bogdanovich in paper moon dan önce çektiği 71 yapımı, beat dönemi ve on the road tandanslı gençlik metamorfozundan yeni arınmış amerika da ayaklarını sürüyen seks devriminin sancılı atmosferinde geçen şık film.
---olası spoiler ibaresi---
yine aslında nisbi bir yol filmi olarak anılsa da, frontmen 2 gencin dostluklarının arka planında cinselliğin keşfi ile ilişkilerinin yeni boyutlar kazanması görülüyor. dönemine göre cesur sayılabilecek denli erotik sahneler içeren filmde aslında erotik görünmemesine karşı cinsellik barındıran bolca sahne var. aslında tüm film cinsellikle yıkanmış ve sadece latent teenage lerde değil tüm ufak kasaba halkındaki aşk-cinsellik karmaşasını ilişkiler boyutuna indirgeyerek inceliyor.
jacy nin nabokov un lo suna benzetilebilecek şeytani saflığı ile kendi seksapelini ve günahın çağrısını keşfi kızgınlıkla kararsızlık arasında bırakıyor. annesinin yanında elektra etkilenimli günahtan korku tablosunu güzelce oynarken, sebepsizce şehvetini paylaştırarak hayatın ırzına geçmeye çabalayan dişil yönüne dönüyor. klasik kadın ikiliğinin farklı yorumu. buradaki gizil pedofil önerme cybill shepherd ın güzelliği ile daha da belirginleşiyor. (ki daha uç bir örneğini 20 yıl sonra luc besson natalie portman ile yakalayacaktı.)
jacy nin çıplak havuz partisinde hediye aldığı saatin bozulmasına gülümsemesi, duane in 30 ların buhran dönemi amerika sından çıkmış görünen rebel without a cause tavırları, bogdanovich in sakin ama duyarlı kamerası ve atmosferi 10 yıl esnetmeyi amaçladığını sandığım muğlak siyah-beyaz netlik, sam ve diğerlerinin ilk dönem gençlik aşk ve pişmanlıklarıyla bezeli öğüt anları, tamamen bir 16 yaş ruh çarpışması ile hayat,seks ve tanıma üçgeninin kurulması, vicdan azabı, evlilik katili yasak ilişkinin katastrofik dönüşümü, çocukluk-olgunluk geçişini müdahalesiz yansıtan yapısı ve sondaki elbette never you mind ile dönem amerika sının taşrasından izdüşürülen başarılı bir kesit.
---olası spoiler ibaresi bitti---
jeff bridges, ruth rolündeki cloris leachman, ellen burstyn, restorandaki garson (otto e mezzo daki saraghina ya ilginç benzerliği ile) eileen brennan ve elbette su gibi güzelliği ile daha sonra chinatown da da baş döndürecek olan cybill shepherd ile peter bogdanovich den steinback usulü drama.
keyifli ve seyirlik. sinefillerin kaçırmaması elzemdir.
izlediğim en iyi filmlerden biri. siyah beyaz çekilmiş. filmde radyoda çalanlar dışında müzik yok, ki bu şarkılar da karakterlerle paralel seçilmiş belli ki; sözlerden falan anlaşılabilir... diyaloglar ve oyunculuklar son derece sahici. en ilgimi çeken ise seks sahnelerinin hiç ama hiç seksi olmaması. özellikle kimsenin "ilk sefer"i beklediği gibi geçmiyor; bu açıdan da gerçekçi denebilir... hayata dair bolca tespitin bulunduğu, mütevazi ama bir o kadar da sofistike bir dram izlemek izlemek istiyorsanız film budur. ayrıca jeff bridges yani the dude'un da sinema kariyerinin ilk filmlerinden biri oluyor sanırım, ki çok başarılı...