anlatısal yapısının oldukça tuhaf ve girift olması dolayısı ile çok dikkatli biçimde incelenmesi gereken orson welles klasiklerindendir. andre bazin'in yorumu ile "ulaşılamaz"dır.
welles ın sinema tarihine geçen 48 yapımı siyah beyaz şaheseri. citizen kane deki başarısından sonra formdan düşüp tam bir jön havası çizemeyen welles ve su gibi duru güzelliği ile gizli femme fatale rita haywort un aşk-nefret izleğinde süren ve ortasından kırılan bir film.
filmin ortalarına kadar süren açık hava ve geniş dış mekan çekimleri ile bir başka kara film havası sürdürülürken, beklenen kriminal rota çizilip mahkeme sekanslarına doğru kayması ile film noir özellikleri tamamlanıyor. ki başlardaki sert ve asi çocuk michael ın havaya serpiştirdiği bogartvari karizmatik cümleler tür içinde çelişki havasını hissettirse de, ortalardan sonra ki kırılma filme bipolar karakter kazandırıp belki de bilinçli bir senaryo değişikliğine gidildiği hissi uyandırıyor.
elsa nın masumiyetine inandırılmamız kadın kimyasındaki güzellik-şeytanlık raksına atıfta bulunurken; filmin coğrafyadan bağımsızlaştığı mahkeme bölümleri de dönemin adalet anlayışının laçkalığını biraz deşiyor.
peter lorre yi anımsatan ilginç karakter grisby, ünlü aynalı çatışma sekansındaki kameranın kırılması detayı, devrin yapısına uygun olarak welles ın aynı zamanda narrator olarak kendini sunuşu ile akılda kalması elzem olan bir film. zira woody allen da manhattan murder mystery nin final sahnesinde aynı senkronizasyonu kullanarak (bastonlu kadının replikleri özellikle takdire şayandı.) bu filme saygıda bulunmuştu.
elsa daki ve tabi filmin ismindeki shanghai vurgusu kanımca biraz havada kalsa da welles ın en başarılı 4-5 filminden biri. yine de son replikteki artık olgunlaşmayı öğrenmem gerek vurgusu ile welles biraz da kendini ele vermiş gibi sanırım.
1947 yılında çekimleri tamamlanan; son kurgusu bir çok filminde olduğu gibi yönetmeni tarafından yapılamayan,-columbia pictures yüzünden- bu nedenle yönetmenin belki de filmin ismine daha çok vurgu yapmak için çektiği sahnelerin filme alınmadığı, ama her haliyle güzel ve klasikleşmiş bir orson welles filmi. kara filmlerin en güzellerinden biri. film için o zamanlar orson welles ile evli olan rita hayworth uzun kızıl saçlarını kestirip, sarıya boyatması da hoş bir değişim olmuş. orson wells yönetmenliğin yanında; yıllardır dünyanın dört bir yanını gezmiş, denizci micheal ohara karakterini canlandırmakta. rita hayworth'un canlandırdığı; herkesin hayranlıkla baktığı güzeller güzeli elsa'nın dediği gibi, micheal 'kötülük hakkında hiçbir şey bilmeyen birisi.' kendi deyimiyle de saf hatta aptal. sanki ilk karşılaşmaları da yani central parkta'ki soygunculardan elsa'yı kurtarma sahnesinden itibaren, her zaman elsa'nın cazibesi ve kötülüğü iyi bilen aklı tarafından tuzağa düşürülmekte. ve tüm bunların farkında olarak, bile bile lades diyen; aşktan ve elsa'dan kaçamayan ama sonunda herşeyin içyüzünü, olan ve olmayacak şeylerin yansımalarını anlayıp, kalbini ve kendini, boynunu saran ipten kurtaran bir adam. tabi bir de komplonun bir yerinde* elsa'ya aşık, rahatsız edici gülüşlü, röntgenci,içten pazarlıklı, kocasının ortağı George Grisby gibi ruh hastası bir karakter de mevcut. micheal'ın köpek balığı hikayesi ve elsa'nın kişiliği karşısında aşkın makus talihine cevabı, çok sağlam. film boyunca orson welles'in sergilediği oyunculuk kahramanımızın hafif felsefik, saf, aşık, aldatılmış ve aymış hallerini pek güzel hissettirmekte. elsa tam anlamıyla kötü bir karakter değil. hatta geçmişin de bir çok kötülük yaşamış, kocasıyla tanıştığı shanghai'da, uzak doğu'da çeşitli bataklara girmiş; hayata ve aşka dair düşünceleri çok da umutlu olmayan, micheal'ı seven ancak en büyük amacı çıktığı batağa bir daha dönmemek olan güzel ve cazibeli bir kadın. filmin yat, sahil kentleri,göl vb. açık mekan görüntüleri de oldukça hoş. mahkeme sahneleri trajikomik. finaldeki çin tiyatrosu ve ayna sahnesi muhteşem. tabi bir de elsa'nın* yatda söylediği şarkı; please don't kiss me. sanki sözleri michel o'hara için yazılmış:
&feature=share
--spoiler--
Please, don't kiss me ...
But if you kiss me,
Don't take your lips away.
Please, don't hold me ...
But if you hold me,
Don't take your arms away.
Comes the change in weather,
Comes the change of heart;
Who knows when the rain will start?
So I beg you:
Please, don't love me ...
But if you love me,
Then don't take your lips or your arms or your love away.
özel hayat notu: filmin gösteriminden kısa bir süre sonra ayrılan rita hayworth ile orson wells'in gerçek hayattaki ilişkilerindeki çelişkilerin bir kısmı da, sanki filmde elsa ve micheal tarafından da yaşanmış gibi...