Hikayenin bir diğer ilginç tarafı ise, kitabın anlattığı alternatif tarihi akışın içinde alternatif bir tarihi akışı anlatan, Hawthorne Abendsen karakterinin yazdığı, The Grasshopper Lies Heavy adlı kitabın bizim yaşadığımız gerçekliği anlatmaması.
Şöyleki, dick'in romanı ikinci dünya savaşı sonrası fotoğrafının negatifini kurguluyor. Romanın bir karakteri olan abendsen ise yazdığı kitapta, romandaki gerçekliğin negatifini kurguluyor. Ama abendsen'in anlattığı, negatifin negatifi, dick'in yaşadığı pozitifi anlatmıyor.
Bu sayede dick, kitabın sonlarına doğru artık okuyucuya bırakmayıp karakterleri aracılığıyla kendisinin dile getirdiği "tarafların belirsizliği" sıkıntısını kitabın bütününe yayabilmiş oluyor. iyi/kötü, kazanan/kaybeden, doğru/yanlış, haklı/haksız konumları arasındaki ayrımın, baktığınız her bir örnekte ve baktığınız her bir zaman diliminde yeniden incelenmesi gerekiyor.
ya da belki de başka bir anlamı vardır, gerçekliğin her baktığında yer değiştirmesi gibi. emin değilim.
Philip K. Dickin 1961 yılında yayınlanan aynı isimli kitabından esinlenerek yapılacak dizidir. Kitapta Alman ve Japonların ikinci dünya savaşını kazandığı bir dünya kurgulanmıştır.
Nazi Almanyası ve Japon imparatorluğu II.Dünya Savaşı'nı kazanmışlardır. Dünyanın çeşitli yerlerine kukla hükümetler kurarlar. ABD'nin bir kısmını Japonya işgal etmiştir. italya tüm akdenizi ele geçirmiştir. SSCB dağıtılarak yok edilmiştir. Dünyada Almanya ve Japonya arasında soğuk savaş başlar. Hitler'in yerine gelen Bormann Ay, Venüs ve Mars'ta koloniler kurdurur.
Rufus Sewell, Luke Kleintank ve Alexa Davalos'un başrollerinde olduğu dizinin yapımcılığını usta yönetmen Ridley Scott üstleniyor.
what if? mantığıyla yazılmış philip k.dick bilimkurgu kitabı. 2.dünya savaşını almanlar ve japonya'nın kazandığı bir gelecekte geçiyor. dizisi de başlamış yeni gördüm, hatta 3 bölüm oynamış, hücuuuum....
son bölümünde bir kaç açık kapı bırakıp final yapan dizi. film kimde kaldı, frank ne olucak ve trade minister en sonda nasıl bir dünyaya kafasını kaldırdı anlayamadım. dizinin 10 bölümde işlediği savaşı naziler kazandı japonya-almanya işgal etti temasının olmadığı bir finaldi.
ikinci dünya savaşını almanlar kazansaydı ne olurduru anlatan kitap uyarlaması, netflix özentisi amazon tarafından yapılan ama kaliteli bir dizi. Şimdilik 10 bölümü var ama 2. Sezon onayı almış. Bakalım ne zaman çıkar.
bana game of thrones'un 2. bölümünü 2 gün erteletmiş jon snow spoilerı yememe sebep olmuş muhteşem dizi. bölümler 1 saat ama asla baymayan cinsten. dizide kimi seviceğimi şaşırdım. direnişçileri mi sevsem, nazileri mi yoksa ticaret bakanını mı?
final bölümünde führer'e sevindirtti lan dizi.* general john'un sadakatine hayran bıraktırdı. juliana'nın joe suikastına gerçekten zekice yardım edip sonra karar değiştirmesi olsun, o canım ed'imin japonlarca yakalanması olsun, führer muhabbeti olsun nasıl bi finaldi be öyle. ticaret bakanının yaşadığı son saniyeler? mükemmeldi. 2 saat yapsalar diziyi soluksuz izlermişim yine.
dizi 2. sezon onayını aldı ama ne zaman geliceği belli değil. muhtemelen 2016 kasımda gelicek yani bi hayli var. game of thrones bile şu an bana bunun açığını kapatamaz.
2. sezonunu da mükemmel kapatmış alternatif tarih dizisi. inanılmaz şekilde underrated buluyorum.
--spoiler--
dizide 3e bölünmüş amerika görüyoruz ve son derece heyecanlı. hitlercı olup çıkarsanız şaşırmayın. adamın ölümüne üzülüyo insan. sezon genel olarak harikaydı ama son 3 bölüm inanılmaz bi kapanış yapmışlar. japonların aq nazilere bi şey olmasın derken japonlara da kanım kaynayıverdi. ama adam obergruppenführer smith'tir. sieg heil!* https://galeri.uludagsozluk.com/r/1295517/+
--spoiler--
3. sezon onayını almış dizi. sabırsızla bekliyorum.
Kitabı ile dizisi biraz ayrık ilerliyor. Dizide tagomi san karşımıza direkt trade minister olarak çıkarken kitapta yüksek seviyeli bir memur olarak yer alıyor. Şahsen çevirisini pek olurlu bulmadım. Klasik olan kitap-dizi olayını dizi-kitap olarak önerebilirim.
bi oturuşta ilk sezonunu bitirdiğim distopya konulu muhteşem dizi. şahsen obergruppenführer (bu rütbeyi söylemek de insanı bi etkilemiyor değil açıkçası) smith e hayranlık beslemiyor değilim ama bir yandan da ''lan adam ss subayı neyine hayranlık besliyorum'' diye kendime kızmıyor da değilim. beni böyle saçma sapan dizinin konusuyla alakasız bi çelişkiye düşüren dizi. konusuyla oyunculuğuyla şu dizi alemindeki en underrated dizilerden birisidir.