orjihal adıyla dabba olan, hindistan yapımı ritesh batta filmi. 86ncı oscar akademi ödüllerinde en iyi yabancı film katagorisinde yarışmıştır ayrıca.
ritesh batta atmosferi kültürü ve sosyal yaşamın derinine inen, tipik bollywood filmlerinden sıyrılıp, durağan bir anlatımla hiçbir yeri boyamadan konuyu işlemiş. izlerken kültürün yemeklerini adetlerini, yaşam şartlarını, insan ilişkilerini sade ve abartısız bir şekilde anlatmış.
tabi başarının önemli etkeni başrolde oynaması gereken nimrat kaur yani ila ve başroldeki irrfan khan dır.
izleyiciyi etkileyen bu başarılı oyunculukları başka oyunculuklar ile dağıtmadan kimi yerde ufak bir detaylar ile kimi yerde sadece sesi ile konuyu işleyerek farklı bir anlatım dili kullanmıştır.
hindistana böylesine objektif gözle bakabilmiş etkileyici ve başarılı bir film.
Muhtesem bir film. Insan elindekinden nefret edince, oldugu yer yasanmaz olunca, sonu bilinmeyen bir belirsizlik bile eldeki mutsuzluktan evla geliyor. Gittigin Belki kotu, belki yanlis, belki gunah. Hic fark etmez.
Mubi’de günün filmi olmasıyla birlikte tanıdığım hint filmi. Özeti okuduğumda oldukça zorlama bir senaryo olabileceğini düşünmüştüm.
(ilgili özet: Mumbai'nin kusursuz bir şekilde çalışmasıyla ünlü öğle yemeği teslimat servisinde beklenmedik bir hata yaşanır. Böylece, genç bir ev kadınıyla yaşamının son demlerindeki bir adam arasında özel bir bağ kurulur. ikisi, sefer taslarına attıkları notlarla, yalnızca kendilerine ait bir dünya yaratır.)
Fakat her şey o kadar doğal ifade edilmiş ki; el yazısıyla bir mektup neticesinde oluşan heyecan, merak, el titremesi, gizleme hali.. her şey çok kişisel hissettiriyor.
Öyle büyük bir aşkı da anlatmıyor üstelik. Nezaket, tereddüt, savunmasızlık filmin genel tezahürleri. Hiç bilmediğin- görüşmediğin birine duyduğun güven- güvensizlik hali tatlı bir biçimde işlenmiş.