteyen WB nin işguzarliğidir.
Wachowskiler olmadan keanu devam projelerine destek vermem demişti ama bir başka üçleme olan Bourne serisi içinde matt Damon da aynı benzer bir yorum yapmıştı. Sonra ne oldu 4.bir matt Damonlu Jason Bourne çekildi. Gişede ne yaptı bilmem ama ajan filmlerinin zirvesi olan canım üçleme 4.bir film ile piç edildi.
Tüm zamanların en iyi bilimkurgu filmlerinden biri belki de birincisi.
Bu filmin kimilerine göre çok acayip felsefesi olan alt metinlerinden binlerce konu çıkan harika kült bir yapım.tabi bunu ben söylemiyorum her neyse bu film çıktığında daha bebe olduğum için 94 doğumluyum düşün film 99 yapımı henüz yeni izleme fırsatım oldu.Film bir defa farklı güzel deri montlu saçları joleli takım elbiseli ve kör gözlüklü vurdulu kırdılar abilerin ve seçilmiş insanların dünyalar arası yapar zeka ile insanların savaşını anladım. bu filmden herkes farklı bir şey çıkarıyor bende böyle yorum yapayım dedim sonuçta kült film saygı duyuyoruz abi.
--spoiler--
Şahsi fikrim, zion da bir simülasyon. Ek olarak nedendir bilinmez fallout 4, synth, institute, bos bunların birbirleriyle harmanlayıp düşünüyorum. Daha güzel oluyor. Mesela shaun(fo4 e göre oğlun) uğruna synthlerle savaşmam ileride köle gibi kullanılan synthleri bizi matrixe mahkum edebilme olasılığıydı.
--spoiler--
fazla abartılıyor diyen insanların felsefesini anlamadığı film.
bundan dolayı bu filmi sıkıcı bulabilirler normaldir. zaten filmde bu tiplerden bahsetmiştir morpheus reyiz;
--spoiler--
'kurtarılmaya hazır olmayan kişiler sisteme umarsızca bağlıdırlar ve sistemi korumak için her şeyi yaparlar, hepsi birer potansiyel ajandır'
veya;
(neo olan bitene inanamayıp, çıkarın beni burdan size inanmıyorum diye bağırıp bayıldıktan sonra)
'sana bir özür borçluyum neo, bir aklı belirli olgunluğa gelmeden özgürleştiremeyiz, bu tehlikelidir'
--spoiler--
--spoiler--
bir bilimkurgu filmi düşünün, aksiyon sahnelerini çıkardıktan sonra kalan saf düşünce fikrinize yayılıyorsa, o bir filmden fazlasıdır...
--spoiler--
kurandan da 1100 sene once, budist felsefesinde rastlanilan "yalan dunyaaaa, hersey bombos, hanci sarhos..." gorusunu hatirlatan film.
hatta daha sonralari en basta platon olmak uzere cesitli filozoflar tarafindan varyasyonlari bol bol dile getirilmis, deneyciler/akilcilar kamplasmasinda onemli rol oynamis, hakkinda binlerce makale yayinlanmis falan da filan..
ama gel gor ki bu 2500 yillik bilgi birikiminden bihaber insanlar, bu tip dusuncelerle ilk defa matrix sayesinde yarim yamalak tanisip, butun krediyi filme veriyorlar, felsefesinin derinligini yapimcilarinin zekasina atfediyorlar.
elbette bir seyi bilmemek, yeni ogrenmis olmak ayip degildir ama allahaskina koskoca nedensellik kavramindan bahsederken de daha ilk cumlede matrixten dem vurmak abestir, emperyalik satanikliktir. hele hele o "kavanozdaki beyin" konusu gundeme gelince bu fikrin kiskirticiligindan ve "orjinalliginden" galeyana gelip wachowskilere tapinmak ayiptir. ignorance is bliss deyince akla ilk haysiyetsiz cypher kardesimizin gelmesi vatan hainligidir.
megersem ne kofti adamlarmis o filozoflar, ne bos insanmis su buddha, millete anlatamamislar onca sene, keanu reeves odununun iki woaw'la anlattigini.
haaa matrix izlenir, feyz alinir, geyigi yapilir. sonra da gidilip birseyler okunur, konu dogru duzgun ogrenilir, tarihin guzide karakterlerine haklari teslim edilir. iste bu harekete sapkami cikaririm, hatta aska gelip sarilip operim. gozunuzu seveyim en azindan felsefede ve dusuncede tembellikten kacalim, tuketim kulturu filozoflari olmayalim
sinema tarihinin kuşkusuz yapı taşıdır. 100 kere izlemişimdir ve her defasında daha pür dikkat, daha konsantre olarak izliyorum. kurgu, senaryo, işleniş, teknoloji ve o derin felsefe gerçekten iyi. bu arada william irwin'in Matrix ve Felsefe adlı kitabını da okumanızı tavsiye ederim.